“Meslek hayatına iyi bir şekilde hazırlanıyorsunuz”
Kamerun’dan Andree Bapong Djon RWTH Aachen’de okuyor. Burada deneyimlerinden ve izlenimlerinden bahsediyor.
Interview: Johannes Göbel,
28.08.2025 
Bayan Bapong, neden Almanya’da yükseköğrenim görmeye karar verdiniz?
Ben henüz öğrenciyken üretim teknolojisi konusuna ilgi duyuyordum. Bu alanda Almanya mühendisler ülkesi olarak özellikle güçlü, bu kendini uluslararası yükseköğrenim sıralamasında da gösteriyor. Yaşam giderleri de çok sorun değil, böylece ailem ile birlikte yükseköğrenimime Almanya’da başlamaya karar verdik. RWTH Aachen’de şimdi üretim teknolojisi ağırlıklı makine mühendisliği öğrenim dalının altıncı sömestırında öğrenim görüyorum.
Öğrenim için Almanca dili ne kadar önem taşıyor?
Almanya’da seçenek olarak çok sayıda İngilizce dilinde öğrenim dalı bulunuyor ama ben Almanca öğrenmeyi şiddetle öneriyorum. Kamerun’daki okulda da Almanca ders almıştım, bunun bana yardımı dokundu. Bu hayatı kolaylaştırıyor, insanlarla daha hızlı tanışıyorsunuz, sokakta veya bir şeyler yaptığınızda, örneğin bir festivale gittiğinizde. Meslek hayatında da dil bir Alman şirketine girmeyi kolaylaştırabilir.
Almanya’daki öğrencilerden bağımsızlık bekleniyor.
Sizin düşüncenize göre Almanya’daki yükseköğrenim sırasında nelere dikkat etmek gerekir?
Bürokratik talepler hakkında zamanında bilgi edinmek gerekiyor ve vize başvurusundan Almanya’da kendi banka hesabınızı açmaya kadar her şeyin zaman aldığını bilip bunları ihmal etmemek gerekiyor. Almanya’daki öğrencilerden bağımsızlık bekleniyor. Yükseköğrenimde ve işte de çok doğrudan iletişim söz konusu. Yani her şeyin kibar bir ambalaj içinde sunulduğu izlenimine kapılmamak gerekiyor.
Almanya’daki yükseköğrenimde neler hoşunuza gidiyor?
Yükseköğrenimin çok fazla teorik olmaması, bilakis birçok pratik adımlar sunmasını, örneğin şirketlerle temaslar, özellikle takdir ediyorum. Meslek hayatına iyi bir şekilde hazırlanıyorsunuz. Tabi çok enternasyonal olması hoşuma gidiyor. Aachen’daki öğrenimimde henüz erken dönemdeki bir projede birçok başka ülkeden, örneğin Fas ve Türkiye, gelen üniversite arkadaşlarıyla birlikte çalıştık. Şu anda RWTH’nin Uluslararası Ofisi’nde de çalışıyorum. Başka kültürler hakkında çok şey öğreniyorsunuz ve kişiliğiniz gelişiyor.
