Ana içeriğe geç

Mükemmel Medya Ustaları

Konrad-Adenauer-Stiftung, yeni bir bursla Türkiye ve Almanya’dan gazetecilere destek oluyor. 

Canan Topçu, 08.03.2021
Radyo gazetecisi Dayala Lang, ilk bursiyerlerden biri.
Radyo gazetecisi Dayala Lang, ilk bursiyerlerden biri. © privat

Alman-Türk gazeteci Baha Güngör‘ün anısına Konrad-Adenauer-Stiftung (KAS) genç gazeteciler bursunu başlattı. Baha Güngör, bir Alman gazetesinde gönüllü olarak çalışan Türkiye kökenli ilk gazeteciydi. Westdeutsche Allgemeine Zeitung (WAZ) gazetesinde yaptığı meslek eğitiminin ardından muhabir olarak Türkiye’ye gitti ve daha sonra oradan Alman Haber Ajansı için haber yaptı. En son Deutsche Welle’nin. Türkçe yayın kurulunu yönetti. Güngör, 2018 yılında, 68 yaşında yaşamını yitirdi. 

İlk kez 2021 ilkbaharında verilen bursla, Türkiye ve Almanya’dan gazetecilerin her iki ülkede birlikte yazılar üzerinde araştırma yapmaları amaçlanıyor. İlk çağrıya -yarısı Türkiye’den, yarısı Almanya’dan olmak üzere- toplam 50 kişi başvurdu. KAS Türkiye ekibi mensupları ile Türk ve Alman medya mensuplarından oluşan jüri, tercihini Türkiye ve Almanya’dan ikişer genç profesyonel gazeteciden yana kullandı. Bursiyerlerin planlandığı gibi Türkiye’de ortak araştırmalar için bir araya gelip gelemeyecekleri korona pandemisi nedeniyle henüz belli değil. Bursiyerleri okuyucularımıza burada tanıtıyoruz:

 

Dayala Lang, Radyo Programı “Cosmo”

privat
© privat

“Uzaktan çok şey, çok daha farklı görünüyor” diyor Dayala Lang. Özellikle gazeteci olarak insanlarla diyalog içinde kalmanın önemli olduğunu söylüyor. Bu nedenle meslektaşlarıyla görüş alışverişini mümkün kılacak olan KAS bursuna çok sevindiğini anlatıyor. Başka yaşam dünyalarına dalmanın ne kadar önemli olduğunu Alman Gönüllü Hizmeti “weltwärts” sayesinde öğrenmiş. Bursa’ya bağlı İnegöl’ün bir köyünde altı ay yaşamış. Bir ailenin yanında konuk olarak geçirdiği bu sürenin kendisini “kalıcı biçimde etkilediğini” söylüyor, 28 yaşındaki Dayala. Orada edindiği deneyimler ona “başka yaşam biçimleri için derinlere uzanan bir anlayış” kazandırmış. Bu Anadolu beldesinde, İstanbul ve İzmir’deki arkadaşlarının kendisine gösterdikleri günlük kent yaşamından tamamen bambaşka bir gerçeklikle tanışmış. Dayala Lang, çok yönlü bir meslek eğitimini geride bırakmış: İslam Bilimleri yükseköğrenimi yapmış ve ardından Leipzig Üniversitesi’nde Gazetecilik dalında yüksek lisans yapmış, Westdeutscher Rundfunk (WDR) radyo televizyon kurumunda bir gönüllü çapraz medya stajı bitirmiş. Kasım 2019’dan beri radyo muhabiri olarak, WDR’nin sorumlusu olduğu “Cosmo” başlıklı bir kültürlerarası program için çalışıyor.

 

Aysu Biçer, Anadolu Ajansı

privat
© privat

Ta çocukluğundan beri gazeteci olmak istediğini söylüyor Aysu Biçer, bu “hayalindeki mesleği” şimdi çok severek yapıyormuş. Buralara gelebilmek için Ankara Üniversitesi’nde İletişim Bilimleri ve Londra King’s College’de Ekonomi Bilimleri okumuş. Aralarında BBC’nin de bulunduğu çok yerde staj yapmış, meslek eğitimini ise Anadolu Ajansı’nda yapmış. 2018’den beri bu ajansta İngilizce ekonomi haberleri yetkilisi.    

“Beni özellikle sayıların arkasında gizli insanlar ve öyküler ilgilendiriyor” diyor 28 yaşındaki Aysu Biçer. Haberleriyle olumlu gelişmeye katkıda bulunmak istiyormuş. Aysu Biçer’in yazıları, Türk medyasının İngilizce yayınlarında çıkıyor ama uluslararası haber ajansları tarafından da üstleniliyor. Onun fotoğrafçılık hobisi, artık mesleğinin bir parçası olmuş. Hatta onun, Lübnan’ın başkenti Beyrut’un limanında 2020 yılında meydana gelen patlamaya ait fotoğrafları, uluslararası ajanslar tarafından bile üstlenilmiş. 

 

Adnan Ağaç, Deutsche Welle

privat
© privat

Adnan Ağaç KAS bursu için başvuruda bulunduğunda, henüz Deutsche Welle’nin (DW) serbest elemanıydı. Şubat 2021’den beri kadrolu DW muhabiri olarak İstanbul’dan özellikle güncel olayları haberleştiriyor. Buna paralel olarak Bahçeşehir Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler dalında yüksek lisansını yapıyor. Baha Güngör Bursu alan ilk gazeteciler arasında olmak, onu özellikle bir nedenle çok mutlu ediyor: “2017 yılında Cumhurbaşkanı Johannes Rau Gazetecilik Bursu ile Almanya’ya geldiğimde, Baha Güngör’le tanışma şansım oldu” diyor. Adnan Ağaç o iki ayda, Bonn’da DW’de çalışmış, Alman medyasının redaksiyon çalışması ve aynı zamanda Almanya’daki sosyal ve kültürel yaşam hakkında bilgi sahibi olmuş. “Bu benim ufkumu genişletti” diyor, Maltepe Üniversitesi’nde radyo ve televizyon odaklı gazetecilik yükseköğrenimi yapmış olan 28 yaşındaki Adnan Ağaç. Henüz okul öğrenciliği esnasında Türk televizyon kanalı NTV’de staj yapmış, yükseköğreniminin ardından  orada çalışmış ve kanaldan ilk 2020 sonbaharında ayrılmış.  

 

Carolina Drüten, “Welt” ve “Welt am Sonntag”

privat
© privat

Carolina Drüten, 2014’te Erasmus Programı kapsamında İstanbul’da bulunmuş. O zamandan beri de Türkiye’ye duyduğu ilginin giderek arttığını anlatıyor kendisi. “Gezi” gösterilerinden altı ay kadar sonra tesadüfen sokak protestolarının içine düştüğünde, gazeteci olarak çalışmak istediği ve yurtdışı muhabirliği  konusunda uzmanlaşmak istediği kafasında netleşmiş.

Carolina Drüten Danimarka’nın Aarhus kentinde ve Londra’da İletişim, Gazetecilik ve  Küreselleşme dallarında yükseköğrenim yapmış, ardından Axel-Springer-Akademie’de gazetecilik dalında dual meslek eğitimi yapmış. Kasım 2019’dan beri “Welt” ve “Welt am Sonntag” gazetelerinin yurtdışı bölümlerinde çalışıyor, Türkiye onun haber bölgelerinden biri. Carolina Drüten, her şeyden önce yazıları planlıyor ve muhabirlerle konular geliştiriyor; muhabir olarak en son ABD’deki geçen başkanlık seçim kampanyasından ve Ocak 2020’de Türkiye’den haberler yapmış. “Ben işimi uluslararası diyaloğa bir katkı olarak görüyorum” diyor 27 yaşındaki Drüten. Yazdığı makalelere gelen tepkilerden her seferinde “Almanya’nın Türkiye politikasının sadece bir dış politika değil, aynı zamanda da bir iç politika olduğunu” anlıyormuş.

© www.deutschland.de