Ana içeriğe geç

Hayvanat bahçesinden özgürlüğe

İspanya’da kelaynaklar, Asya’da kaplumbağalar, Kazakistan’da yabani atlar: Türlerin korunmasında Alman  hayvanat bahçelerinin rolü büyük.  

Ralf Isermann Ralf Isermann , 23.10.2024
Berlin kökenli Przewalski atlarının Kazakistan’da doğaya salınması
Berlin kökenli Przewalski atlarının Kazakistan’da doğaya salınması © Tierpark Berlin

Hayvanat bahçeleri olmasa kelaynaklar ne durumda olurdu? Büyük ihtimalle nesilleri tükenirdi: Vahşi doğada artık bu kuşa normalde pek rastlanmıyor. Bu tür, yüzyıllar boyunca leziz bir yiyecek olarak kullanıldığı için neredeyse tamamen soyu tüketildi. Ancak bu kuşlar artık tekrar vahşi doğada görülebiliyor. Heidelberg Hayvanat Bahçesi, bu yıl dört genç kelaynağı İspanya’daki Jerez de la Frontera’ya götürdü. Göçmen kuşlar burada bir yeni nesil yetiştirme projesine entegre edildi ve vahşi doğaya salındı; proje çok başarılı olduğundan artık yeniden vahşi doğada yaşayan kelaynaklar bulunuyor. Almanya’daki Aşağı Saksonya’daki Weltvogelpark Walsrode gibi, Avrupa’da bulunan birçok hayvanat bahçesi bu kapsamlı koruma projesini destekledi. 

Weltvogelpark Walsrode’de genç kelaynak
Weltvogelpark Walsrode’de genç kelaynak © picture alliance / dpa

Hayvanat bahçelerinin tür çeşitliliğinin korunmasındaki önemi azımsanamayacak kadar büyük. Leipzig Hayvanat Bahçesi’nin yöneticisi ve Alman Zoolojik Bahçeler Derneği başkanı Jörn Junhold, hayvanat bahçelerinin 2030 ulusal biyoçeşitlilik stratejisinde de kullanılmasını istiyor. Derneğin argümanı şöyle: Hayvanat bahçeleri, kelaynak gibi hayvanların nüfusunu düzenliyor ve koruyor. Zoolojik bahçeler sayesinde 50 kadar hayvan türü nesli tükenmekten kurtarıldı, 19 hayvanat bahçesinde ise doğaya salma istasyonları bulunuyor. Almanya’daki hayvanat bahçelerinde ortalama 171 hayvan türü bulunuyor ve bu türlerin neredeyse beşte biri vahşi doğada tehdit altında.  

Yeni nesil yetiştirme ve doğaya salma 

Koruma ve doğaya salma projeleri için her şeyden önce zaman gerekiyor. Allwetterzoo Münster’de yaklaşık 20 yıldan bu yana gönüllü özel kişiler tarafından kurulmuş olan Uluslararası Kaplumbağa Koruma Merkezi, Asya’daki nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan kaplumbağa türlerinin kurtarılması için çalışıyor. Münster’deki Zhoui’s Scharnierschildkröte’de (Zhoui’nin Kutu Kaplumbağası) yavru almak mümkün olabildi. Hatta yine nesli tehdit altındaki bir tür olan Sulawesi kara kaplumbağasında Münsterliler Avrupa’daki tek yetiştiriciler. Bu başarılara rağmen meydan okumalar büyük: Kaplumbağaların uzun vadede doğaya salınması henüz mümkün olmamış. 

Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden

YouTube öffnen

Üçüncü taraf içeriği

İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.

Rıza formunu aç

Piwik is not available or is blocked. Please check your adblocker settings.

Kayda değer ilerlemeler bir başka hayvan türünde elde edilmiş: 2024 yılında ilk kez Przewalski atları tekrar Kazakistan’a yerleştirilmiş, yedi yabani atın dördü Tierpark Berlin kökenli. Prag’dan gelen üç hayvanla birlikte şimdi yeni bir sürü oluşturuyorlar; tür çeşitliliği için savaşta yeni bir kilometre taşı.