Ana içeriğe geç

„Kendini Gerçekleştirme Olanağı“

Enternasyonal sanatçıları Almanya’ya çeken şey nedir, burada nasıl yaşıyor ve çalışıyorlar. İki tanınmış sanat emekçisi anlatıyor.

Kim Berg, 11.05.2021
Alexei Kostroma „No Brain No Pain” adlı eserinin önünde
Alexei Kostroma „No Brain No Pain” adlı eserinin önünde © STUDIO KOSTROMA

Alman-Rus Sanatçı, Alexei Kostroma

Alexei Kostroma, 1962’de Rusya’nın Kostroma kentinde dünyaya geldi. Sanatçı, 2003’te Almanya’nın cazibesine kapıldı. ”Bu ülke bana kendimi gerçekleştirme ve küresel sanat süreçlerine dahil olma olanakları veriyor” diyor Kostroma. Sanatçı, “temel düşüncesini doğa yasaları ve toplumsal yasaların birliğini incelemek” olarak izah ettiği, “organik yol”un mucidi olarak kabul ediliyor. Kostroma, kendi sanat eserlerinde insan ve doğa arasındaki etkileşimi yansıtıyor. Bu bağlamda, insani mevcudiyetin yıllardan sonra da önemini yitirmeyen problemlerini konu ediyor. “Küresel finans krizi esnasında, 2009 yılında, borçların yükü altında BILLS & DEBTS dizisine başladım, beyaz perdelerim ödenmemiş faturalardan oluşan uzun sütunlarla bezenmişti” diye anlatıyor Kostroma. Sanatçının sosyal eleştiri içeren tablo ve enstalasyonları, başka mekanların yanı sıra Moskova Museum of Contemporary Ar ve Londra Saatchi Gallery’ye kadar girmeyi başardılar.  

2009’da, içinde pandemi sürecinde de çalışmalarını sürdürebildiği “Studio Kostroma”yı Berlin’de açtı. ”Federal hükümetin sanatçılara yönelik acil yardım programı sayesinde proje çalışmalarımızı  sürdürebildik” diyor. 

Japon-İsviçreli Sanatçı, Leiko Ikemura

Leiko Ikemura, eserlerinden birinin önünde
Leiko Ikemura, eserlerinden birinin önünde © picture alliance / Stefan Sauer/dpa-Zentralbild/dpa

„Sanat eserlerimde insan içindeki hayvansal, hayvan içindeki insani yanlarla, arslanın gülüşüyle, ağaçların rüyalarıyla, bulutların unutkanlığıyla, denizin erotikliği ve yerkürenin kalıcı öfkesiyle meşgul oluyorum” sözleriyle tanımlıyor Leiko Ikemura sanatını. 1951’de Japonya’nın Tsu bölgesinde doğdu, ama 1973’te Avrupa’ya göçtü. Orada önce Sevilla/İspanya’da ressamlık okudu. 1987’de Almanya’ya gelmeden önce ilk eserleri 1980’li yıllarda İsviçre’de oluştu. Sanatçı olarak Almanya’da sürdürdüğü yaşamında en çok neye kıymet verdiği konusunda “Sadece rahat olmakla kalmaması. Sayesinde büyüdüğüm aksamaların ve yaptığım işte ilerlememi sağlayan birçok azimli insanın varlığı” diyor. Eserlerini en başta Japonya ve Almanya olmak üzere sergiledi, eserlerini sergilediği yerler arasında Berlin Yeni Ulusal Sanat Galerisi (Neue Nationalgalerie) ve Tokyo Modern Sanatlar Müzesi de var.

Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden

YouTube öffnen

Üçüncü taraf içeriği

İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.

Rıza formunu aç

Piwik is not available or is blocked. Please check your adblocker settings.

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: