Ana içeriğe geç

„Avrupa İçin Alanlara İnmek“

Avrupa yanlısı „Pulse of Europe“ gösterilerinin başarısı girişimcileri hayrete düşürdü. Hareketin kurucusu Daniel Röder, Avrupa'dan yana tavır almaya neden değdiğini anlatıyor.

20.03.2017
Tim Wegner - Daniel Röder
Tim Wegner - Daniel Röder © Tim Wegner - Daniel Röder

„,Pulse of Europe‘ hareketini eşim ve ben birlikte kurduk. Bizi buna iten iki olay vardı:,Brexit‘ ve Donald Trump'ın ABD başkanı seçilmesi. Bunun üzerine kendi kendimize 'Şimdi meydanlara çıkmamız gerekir. Kendimizi görünür kılmalıyız. Avrupa'da bu yönde atılacak yeni bir adımı mutlaka engellemeliyiz!' dedik. 

Bu tamamen sezgiseldi; bizler hukukçuluk yapıyoruz, şimdiye kadar hiç bir gösteri yapmamış, hiç bir partiye üye olmamıştık; hangi partiye girmem gerektiğini de hiç bilemezdim. Kalktık, 2016 Kasım sonunda tanıdık çevreye bir email gönderdik; Frankfurt'un Europaviertel semtinde ilk toplantıya katılma çağrısında bulunduk. Seçtiğimiz tarih uygunsuz bir tarihti. Noel'den önceki dört Advent pazarından ilkiydi. Saat de iyi seçilmemişti; öğleden sonra dörtte, yani havanın karardığı bir saatti. Üstüne üstlük bir de yağmur çiseliyordu. Buna rağmen 200 kişi geldi. Bu bize güç verdi. Oturduk bir organizasyon ekibi kurduk ve 15 Ocak 2017'den beri her pazar sokaklara çıkıyoruz. Hareketin bu kadar çabuk büyüyeceğini düşünememiştik!

Sessizlere Bir Çehre Kazandırmak

Düşüncemiz, sessiz çoğunluğa bir çehre kazandırma düşüncesi. Almanların çoğunun birleşmiş bir Avrupa istediğinden eminiz; demokratik bir Avrupa, hukuk devleti ilkelerine dayalı, insan dostu, hoşgörülü bir Avrupa. Ancak bu, uğrunda çaba harcamamız gereken bir şey. Artık bu çok doğal bir şey değil. Bir şeye karşı değil de, bir şey için sokağa inmek bizim açımızdan önemli. Bu pozitif güç insanları etkiliyor. Ben bizim gösterilerimizde gözü yaşlı insanlar gördüm. Çok kişi bana şunu söyledi: 'Birlikteliği yaşamak benim için büyük bir anlam taşıyor. Görünür olmak, duyulur olmak ve şunu göstermek: Biz de varız.'

,Pulse of Europe‘ hareketiyle basit ve sonucun hemen görüldüğü bir şey yapmak istiyoruz. İki hedefimiz var. Birincisi; insanlara tek başına olmadıklarını göstermek. İkincisi; siyasetçilere, Avrupa politikasının bizim için önemli olduğunu göstermek. Şu anda bunu iki ayı aşkın bir süredir yapıyoruz. Bu arada 60'ı aşkın kentte ,Pulse of Europe‘ örgütlenmesi oluştu ve gün geçtikçe de çoğalıyor! Hem de yalnız Almanya'da değil, aralarında Paris'in de bulunduğu çok sayıda Fransız kentinde de; sonra Amsterdam'da, Brüksel'de hatta İngiltere'nin Bath kentinde. Geçen pazar günü toplam 30.000'i aşkın kişi ,Pulse of Europe‘ için sokaklardaydı.

Avrupa Konuları ve İnsan Zinciri

Mitingler çoğu kentte benzer şekilde gerçekleşiyor. Bizim bölgemiz Frankfurt'ta bize özgü biçimde şöyle yapılıyor: Ekibimizden birileri başlangıçta güncel Avrupa konularına ilişkin bir şeyler söylüyorlar. Bunun ardından gösteriye katılanların kendilerini harekte geçiren şeyin ne olduğunu anlattıkları bir serbest mikrofon var. Bazen belirli bir yere yürüyen yürüyüş kolları oluyor. Bir defasında örneğin, Alman demokrasisi açısından sembolik öneme sahip bir yer olan Paulskirche'deydik. Burada 1848'de hür seçimlerde seçilmiş ilk Alman halk temsilciliği toplanmıştı. Bir başka sefer "Neşeye" sloganıyla Beethoven anıtına gittik ve  Schiller'in önünden geçtik. Bitişte daima bir insan zinciri oluşturuyoruz.  

Bundan sonra ne mi yapacağız? İlk başlarda sadece Hollanda'daki seçimlere kadar haftada bir kez gösteri yapmayı amaçlıyorduk. Şimdi 7 Mayıs 2017'ye kadar devam edeceğiz; o gün Fransa'da seçimler var. Ve daha sonrasına bakacağız. Yıllar boyunca her hafta sokağa çıkamayız. Ama bir şey kesin: ,Pulse of Europe‘ varlığını sürdürecek.“

Protokol: Friederike Haupt