Ana içeriğe geç

Madde 2: Kendini Geliştirme Özgürlüğü

Filozof Albert Kitzler: Kendi merkezini bulmanın çerçevesi.

Albert Kitzler, 23.04.2019
Albert Kitzler filozof ve hukukçu
Albert Kitzler filozof ve hukukçu © Gerhard Kassner

Anayasanın 2. Maddesi denince aklıma, benim hayatımda yaşamsal önem taşıyan iki cümle geliyor. Bunlardan biri, Goethe’nin bitmez tükenmez yaratma tutkusunun, kişiliğine derin kök salmış „sürekli ilerleme gösteren içeriye ve dışarıya yönelik eğitim hevesi”ne dayandığı cümlesiydi. Eğitim onun için, hem bilginin artırılması hem de kendi kişiliğinin şekillendirilmesi demekti. Onun varlığı bu biçimde tamamlanıyordu. O gün bugündür bu düşünceyle, doyuma ulaşmış ve mutlu bir varoluş arasında bir bağ görüyorum. Bu, benim hayat yolumun ilkesi oldu.

Herkes, başkalarının haklarını ihlal etmemek koşuluyla, kişiliğini özgürce geliştirme hakkına sahiptir.
Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası 2. Maddesi

İkinci cümle, aynı yönü gösteriyor ve Yunan şair Pindar’ın bundan 2500 yıl önce yazdığı „Sen kendin ol, deneyime dayanarak“ cümlesinden kaynaklanıyor. Pindar, eğitim düşüncesiyle her insanın bir eşi daha olmayan kişiliği arasında bir bağ kurarak; bunun yalnızca, pratik etkinlik ile bu arada edinilen deneyimlerin sürekli etkileşimi aracılığıyla tamamlanabileceğine işaret ediyor. Ancak bu şekilde kendimize geliyoruz; iç merkezimize, kendi içimizdeki esenliğe.

Pindar’ın deyimiyle ben; birçok ayrımı, dönüşleri ve görünürde dolambaçları olan uzun bir yolda yürüdüm. Bu yolun bir sonu görünmüyor ve sanki, nezdinde kendimi ve dünyayı tekrar tekrar yeniden öğrendiğim bu açık, meraklı ve büyüyen ilerleme, insanın gerçek amacıymış gibi görünüyor.

Devlet, mümkün olduğunca çok insana mümkün olduğunca çok kişilik geliştirme alanı açmak durumundadır.
Filozof ve Hukukçu Dr. Albert Kitzler

Ancak, bu ilerlemeyi esasında mümkün kılan şey, „bireyin kendini özgür geliştirme“ temel hakkıdır. „Özgür“, her bireyin kendi iç ve dış yaşamının idaresini elinde tutan kişi olması ve kendi yolculuğunun nereye giedeceğini kendisinin belirlemesi gerektiği anlamına gelir. Ancak, devletin görevi, bunun için gerekli mümkün olan en iyi genel koşulları ve ekonomik-sosyal temelleri sağlamaktır. Devlet, mümkün olduğunca çok insana, kendi potansiyellerini hayata geçirmeleri ve böylece kendi mutluluklarına ulaşabilmeleri için mümkün olduğunca çok kişilik geliştirme alanı açmak durumundadır. Burada devlet kendi hakiki ve ekonomik sınırlarına dayanmaktadır.

Mutlak ve sınırsız özgürlük yoktur. Ancak bu sınırlar içinde herkes kendi kişiliğini geliştirebilir ve bu şekilde, kendisi olabilir. Kişi bunu elbette sadece devletin ona, (tıpkı anayasanın 1. ve 2. maddelerinin yaptığı gibi) kendi kişiliğini kendi sorumluluğu altında geliştirmesi için bir temel hak verdiği ortamda gerçekleştirebilir.

„Eğer bir insan kendi benliğine sahipse ve kendini geliştiremiyorsa, bu bir kıtlıktır“. Çinli Filozof Zhuangzi, (yaklaşık M.Ö. 365-290)

Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası 2. Maddesi
 

(1) Herkes, başkalarının haklarını ihlal etmemek ve anayasal düzene veya ahlak kurallarına aykırı düşmemek koşuluyla, kişiliğini özgürce geliştirme hakkına sahiptir.

(2) Herkes, yaşam ve beden bütünlüğünün korunma hakkına sahiptir. Kişi özgürlüğüne dokunulamaz. Bu haklar, ancak bir yasaya dayanarak sınırlandırılabilir.

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: