Ana içeriğe geç

Almanya ve G20 Grubu

2017’de G20 dönem başkanlığı Çin’den Almanya’ya geçiyor. Daha Hangzhou’daki 2016 zirvesinde, Almanya dönem başkanlığında söz konusu olacak konu yelpazesi kendini göstermeye başladı.

12.09.2016
© Presse- und Informationsamt der Bundesregierung - G20

Herkesin faydalanabileceği bir büyüme. Şansölye Angela Merkel, eylül ayı başında Çin’in doğusundaki Hangzhou kentinde gerçekleşen G20 Zirvesi’nin en önemli hedefini bu sözlerle ifade etti. Önde gelen 19 sanayi ülkesi, yeni sanayileşen ülkeler ve AB’nin katıldığı zirvede büyüme, her zaman odak noktasında yer alan bir konu. Ağırlık noktası, bu yıl daha somut bir hal aldı. Dönem başkanlığını üstlenmiş olan Çin, eylem planları ve yapısal reformlar konusunda ısrarcı oldu. Katılımcıların üzerinde uzlaştığı bir nokta da, dijitalleşmenin, kalkınma ve büyümeyi teşvik edici, önemli bir unsur teşkil edebileceği oldu. Devlet ve hükümet başkanları ayrıca, bir yıl önce kabul edilmiş olan Matrah Aşındırması ve Kar Aktarımı (BEPS) programını ilerletme konusundaki kararlılıklarını da vurguladılar. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’ndan (OECD), vergi sistemleri, uluslararası şeffaflık standartları gereklerini yerine getirmeyen ülkelerin bir listesini hazırlaması talep edildi.

Şansölye Merkel ayrıca, küreselleşmenin sadece olumlu etkilerinin olmadığına değinerek, eşitsizliğin giderilmesinin, eşitsizlikle mücadelenin önemli bir mesele olduğunu belirtti. Şansölye Merkel ­basın konferansında şunları söyledi: “Tartışmalar, sosyal güvenlikle bağlantılı sürdürülebilir bir ­büyümenin önemine işaret ediyor. Toplantılarda pek çok konuşmacı ve katılımcı bu nokta üzerinde özellikle durdu; toplumdaki bütün grupların faydalanabileceği bir büyüme. Sanayi ülkeleri, yeni sanayileşen ülkeler, gelişmekte olan ülkeler, herkes bu konuya dikkat çekti.” Sürdürülebilir bir büyüme, iklim korumayla yakından ilgili olduğundan Angela Merkel, Çin ve ABD’nin, Paris İklim Anlaşması’nı onaylamış olmaları konusundaki memnuniyetini de açık bir şekilde dile getirdi. İki ülke, anlaşmayı onayladıklarını zirve esnasında duyurdu. “İklim ifadesinin kesinlikle kullanılmaması gereken G20 Zirveleri’ni hatırlıyorum. Bugün ise ABD ve Çin, Paris Anlaşması’nın uygulanmasını kuvvetle destekleyen ülkeler arasında yer alıyor.” 2015 Aralığında Paris’te 195 ülke tarafından kabul edilmiş olan Paris Anlaşması, yerkürenin ısınmasını 2 °C altına düşürerek sınırlamayı amaçlayan küresel bir eylem planı içeriyor. 

Almanya, 2017’de G20 dönem başkanlığını devralacak. Zirve toplantısı önümüzdeki yıl 7 ve 8 Temmuz’da Hamburg’da gerçekleşecek. Çin’in dönem başkanlığı boyunca ele alınmaya başlanılmış ya da önerilmiş konuların çoğunun 2017 zirvesinde denetlenmesi ve ilerletilmesi planlanıyor. Merkel daha Çin’deki zirvede, önümüzdeki yıl Almanya’da ilk defa bir dijitalleşme bakanları toplantısının gerçekleşeceğini ve G20 Yenilikçilik Görev Birimi oluşturulacağını bildirdi. Bir başka odak noktası da, “2030’a kadarki Kalkınma Hedefleri” olacak. Merkel’in ifadesiyle; “Dönem başkanlığımız süresince özellikle sağlık konusuyla ilgileneceğiz. Bu bağlamda, antibiyotik direnci gösteren mikroorganizmalar, ayrıca da Ebola salgınında elde edilen tecrübeler sonrasında dünya topluluğunun pandemiler karşısında nasıl daha iyi hareket edebileceği konuları üzerinde durulacak.” 

Almanya Ekonomi Bakanı Wolfgang Schäuble, kalkınma hedefleriyle bağlantılı olarak Almanya’nın dönem başkanlığında, Afrika’daki yatırım faaliyetlerini güçlendirmek üzere bir “Compact for Africa” anlaşması üzerinde çalışılacağını duyurdu. Şansölye Angela Merkel, “Compact for Africa”nın göç açısından da büyük bir önemi olduğunu ifade etti. Merkel bu konuda şöyle bir örnek verdi: “Afrika’nın nüfusu Avrupa’nın iki katı kadar olsa da, Avrupa Birliği içerisinde gerçekleştirilen doğrudan yatırımların hacmi, Afrika’nın tamamında gerçekleştirilen yatırımlardan on kat daha fazla. Bu durum, özel yatırımların Afrika ülkelerine akışının ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Zira sadece kamunun sağladığı resmi kalkınma yardımlarıyla yeterli işleyişi sağlamak kesinlikle mümkün değil.”