Anselm Kiefer Retrospektifi
Londra Royal Academy of Arts, Alman sanatçı Anselm Kiefer’i büyük bir retrospektif çalışması ile onurlandırıyor.
İngiliz „Times“ Eylül 2014’te „Dahi mi, provokatör mü?“ başlığı atıyordu. 1969’da Sanat öğrencisi Anselm Kiefer elini kaldırarak Hitler selamı verdiği, sekiz adet kendi portresi ile dikkatleri üzerine çektiğinden beri bu soru tekrar tekrar ortaya çıkıyor. Ancak, 1945’de savaşın bitiminden bir kaç hafta önce Schwarzwald bölgesindeki Donaueschingen’de doğan sanatçının istisna bir sanatçı olduğu konusunda sanat dünyası artık hemfikir. O, En önemli uluslararası sanat sergilerinde, Kassel Documenta ve Venedik Biyenali’nde gösterildi. O, Alman Basın Yayın Barış Ödülü’nü (Friedenspreis des Deutschen Buchhandels) alan ilk ressam ve Japan Art Association’ının „Sanatın Nobel Ödülü“ olarak kabul edilen Praemium Imperiale ödülünü de aldı. Ve şimdi de onu Londra Royal Academy of Arts onun eserleri ile ilgili büyük bir gösteriyle onurlandırıyor.
Alman Tarihi ile Yüzleşme
Tarih, din, felsefe ve mistisizmle yüzleşme, Kifer’in eserlerine damgasını vurmuştur. O zamanlar kendi portreleriyle„kendi içimdeki tahayyül edilemez şeyin portresini“ yapmak istemişti. Bu çalışma bir skandala yol açtı ve çoğu profesör tarafından reddedildi. Bunun üzerine Kiefer, sanat yüksek öğrenimini Düsseldorf’ta, Kiefer’in eleştirel yaklaşımından şüphe etmeyen Joseph Beuys’ta sürdürdü. (Alman) geçmişi ile yüzleşme sürdü elbette. Bazıları devasa kurşun levhalar üzerine yapılmış –kendisi bu malzemeye büyük hayranlık duyardı - anıtsal tarihi resimler vücut buldu. Sık sık alıntısı yapılan „Benim özgeçmişim, Almanya’nın özgeçmişidir.“ sözü, onun sözlerinden biridir.
1992’de Kiefer Fransa’ya taşınır ve kendine -seyahatler yaptığı ve kendisini yazmaya adadığı- üç yıllık bir ressamlık molası yapma emri verir. Daha sonra paleti parlaklaşır. Kozmik konulara yönelir ve yeni malzemeler kullanır. Günümüzde onun hakkındaki uluslararası değerlendirmeler „Yas Arkeoloğu“ nitelendirmesinden „Geçmişle başetmenin ta kendisi“ nitelendirmesine kadar uzanmaktadır. Londralı sanat tarihçisi Norman Rosenthal, onun „kendi ülkesinin dehşet veren yanıyla güzel yanını muhteşem biçimde biraraya getirdiğini“ yazıyor.
27 Eylül - 14 Aralık 2014, Londra Royal Academy of Arts’da Anselm Kiefer Retrospektifi
