Haftbefehl fenomeni: Belgeseli neden milyonlara ulaştı
Haftbefehl multimilyoner, dil dehası ve çöküş figürü. Hakkındaki Netflix belgeseli küresel bir hit oldu. Neden?
Adam – yere çömelmiş, yüzü kapüşonlu sweatshirtünün altında gizli – bitik gözüküyor. Yüzü terden sırılsıklam. Sesi de pek iyi gelmiyor, sesi sanki birazdan kesilecekmiş gibi boğuk geliyor. Cep telefonu üzerinde bir şarkı arıyor: Alman şarkıcı ve söz yazarı Reinhard Mey’in “In meinem Garten” şarkısı. Bu belgeselde rapçi Haftbefehl’in aşırılıkları ve başarıları karşısında biraz garip kaçan yumuşak bir balad.
Fakat gitar tınıları ve Mey’in kırılgan bir idil hakkındaki metni Haftbefehl’in telefonunda duyulmaya başladığında, insanın içi buruluyor: Bir rapçi kırılgan yanını gösterdiğinden. Müziğe büyük bir aşkla bağlı bir sanatçı olarak. Çöküşe yakın bir insan bir an için 1970 yılından kalma bir şarkıya tutunuyor.
Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden
YouTube öffnenÜçüncü taraf içeriği
İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.
Rıza formunu açNetflix belgeseli “Babo – die Haftbefehl Story“ olağanüstü bir başarı: Sadece yayınlandıktan sonraki ilk hafta içinde dört milyonun çok üzerinde izleyiciye ulaştı, Almanya’da tüm Netflix formatlarında bir numaraya yerleşti ve dünya çapında da streaming hizmet sağlayıcısının İngilizce olmayan filmleri sıralamasında dördüncü oldu. Buna karşın belgesel, sanatçının olağanüstü karizmasını yaşadığı sefalete ve gizeme bakışla birleştiriyor. Neden bu kadar insan rapçi Haftbefehl’in bu çöküşünü izlemek istiyor?
Haftbefehl sokakların kahramanı
40 yaşındaki Haftbefehl Alman rapinin en büyük yıldızı. Offenbach am Main doğumlu müzisyenin gerçek adı Aykut Anhan. Ebeveynleri Türkiye’nin Tunceli ilinden geliyor ve kökenleri Kürt-Zaza. Rap Almanya’da da çoğu zaman sert sosyal gerçekliği yansıtan sert diliyle sokakların otantik sanat biçimi olarak büyük bir kesimi etkiliyor. Haftbefehl’in geçmişinde kaderin ağır darbeleri var; okulu yarıda bırakmış; uyuşturucu satmış; Türkiye’de hapis cezasından kaçmış, döndükten sonra bir bahis dükkânı açmış. “Street Credibility“, yani rapte büyük önem arz eden inanılırlık Haftbefehl’i tanımlıyor.
Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden
YouTube öffnenÜçüncü taraf içeriği
İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.
Rıza formunu açHaftbefehl’in sanatı değerli bir kültür varlığı
Haftbefehl için bir dil dehası denilebilir: Almanca, Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Romanca’yı karıştırıyor. Kullandığı dil kendine özgü kalitesi nedeniyle “Ghetto-Esperanto“ olarak da adlandırılmıştı. Bu arada eğitim ve kültür tartışmalarında metinlerinin ders materyali olarak kullanılması tartışılıyor. Sosyal gerçekliği yoğunlaştıran ve erişilebilir kılan yazar olarak Haftbefehl böylece birçok klasik edebiyat eserinden daha fazlasını başarıyor. Şimdiden kesin olan şu: Göçmen izler taşıyan dili yeni bir standart koyuyor ve bir neslin Almancasında izler bırakıyor.
Haftbefehl dinleyicisine kültürel sınırların ötesinde ulaşıyor
Almanlar, Türkler, rap fan topluluğu ve geniş bir pop dinleyicisi, toplumun kıyısındaki insanlar ve kültür sahnesinin köklü temsilcileri: Çok çeşitli kökene sahip erkekler ve kadınlar Haftbefehl konusunda hemfikir. Hiçbir kültürel klişeye uymuyor, bir Alman şair, göçmen izleri taşıyor, arsız kafiyeci ve dile ustası bir ozan. Haftbefehl kestirilemez bir etki bırakıyor ve bu sayede de çok büyük bir dinleyici kitlesini büyülüyor. Belgeseli yayınlandıktan kısa bir süre sonra ilk Türkçe parçasını yayınladı: “Dünya Garip“ (Almancası: “Seltsame Welt“). Bu parçada da tepkiler Haftbefehl’in insanlara nasıl ulaştığını gösteriyor: Almanya’daki Türk topluluğu parçayı sevinçle karşıladı ve böylece rapçi Türkiye’de yeni fanlar kazanıyor. Başkaları da kökleri nedeniyle neden Kürtçe bir metin seçmediği eleştirisinde bulunuyor.
Haftbefehl belgeseli çarpıcı bir gerçekliğe bakan ışıltılı bir televizyon şovu
Haftbefehl müzikten elde ettiği gelirlerin yanında kendi moda, soğuk çay ve nargile markalarına yaptığı yatırımlar sayesinde de multimilyoner sayılıyor. Ani bir çıkış yakalayan bir Selfmademan. Bu bile iyi bir TV malzemesi. Ama diğer yandan da kokain bağımlılığı, evlilik sorunları ve babasını ilk intihar girişiminden sonra kurtarmasına rağmen sonunda hayatına son vermesinin yarattığı travmayla da savaşıyor. Film şöhretin içindeki sefaleti filtresiz bir şekilde belgeliyor.
Eleştiriler belgeseli daha da başarılı kılıyor
Rap-Business için sıradışı değil: Haftbefehl’in metinleri çoğu zaman kadın düşmanı ve şiddeti övüyor. Antisemitizm suçlamalarıyla karşı karşıya kalsa da Haftbefehl bunu kararlılıkla reddetti. Ayrıca Netflix belgeselinde madde bağımlılığı da işleniyor. Film çalışmaları sırasında Haftbefehl zaman zaman hayati tehlike sınırında gezindi. Eleştirmenler prodüksiyona çöküşünün sadece belgeselini yapmakla değil buna neden olmakla da suçlanıyor. Suçlamaya göre film sefalet belgeseli sınırını aşıyor ve pek de örnek teşkil etmiyor.
Belgeselin eşyazarı gazeteci Juan Moreno bu yoruma itiraz ediyor. Bunun madde kullanım bozukluğu hakkında bir film olduğunu ve caydırıcı da olması gerektiğini ifade ediyor. Haftbefehl’in yayınlanmadan önce hiçbir kareyi değiştirmek istemediğini belirtiyor. Tüm fatal sonuçlarıyla birlikte kendi çirkin yüzünü gösteren bir star.