Ana içeriğe geç

BM Kenti Bonn’da Yaşamak

Almanya’nın eski başkenti kendine has bir albeniye sahip. Üç BM elemanı, Bonn’un takdir ettikleri yanlarını anlatıyor.  

21.06.2021
Bonn
© travelview/shutterstock

180 farklı ulustan insan BM kenti Bonn’da yaşıyor. Onlardan bazılarına oradaki yaşamın nasıl olduğunu sorduk.

Melanie Virtue
Melanie Virtue © privat

İsmim Melanie Virtue ve CMS’de, deniz hayvanları ekibinin yöneticisi olarak çalışıyorum. Bu, Bonn Sözleşmesi olarak da biliniyor, çünkü sözleşme 1979’da burada imzalandı. Bonn’a gelmeden önce  Nairobi / Kenya’da yaşadım. Orası çok hoşuma gidiyordu Bonn’da ise temiz havayı, yeşil çevreyi, yürüyüş yollarını, güvenli bisiklet yollarını ve genel güvenliği; günün her saatinde sokaklarda yalnız yürüyebiliyor olmayı seviyorum. Kentin ne denli enternasyonal olduğuna ve ne kadar çok İngilizce ya da diğer dillerin konuşulduğuna şaşırdım.   

Kentin ne denli enternasyonal olduğuna şaşırdım.
Melanie Virtue, CMS

Bir de banka sistemi beni şaşırttı, bu kadar eskimiş, veya belki tutucu da. Kenya’da ödemeleri akıllı telefonla yapıyorduk ama burada temassız kredi kartı bile almadım. Ve bazı şeylerin halledilmesi, örneğin bir kanepenin eve teslim edilmesi burada ne kadar uzun sürüyor. Başka ülkelerde 1 ila 3 gün, burada ise üç ayı bulabiliyor. Maalesef korona nedeniyle fazla seyahat edemedim, doğada ve güzel manzaralı çevrede gezmeyi çok severim. Bu nedenle en son Eifel bölgesinde günübirlik geziler yaptım veya  Ahrtal’e ya da Mosel’e gittim.

Sebastiano Sali
Sebastiano Sali © privat

İsmim  Sebastiano Sali, BM UN SDG Action Campaign’da çalışıyorum. Bizim görevimiz, sürdürülebilirlik hedefleri üzerinde çalışabilmek için dünyanın her köşesinden insanları bir araya getirmek. Milyonlarca insana ulaşabilecek iletişim ağları oluşturmak istiyoruz, karar vericilere ulaşmak ve misyonumuzu yerine getirmek, Gündem 2030 hedeflerine ulaşmak istiyoruz. Bonn’da yaşamanın en güzel yanı mı? Bu kadar yeşille kuşatılmış olmayı çok seviyorum.    

Bu kadar yeşille kuşatılmış olmayı çok seviyorum.
Sebastiano Sali, UN SDG

Bonn’a vardığımda en büyük sürpriz mi? Hava derim. Bunun iyi mi kötü mü bir sürpriz olduğuna varın siz karar verin artık ;-). Havaya alışmam kolay olmadı, kimi zaman Ren’deki nemli havaya uyum sağlamak bazen gerçek bir meydan okuma. Ben Kuzey Denizi’nin temiz havasından hoşlanıyorum. Bu nedenle de Doğu Frizya (Ostfriesland) adaları arasında yelkenliyle yolculuk yapmayı seviyorum.

James Creswick
James Creswick © privat

İsmim James Creswick ve 12 yıldır WHO’da çalışıyorum bunun son on bir yılı, Bonn BM Yerleşkesi’nde, WHO European Centre for Environment and Health’da geçti. Bonn’u seviyorum, bu kent ideal büyüklükte. Bonn’da bir yandan büyükçe kozmopolitik bir kent havası, öte yandan bir küçük kentin sevecen cazibesi var. Buranın bu kadar yeşil olmasını seviyorum. Ve Almanya’nın geri kalan kesimleriyle, Avrupa’yla ve dünyayla bu kadar harika bağlatılı; hem seyahatçiler, hem de ziyaretçiler için.

Sık sık kendimi  bir İngiliz gibi hissetmekten daha ziyade bir Ren’li gibi hissediyorum.
James Creswick, WHO

Bonn’da yaşamak için güzel bir yer buldum. İnsanın ilk bakışta beklediğinden çok daha enternasyonal ve çok daha cıvıl cıvıl. Karnaval da böyle bir sürpriz oldu, ilk defasında son derece sinir bozucuydu, ama şimdi karnavalı seviyorum. Dünyanın çok yerini gezdim gördüm ve her yerin kendine has küçük, tuhaf özellikleri var: Burada örneğin pazar günleri atık şişe cam konteynerlerini kullanmak yasak ve herkes gerçekten karşıdan karşıya geçmeden lambanın yeşil yanmasını bekliyor.  Ve eğer saat 19’da birilerini davet etmişsen, saat tam 19’da kapının önüne dikiliveriyorlar. Ama aradan geçen zaman içinde ben de oldukça Germanlaştım, sanıyorum, haha. Artık sık sık kendimi bir İngiliz gibi hissetmekten daha ziyade bir Ren’li gibi hissediyorum.

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: