“Fikir tarlaları”

Expo Fuar alanını ana ekseni boyunca yürüyerek gezen birinin, alanın ön kısmında yer alan Alman pavyonunu atlaması imkansız. Milano’daki dünya sergisindeki en ilginç yapılardan biri Almanya pavyonu. Bu fütürist pavyona ziyaretçiler, ahşap bir rampa üzerinden akın ediyor. İnsanın dikkatini çeken ilk şey, pavyonun üzerini kaplayan, yükseklere uzanan bitki şeklindeki beyaz büyük membran çatı parçaları. Almanya, “Feeding the Planet, Energy for Life” (Gezegenin Beslenmesi, Yaşam için Enerji) olan fuar sloganını yüksek teknolojiyle yorumluyor. Bu çelik ve membran yapıda “Fields of Ideas” (Fikir Tarlaları) başlığı altında geleceğin en önemli konularından biri için özendirici öneriler sunuluyor.

“Gezegenin Beslenmesi” başlığıyla Expo 2015 Milano’nun, çok geniş bir konu yelpazesi var; fuarda beslenmeyle sürdürülebilirlik, gelenekle yenilikçilik, teknolojiyle haz ilişkilendiriliyor. 1 Mayıs - 31 Ekim 2015 tarihleri arasında 148 ülke, fikirlerini ziyaretçilere sunacak. Katılımcılar arasındaki 50’den fazla ülkenin özel pavyonu bulunurken, özel pavyonu olmayan ülkeler tematik odaklı 9 pavyonda ağırlanıyor. Söz konusu temalar, pirinç, kakao ve çikolata, kahve, meyve ve sebzeler, baharatlar, tahıllar ve kökler, Akdeniz Bölgesi besinleri, adalar ve deniz yiyecekleri ve kurak bölgeler. Fuarda ayrıca AB, Birleşmiş Milletler, Karayipler Topluluğu ve Ortak Pazarı (CARICOM), 13 STK ve aralarında sektör temsilcilerinin ve lobi kuruluşlarının da bulunduğu 6 firma yer alıyor.

1,1 kilometrekare büyüklüğündeki fuar alanı, su kanalıyla çevrelenen bir ada olarak inşa edilmiş. Alandaki tüm pavyon ve yapılara, “Decumanus” ve “Kardo” eksenleri üzerinden ulaşılabiliyor. Ülke pavyonları, alanın 1,5 km uzunluğunda ve 35 metre genişliğindeki ana caddesi üzerine sıralanmış. Bölgesel pavyonlar ve İtalya bölgeleri pavyonlarıysa 325 metre uzunluğundaki “Kardo” ekseni üzerinde yer alıyor. İki eksenin kesişme noktası, “Piazza Italia” (İtalya Meydanı). “Kardo” ekseninin kuzey ucunda 98 metrelik çapıyla “Lake Arena”, güney ucundaysa 9.000 yer kapasiteli bir açık hava sahnesi bulunuyor. Altı ay sürecek olan fuara 20 milyon ziyaretçi bekleniyor. Ziyaretçiler fuar alanına, alanın güney ve batısında bulunan iki kapıdan 
girebiliyor.

Almanya fuarda, sürdürülebilirlik ve insanlığın gelecekteki beslenme olanakları konularında bir fikirler ülkesi olarak sunuyor kendini ve bunu telaşsız, sempati uyandıracak bir şekilde yapıyor. “Fikir tarlaları”nı iki farklı yoldan giderek gezmek mümkün. Dışarıdan dolaşan yol, ziyaretçileri geniş bir rampa üzerinden üstteki açık kısma götürüyor ve onlara keyif içinde bir gezinti sunuyor. Pavyonun içinden geçen ikinci yolsa, ziyaretçileri çok çeşitli içerik ve sunumlara götürüyor. Bu yolun sonunda, Almanya’nın iki arının gözünden izlenebildiği 12 dakikalık bir gösteri olan “Be(e) active” yer alıyor.

“Su”, “toprak”, “iklim”, “türlerin çeşitliliği”, “gıda” ve “fikir bahçelerim” bölümlerinin dünyalarına girmeden önce, her ziyaretçiye girişte birer 
“Seedboard” veriliyor. “Seedboard”, bir tablet gibi işleyen, 20 cm’ye 10 cm büyüklüğünde katlanabilir bir mukavva parçası. İç yüzeyini kaplayan beyaz özel bir kağıt, metin, resim, film ya da oyun gibi pavyonda sanal olarak deneyimlenebilen her şeyin yansıtılabildiği bir yüzey işlevini görüyor. Sergiye konu olan içerikler “Seedboard”la başlatılabiliyor, yönlendirilebiliyor, hatta seçilen içerikler toplanıp, kaydedilebiliyor. Örneğin, “Seedboard”ı döndürerek ve kaydırarak Konstanz Gölü’nün tarihinde bir “zaman yolculuğu”na çıkılabiliyor. Bu yolculukta gölün oluşumu, kirlenme evreleri ve temizlenmesi konularında bilgi edinmek mümkün. “Seedboard”ları Almanca, İngilizce, Fransızca ya da İtalyanca dillerinde kullanmak mümkün. Bu bilgi adacıklarındaki ses tanıma, beyaz kağıt üzerine yerleştirilmiş incecik miniçipler sayesinde mümkün kılınıyor. Pavyondaki gösteri unsuru “Be(e) active”de de “Seedboard”lar, ses ve ritimlerin yaratılmasında kullanılıyor. “Seedboard”lar daha şimdiden fuarda rağbet gören bir andaç.

Almanya pavyonunda 100’e yaklaşık fikir sunuluyor. Bunlardan ikisi “domates balığı” ve “iklim ölçer”. “Domates balığı” projesinde aynı kapalı döngüsel sistem içerisinde balık ve domateslerin yetiştirilmesi söz konusu. Dünya çapındaki en etkin iklim ölçerlerden biri olan Hamburg çıkışlı iklim ölçerle de çeşitli iklim modelleriyle son derece detaylı simülasyon deneyleri yapılabiliyor ve tarım hasatlarının gelişimleri üzerine senaryolar oluşturulabiliyor.

Ama pavyonun en ilgi çekici unsuru, pavyonun içinden çıkan “Solar Trees” (Güneş Ağaçları). “Fikir filizleri” olarak, gelişen fikirlerin simgesi olmalarının yanısıra iki farklı işleve daha sahip bu ağaçlar; bunlardan biri ekolojik, diğeriyse ticaret amaçlı. Pavyonun akşam saatlerinde ışıklandırılması, gün boyunca güneş enerjisini depolayan bu güneş ağaçları sayesinde gerçekleştiriliyor. Bunun için sıradan güneş hücreleri değil, emici güce sahip polimer malzemeden oluşan son derece ince folyolar kullanılıyor. Pavyonun tasarımını gerçekleştiren Schmidhuber mimarlık ofisi mimarı Lennart Wiechell’in aktardığına göre “Enerji akışı, ışık yayan diyotlarla (LED) gösteriliyor. Böylece ziyaretçiler güneş enerjisini hem görebiliyor hem de anlayabiliyor”. İncelik ve esneklikleri sayesinde, folyolara entegre edilmiş modüller çok çeşitli şekil ve renklerde olabiliyor. Wiechell’e göre bu teknik, güneş enerjisi ve yaratıcılık alanında yepyeni imkanlar sunuyor.

Metin: Die Welt gazetesi