2017’nin önemli simaları
Bu isimler 2017 yılında çok konuşulacak.
Adam Szymczyk, ezber bozucu
Küratör Adam Szymczyk 2014 Ekiminde bir süreliğine sanat dünyasında ses getirdi. Bu sanat insanı, dünyanın çağdaş sanatlar alanındaki en önemli sergiler topluluğu Documenta 14’ün konseptini kurdu. 1955’ten beri hep Kassel kentinde düzenlenen sanat gösterisi 2017’de Atina’ya da taşınacak. Yunanistan’ın başkenti de eşit ağırlıkta bir sergi yeri olacak. Serginin sanat yönetmeliğini yapan Adam Szymczyk şu açıklamayı yapıyor: “Documenta şimdiye kadar dokunulmaz olan ev sahibi pozisyonundan ödün verip konuk pozisyonunu da edinecek.” Documenta 14’ün başlığı “Atina’dan öğrenmek”. 1970 Polonya doğumlu sanat adamının dediğine göre bu sloganla Kuzey ile Güney arasındaki gerilim, elle tutulur hale getiriliyor.
Chris Dercon, yeni başlangıçların insanı
Berlin’in ünlü tiyatrolarından Volksbühne’nin sanat yönetmeni Chris Dercon tam anlamıyla “21. Yüzyılın küresel tiyatrosu”nu yapmayı hedefliyor. Belçikalı küratör 2017 yazında, 1992’den beri tiyatronun başındaki Frank Castorf’un yerine gelecek ve Almanya’nın bu önde gelen tiyatrosunun sanat yönetmenliğini üstlenecek. 1958 doğumlu Dercon’un bu göreve gelmesini herkes olumlu karşılamadı. Berlin’in sınırlarını da aşan bazı itirazlar, Chris Dercon’un gelmesiyle büyük para kaynaklarının ve küreselleşmiş sanat piyasasının Volksbühne’yi ele geçirdiğine vurgu yapıyor. Müze müdürü ve kültür menajeri olarak uluslararası parıltılı bir ünün sahibi olan yeni yönetmen kendini kanıtlamak ve sanat dünyasını ikna etmek durumunda kalacak.
Maren Ade, Oscar adayı
2016’da Cannes Festivalinin yıldızı olmuştu, 2017’deyse Hollywood’u ve sinema dünyasının geri kalanını fethedebilir. Alman kadın yönetmen Maren Ade “Toni Erdmann” filmiyle “En İyi Yabancı Film” kategorisinde Oscar’a aday. Filmde, şakacılığı çok seven bir müzik öğretmeni başarılı kariyeri olan kızını sürpriz yaparak ziyaret ettiğinde bir skandal yaşanıyor. 1979 doğumlu Ade izleyiciler ve eleştirmenlerden olumlu tepkiler aldı. Fransız eleştirmenler büyük beğeniyle, hem ne anlattığını bilen hem cıvıl cıvıl bir film olduğunu belirterek bir “mücevher”, “coşku yaratan bir hap” diye nitelediler.
Martin Schulz, memleketine dönen isim
Avrupa’ya duyduğu büyük ilgi AB Parlamentosunun pek çok oturumunda canlı yayında izlenebiliyordu. Ama şimdi Martin Schulz Avrupa siyaset sahnesinden çekiliyor. AB Parlamentosunun eski başkanı Almanya siyasetine dönüyor ve 2017 Federal Meclis seçimlerinde milletvekilliğine aday olacak. Schulz 1974’ten beri Sosyal Demokratların üyesi. İş hayatında yeni başlangıçlar, 1955 doğumlu siyasetçinin yabancısı değil. Aachen yakınlarındaki Würselen’de doğup büyümüş olan Schulz önce kitapçılık ve belediye başkanlığı yapmış birisi. Sonraları Brüksel’de AB Parlamentosu başkanlığına kadar yükseldi. Bu dönemde dış politikadaki profilini yükseltti ve pek çok insanın gözünde dürüst ve samimi politikacı imajı çizdi.
Sabine Eckhardt, dijitalin kadın patronu
Yakın bir geçmişte Sabine Eckhardt iktidar işlerinin onun ilgisini gayet çektiğinde söz etmişti. Doğrusu gerekiyor da. Zira 2017 başında Almanya’nın bir medya devinin yönetim kurulunda görev üstlenecek. 44 yaşındaki iş kadını ProSieben.Sat1 kanalında Ticaret İşleri Yöneticisi (Chief Commercial Officers) olarak firmanın tüm dijital hareketlerinin başında olacak. Hiç kolay bir görev değil. Bremen’de büyüyen ve Münih’de ve Pisa’da Germanistik ile felsefe öğrenimi gören Eckhardt Münih yakınlarındaki Unterföhring’de firmanın TV reklamlarından, dijital ticaretten ve veri işlemeden sorumlu olacak. Bu görevde başarılı olursa daha yüksek mevkiler için referans elde edebilir. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanlığı 2019’da boşalacak.
