Fransa’nın yanında
Federal Yönetim Paris’teki terör saldırılarının ardından Fransa’ya dayanışma güvencesi verdi. Almanya’daki insanlar büyük bir duygudaşlık göstererek Fransa’yla birlikte yas tuttu
Paris’te 13 Kasım 2015’te gerçekleştirilen terör saldırıları Almanya’daki insanları da derinden sarstı. Fransa’nın başkentinde farklı noktada gerçekleşen eş zamanlı saldırılarda 130 insan yaşamını yitirdi. İslam’ı dayanak gösteren teröristler Alman ve Fransız milli futbol takımları arasındaki bir dostluk maçı sırasında saldırıya geçti. Alman Federal Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de o akşam çok yakınlarında üç canlı bombanın kendilerini havaya uçurdukları Stade de France’taki konuklar arasında yer alıyordu. Steinmeier durumdan duyduğu dehşeti hemen o akşam sosyal medya üzerinden dile getirmişti. Dışişleri Bakanı ertesi gün Viyana’da bir yandan Suriye görüşmeleri gerçekleşirken şu açıklamayı yaptı: “Biz tüm gücümüzle Fransa’daki dostlarımızın yanında duruyoruz.“
Saldırılara ilişkin açıklamasında “özgürlüğe yapılmış bu saldırı hepimizi hedef almaktadır”, diyen Şansölye Angela Merkel şunları ekledi: ”Biz her bireyin kendi mutluluğunun peşinden gitme ve onu yaşama hakkına, başkalarına saygı duymaya ve hoşgörülü olmaya inanıyoruz. Biliyoruz ki bizim özgür yaşam biçimimiz her türlü terörden daha güçlüdür.” Fransa’ya yönelik sözleriyse şöyleydi: “Alman dostlarınız olarak kendimizi size çok yakın hissediyoruz. Biz de sizinle birlikte gözyaşı döküyoruz.” Halk arasında da büyük bir duygudaşlık vardı: İnsanlar Berlin’deki Fransız Büyükelçiliği ve pek çok şehirdeki Fransız konsoloslukları önüne çiçekler yerleştirip mumlar yaktılar. Brandenburg Kapısı Fransız bayrağının renklerinde ışıklandırıldı. Facebook’daki pek çok Alman üye profil fotoğraflarını duygudaşlık ifadesi olarak mavi beyaz ve kırmızı renklere bürüdü.
Federal Yönetim Fransa’yla dayanışmasını, kendine İslam Devleti diyen örgüte karşı mücadelede koruma, istihbarat ve lojistik alanlarında askeri yardım desteği sunarak da gösteriyor. Almanya aynı zamanda siyasi sürecin gerekliliğine de inanıyor. Dışişleri Bakanı Steinmeier Aralık ayı başında bir gazeteye verdiği demeçte bu konuda şu açıklamayı yaptı: “Hepimiz terörizmi yalnızca bombalarla yenemeyeceğimizi biliyoruz; öte yandan bildiğimiz bir diğer şeyse IŞİD tehdidini askeri araçlara başvurmadan durdurmanın mümkün olmayacak ve aksi takdirde bir yıl içerisinde ortada siyasi bir çözümle ulaşılabilecek hiçbir şey kalmayabilir.“ Steinmeier’e göre IŞİD terörünün yarattığı tehlikeleri, korkudan donakalma gafletine düşerek değil “ancak dirayet göstererek ve güvenliğe yönelik, insani sivil ve siyasi önlemleri birlikte barındıran kapsamlı bir stratejiyle” engellemek mümkün olabilir”.