Johann Wadephul Almanya’nın Dışişleri Bakanı olacak
Büyük bir uluslararası tecrübesi olan Kuzey Almanyalı Dışişleri Bakanlığı’nı yönetecek.
Almanya Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) en son yaklaşık 60 yıl önce dışişleri bakanı çıkardı – Almanya Şansölyesi Friedrich Merz hükümetinde yine zamanı geldi: Johann Wadephul Berlin’deki Dışişleri Bakanlığı’nı yönetecek.
Merz planlandığı üzere 6 Mayıs’ta CDU/CSU ve SPD’den oluşan bir koalisyonun Şansölye’si olduğunda Wadephul da yeni görevine gelecek.
1962 doğumlu hukukçu ve yedek yarbay 2009’dan beri Federal Meclis’te milletvekilliği yapıyor. Daha öncesinde CDU’nun Schleswig-Holstein Eyaleti’nde çeşitli görevler yürüttü, ayrıca doğum yeri Husum da bu eyalette bulunuyor. Wadephul Almanya’nın dış politikası ve uluslararası ilişkileriyle yoğun bir şekilde ilgilendiği uzun bir geçmişe sahip.
Wadephul’un büyük bir dış politika tecrübesi var
Kendisi Federal Meclis’te Federal Cumhuriyet’in uluslararası ilişkiler, dış politika ve güvenlik politikalarından sorumlu parlamento komisyonlarında görev yapıyordu: Dışişleri Komisyonu, Avrupa Komisyonu ve Savunma Komisyonu. Federal Meclis CDU/CSU grup başkan vekili olarak dış politika ve güvenlik politikalarından sorumluydu. Ayrıca pek çok yurtdışı gezisinde Friedrich Merz’e eşlik etti.
Wadephul göreve gelmeden birkaç hafta öncesinde yeni görevine yoğun bir şekilde hazırlandı. Bu kapsamda Almanya’nın en önemli ve en büyük Avrupalı müttefikleri olan Fransa, Polonya, İtalya ve Büyük Britanya’nın dışişleri bakanlarını ziyaret etti.
Siyasi rakiplere karşı da saygılı
Üç çocuk babası Wadephul okuldan bir arkadaşıyla evli, kendisini tam bir aile babası olarak tanımlıyor. Davranış tarzı Almanya’daki pek çok insanın Kuzey Alman vatandaşlarından edindikleri imaja uyuyor: Wadephul’un açık bir tutumu var ve çok fazla kelime sarf etmeden açık bir dille konuşuyor.
Siyasi rakipleri de bunun farkında. SPD dış politikacı Ralf Stegner bir keresinde Wadephul hakkında “Johann Wadephul deneyimli, bilgili ve donanımlı bir dış politikacı” demişti. “Pragmatist, ihtiyatlı bir dış politikayı” temsil ediyor. (Alman Basın Ajansı ile)
