Oberhausen Uluslararası Kısa Film Günleri
Oberhausen Uluslararası Kısa Film Günleri’nin kurucusu ve uzun yıllar boyunca direktörlüğünü yapmış olan Hilmar Hoffmann’la festivalin 60. yılı şerefine bir söyleşi.

“Herkes için kültür”: Bu düşünce Hilmar Hoffmann adıyla yakından bağlantılı. 1970’lerden 1990’lara kadar Frankfurt/Main Belediye Meclisi kültür sorumlusu ve Goethe Enstitüsü başkanı (1993-2002) olarak geniş bir kültür anlayışı ve sanata açık erişim için çalışmalar yürüttü. Hoffmann 1954 yılında Oberhausen’da Uluslararası Kısa Film Günleri’ni başlatmıştı.
Sayın Hoffmann, kısa film günlerinin 60. yaşını göreceğini öngörebilmiş miydiniz?
Bu festival kuruluşundan itibaren dünyanın en önemli kısa film festivali sayıldı. Roman Polanski ilk çalışmalarını Oberhausen’da göstermişti. Daha sonra Oscar Ödülü kazanan bir diğer yönetmen olan István Szabó da kısa film günleri kapsamında pek çok ödüle layık görülmüştü. Ben her zaman festivalin sınırsız bir ömre sahip olacağını varsaydım. Tabii bu kısa film türünün nasıl bir geleceği olduğuna da bağlı.
Sizin için kısa filmleri cazip kılan ne?
Uzun yıllar kısa filmler genç filmcilerin kartvizitiydi. Genç sanatçılar öncelikle kendilerini bu kısa formla denerdi. Festivallerden ödül aldıkları takdirde uzun metrajlı fil yapma şansını yakalayabilirlerdi. Genellikle bu yapımlar için gerekli bütçeye sahip değillerdi. O zamanlar Almanya’da film akademileri de henüz kurulmamıştı.
Festival oldum olası politik bir değer de taşıdı.
Katılımcılar kısa film günlerini doğal olarak kendi meselelerine dikkat çekmek için kullanageldi. Bu durum 1962’de 26 filmcinin “Oberhausen Manıfestosu”nu yayınlamasıyla zirve noktasına ulaşmıştı. Protestolarıyla ulaştıkları sonuçlar arasında Almanya’da ilk defa film teşvik yasasının çıkarılması vardı. Fakat kısa film günlerinin merkezinde asla yalnızca Almanya olmadı.
Dışişleri Bakanlığı’nın sağladığı bir teşvik sayesinde Asya’ya ve Afrika’ya dek uzanan tüm dünyadan filmciler Oberhausen’e gelebiliyorlar.
Dünyanın her köşesinden filmler göstermek hep festivalin öncelik verdiği meselelerden biri olmuştur. Bu filmler pek çok durumda bu ülkelerdeki yaşama – özellikle de toplumun kıyısında yaşayan insanların yaşamlarına– dair ulaşılabilir yegane dokümantasyon olma niteliği taşıyor.
Kısa film günlerinin 60. yılında da sinema koltuğundaki yerinizi alacak mısınz?
Evet. Geçtiğimiz yıllarda sık sık Oberhausen’e konuk oldum ve uzakta dahi olsam sorumluların film dünyasındaki yeni koşullara nasıl uyum sağladıklarını ilgi ve hayranlıkla izlemeyi sürdürüyorum.
60. Oberhausen Uluslararsı Kısa Film Günleri 1-6 Mayıs 2014