Dostluk ve güven
Almanya ve Polonya 25 yıl önce Komşuluk Anlaşmasını imzalamıştı. Bu kutlamaya değer gelişmenin yıldönümü için hazırlanan çok yönlü etkinlikler dizisi yakında sona eriyor.
Gündemde ortaklığın değeri vardı: Almanya ve Polonya’nın Komşuluk Anlaşması’nı imzalamasının 25. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma yılı etkinlikleri çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılması anıldı. Etkinlikler 11 Aralık tarihinde düzenlenecek bir konserle kapanacak. Polonya Büyükelçiliğinin davetiyle Berlin Rathaus’ta sahne alacaklar arasında Poznan Filarmoni Orkestrası da yer alıyor.
Frank Walter Steinmeier, anma yılının başlangıcı vesilesiyle “geçtiğimiz 25 yılda Almanya-Polonya ilişkileri için büyük enerji sarf ettik ve alın teri döktük”, demiş ve şunları eklemişti: “Bu yıllar içerisinde gelişen güven ve dostluk kendiliğinden ortaya çıkmış değil.” Her iki ülkenin vatandaşları da bu görüşe katılıyor. Bertelsmann Vakfı’nın gerçekleştirdiği bir araştırmada çoğunluk Almanya ve Polonya’nın ikili ilişkilerde kendi çıkarlarını korumak yerine işbirliği ve tavize odaklanması gerektiği görüşünü dile getirdi.
Wroclaw ve Berlin arasında “Kültür Treni”
Anma yılı etkinliklerinde siyaset ve diplomasinin yanı sıra en çok da toplumsal diyalog ve alışveriş ön plandaydı. 2016 Avrupa Kültür Başkenti Wroclaw Berlin’le ortaklaşa pek çok sergi, festival ve okuma düzenledi. Bir “Kültür Treni” de iki kent arasına yollardaydı. Ayrıca her iki ülkedeki okullarda düzenlenen proje günleriyle öğrencilerin komşu ülkeye ilişkin daha çok bilgi edinmesi sağlandı. Her iki ülkenin kardeş şehirleri de enerji tedariğinin geleceği gibi çeşitli konularda fikir alışverişine bulundu.
Bu yıl Almanya ve Polonya ilişkilerindeki güçlükler de gündemden düşmedi. Bertelsmann araştırmasının sonuçları da diyaloğa duyulan ihtiyacı işaret eder nitelikteydi. Bu araştırmaya göre Polonya’yla ilişkileri iyi ya da çok iyi olarak niteleyen Alman katılımcıların sayısı yüzde 50’ye bile ulaşmıyor. 2013 yılında gerçekleştirilen benzer bir araştırmada ilişkilerin durumunu olumlu olarak değerlendiren katılımcıların oranı üçte ikiden fazlaydı.
