Goethe’nin bilinmeyen yüzü
Büyük Alman şair hakkında herkesin bilmediği beş gerçek.
Goethe yazarlıktan başka ne işle uğraşıyordu?
Edebi çalışmalarının yanı sıra Johann Wolfgang von Goethe (1749–1832) tutkulu bir bilim insanıydı da. Özellikle de botanik alanına düşkündü. Ve bir insandı: 1790 yılında insanların ve hayvanların da doğadaki her şey gibi evrim geçirdiği teorisinin kanıtı olan ara çene kemiğini keşfetti. Bu nedenle acımasız bir dirençle karşılaştı. Bir embriyonun kafatasındaki keşfi hakkında “Öyle mutluyum ki tüm iç organlarım hareket ediyor” diye yazdı.
Hatta Goethe yazılı olarak hangi dahiye itiraz etmişti?
Isaac Newton geçmişte olduğu gibi günümüzde de dahi bir fizikçi, matematikçi ve astronom olarak kabul ediliyor. Bu durum Goethe’yi Newton’un renk teorisinin karşısında duran ve subjektif renk deneyimlerine dayanan kendi renk öğretisini yazmasına engel olmadı. Bütüncül yaklaşımı günümüzde hala geçerliliğini koruyor, Newton’un uzmanlık alanı renklerin fiziği konusunda ise Newton değil o yanıldı. İlerleyen yaşlarında Goethe, şiirleriyle iftihar etmediğini söylemişti, “fakat benim yüzyılımda renk öğretisinin zor biliminde nelerin doğru olduğunu bilen tek kişiydim, bunun biraz yararını görüyorum.”
Goethe özellikle hangi içkiden hoşlanırdı?
Tamam, bu artık büyük bir sır değil: Goethe büyük bir şarap tutkunuydu ve bunu gizlemiyordu: “Hayat, kötü bir şarap içmek için çok kısa.” Ancak en çok hangi şarabı seviyordu? Favorisi Rheingau’dan Johannisberger Riesling ve Würzburger Steinwein’dı. Sonuncusu ile ilgili şöyle demişti: “Artık başka hiçbir şarabı beğenmiyorum ve alıştığım favori içkim tükendiğinde hırçınlaşıyorum.”
En ünlü Alman dili şairinin bir mahlası var mıydı?
İleriki yaşlarda artık olmasa da bazı erken dönem eserlerini “Plinius” adı altında yayınlandı.
Goethe’nin günlük kaygıları var mıydı?
Şair, gençliğinde genellikle diş ağrısı çekiyordu. Sıklıkla “koca bir yanağa” sahip olduğunu anlatıyordu. Diş doktorundan çok korktuğu ve sadece acil durumda tedavi olduğu söyleniyor. Diş doktorlarının o zamanki becerilerine bakıldığında bu korkusunu insanların büyük bir bölümüyle paylaştığı aşikardı. Yine de Goethe tıp alanında çalışmamasına rağmen 1794 yılında bu dalda Jena Üniversitesi’nden fahri doktora unvanı aldı.