Ana içeriğe geç

Çeşitlilikten Doğan İnovasyon

AB üyesi ülkeler, dijitalizasyon alanında farklı yollar izlediler. Beş başarılı örnek.

Jasmin Siebert, 10.07.2020
Autoproduktion bei Audi
© AUDI AG

Almanya: Akıllı Fabrika

Otomatik üretim süreçleri, kamera ve sensörler tarafından izleniyor, acil durumlarda robotların müdahalesiyle hatalar ortadan kaldırılıyor. Malzeme ihtiyacı, fabrika içinde uçan drone’lar tarafından karşılanıyor. Depo boşaldığında malzeme siparişi bir yazılım tarafından otomatik olarak veriliyor. Ortalıkta işçi görünmüyor. Geleceğin akıllı fabrikasında manzara böyle, bazı Alman firmalarındaysa bu durum şimdiden yaşanan bir gerçeklik. Makineler, yazılım ve robotlar süper hızlı bir internet üzerinden birbirine bağlı. Birbirleriyle iletişiyor, birbirlerinden öğreniyor ve RFID çipleri üzerinden ürünleri tanıyabiliyorlar. Fakat Endüstri 4.0’da amaç sadece makinelerin otonom ve otomatik bir şekilde üretim yapması değil. Dördüncü sanayi devrimi, anonim bir müşteri için endüstriyel seri üretime bir veda niteliğinde. Artık üretim, müşteri ihtiyacı doğrultusunda doğrudan müşteri siparişine göre gerçekleştiriliyor. Müşteri, çevrimiçi ortamda fabrikaya giriyor ve üretim sistemleri bir yazılım programı tarafından programlanıyor. Yapay zeka sayesinde sistemler her bir siparişle yeni bir şey öğreniyor. Depolanmak üzere üretim yerine, kişiye özel üretim daha ucuz ve daha ekolojik. Dijital ürün sayısının her geçen gün artmasıyla da, üretici firma - müşteri ilişkisi bitmiş ürünün satışıyla genelde sonlanmıyor. Artık, yazılım güncellemeleri ya da bakım gibi hizmetleri de içeren hibrit ürünler satılıyor. Akıllı fabrikalardaki en son Alman teknolojisiyse dijital zemin. Elektrik ve veri hatlarıyla donatılmış zeminler robotları besliyor ve yönlendiriyor. Bu da yüksek performanslı batarya ve karmaşık konum sistemlerinin kullanımını gereksiz kılıyor. Üretim sistemleri de zeminden kontrol edilebiliyor ve üretim hatları gerektiği gibi değiştirilebiliyor. Akıllı fabrikalarda tüm bileşenler, ağa bağlı, esnek ve mobil. Sadece fabrika binası sağlam, sarsılmaz bir şekilde var olmaya devam ediyor. Şimdilik...

Finlandiya: E-Sağlık

Digitalisierung in der Medizin
© ipopba - stock.adobe.com

Dijitalleşme konusunda Finlandiya şimdiden Avrupa’nın en önde gelen ülkesi: çevrimiçi bankacılıkta cep telefonlarının kullanılması ve elektronik idari işler (e-hükümet) uygulamalarıyla başlayan dijitalleşme sürecinde, dijital sağlık bugün Finlandiya’nın en büyük ileri teknoloji ihracat sektörü. İlaç reçeteleri 2010 yılından beri dijital olarak veriliyor. Elektronik hasta kaydı uygulaması İskandinav ülkesinde 20 yıldan uzun bir süre önce başlatıldı. Bu kayıtlarda sağlık verileri, teşhisler ve reçeteler kaydediliyor. Bu sayede hem hastalar hem de doktorlar, kan değerlerini ya da önceki hastalık bilgilerini her yerden görebiliyor. Bu seyrek nüfuslu ülkede sağlık sorunu olanlar, sanal bir sağlık köyünü ziyaret edebiliyor. Güvenilir çevrimiçi bilgilerin sunulduğu platformda kişi, Finlandiya sağlık sistemi içerisinde gerektiği şekilde yönlendiriliyor. Hastalar doktorlarla çevrimiçi görüşebiliyor ya da randevu alabiliyorlar. Dijital sağlık alanındaki son yeni ilgi çekici gelişmeyse, 2017 yılında başlatılan ulusal genetik araştırma projesi FinnGen. Proje bağlamında Finlerin yüzde onunun genetik verileri toplanıyor. Amaç: genetik yapıdaki değişiklikleri görünür kılmak ve hastalıkları önlemek.

Çek Cumhuriyeti: 3d Baskı

3d-Printer
© imago images / CTK Photo

Eskiden ağır sanayi ülkesi olan Çek Cumhuriyeti’nde bugün, dijitalleşmenin gayri safi yurtiçi hasıla içindeki oranı, Avrupa ortalamasının oldukça üzerinde. Enformatik eğitimi, yüksek öğrenimde en çok tercih edilen alanlardan biri. Genç Çekler, anavatanlarını terk etmek yerine teknoloji alanında kendi start-up firmalarını kurmayı tercih ediyor. Bunların arasında dünya çapında pazar lideri olan firmalar da bulunuyor. Cybergym Europe firması Prag’taki bir malikanede siber savaşı simülasyonları oluşturuyor. Avrupa’nın dört bir yerinden firmalar, çalışanlarını bu dijital eğitim ­alanına gönderiyor. Çalışanlar burada bir korsan saldırısı durumunda ne yapacaklarını öğreniyorlar. Dünyada en çok kullanılan 3D yazıcılar da Prag’dan geliyor. Prusa Research, Orta Avrupa’daki en hızlı büyüyen teknoloji şirketi olarak kabul ediliyor. Yazıcı fabrikasından her ay tüm dünyaya binlerce 3D yazıcı gönderiliyor. Cihazlar gece gündüz demeden yazıcı üretiyor: bir şekilde kendilerini üretiyorlar.

Estonya: Dijital Devlet Daireleri

Smart-ID-App
© imago images / Scanpix

Çiçeği burnunda ebeveynlerin Estonya’da, başka herhangi bir ülkedeki çiçeği burnunda ebeveynlere göre çok daha rahat olmasının bir nedeni, devlet dairesi işlerinin yapılış şeklinde yatıyor olabilir. Kendini “E-Estonya” olarak tanımlamayı seven bu Baltık ülkesinde, yeni doğmuş bir bebeğin nüfus kaydı, hastane üzerinden derhal gerçekleştiriliyor. Doğum belgesi, sağlık sigortası, çocuk parası ve diğer yardımlar için otomatik olarak başvuruluyor. İleri düzeydeki dijitalleşmenin bir nedeni de Baltık ülkesinin seyrek bir nüfusa sahip olması. Devlet daireleri çoğu vatandaş için uzakta olduğundan, Estonyalılar bu alanda dijital bir çözüm için uzun zamandır çalışıyor. Bugün, devlet daireleri ve firmalar, 3000’den fazla hizmeti çevrimiçi olarak sunuyor. Bu hizmetlerden faydalanmak için kişinin ihtiyaç duyduğu tek şey, aynı zamanda kimlik, sürücü belgesi ve sigorta kartı yerine de geçen vatandaşlık kartı. Estonyalılar 2005’ten beri çevrimiçi oy da kullanabiliyor. Devlet dairesine gitmenin hala gerekli olduğu sadece üç işlem söz konusu: evlenme, boşanma ve gayrimenkul satın alma.

Lüksemburg: Hızlı İnternet

Netzwerkverbindungen
© maho - stock.adobe.com

Ağ sağlayıcısı Cisco firmasının “Dijitalleşmeye Hazır Oluşluk Endeksi”nde bu küçük dükalık, Singapur’un ardından ikinci sırada geliyor. 141 ülkeyi kapsayan sıralama, ülkelerin dijital bir gelecek için ne kadar hazır olduklarını gösteriyor. Lüksemburg, start-up firmaları için en iyi çerçeve koşullar karşılaştırmasındaysa ilk sırada yer alıyor. Lüksemburg devleti, yeni kurulan işletmeleri destekliyor ve risk sermayesi için hareketli bir pazar söz konusu. Dijital altyapının oluşturulması için gerçekleştirilen kapsamlı yatırımların bir sonucu olarak ülkenin her bir köşesinde geniş bant internet erişimi mevcut. Saniyede 30 Mbit’in üzerinde bir indirme hızına sahip hızlı internetse ülkenin yüzde 96’unda erişilebilir durumda. Bu da Lüksemburg’u, ortalamanın yüzde 74 olduğu Avrupa’da lider konumuna getiriyor. Mobil internet kullanılabilirliği alanında da ülke ortalamanın üzerinde bir orana sahip. Kamusal alanlarda her yerde WiFi erişim noktaları bulunuyor. Böylece herkes kendi veri hacmini tüketmeden istediği zaman sörf yapabiliyor.

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: