İnsan kaçakçılığıyla mücadelede büyük başarı
Federal Alman polisi ve Türk emniyeti ortak operasyonlarla bir kaçakçılık şebekesini çökertmeyi başardı.

Alman polisi 2014 Aralığı biterken sonunda Saksonya Eyaleti’nin Çek Cumhuriyeti sınırında yasa dışı yollarla giriş yapan dört Suriyeliyi yakalamıştı. Emniyet güçleri mültecileri sorguladı ve bu Türk-Alman ortak tarihinde insan kaçakçılığına karşı yürütülen en büyük ortak operasyonun başlangıcı oldu.
Suriyeli göçmenler sorgularında Almanya’ya nasıl geldiklerini ve bunun için onlara kimlerin yardımcı olduğunu anlattı. Yolculuklarının en tehlikeli bölümü Akdeniz üzerinden Mersin’den İtalya kıyılarına uzanan bölümüydü. Onlar yüzlerce başka Suriyeli mülteciyle birlikte hurdaya çıkmış bir yük gemisinin ambarına istiflenircesine tıkılmış halde hareket ya da tuvalet ihtiyacını giderme imkanı olmadan hava almayan ortamda içecek suları bile olmadan seyahat etmek zorunda kalmışlardı.
Hayalet gemiler olarak adlandırılan bu durum 2014 sonu ve 2015 başında Alman medyasında büyük yankı bulmuştu. Kaçakçılar artık kullanılacak durumda olmayan üç gemi bulup mültecilerle doldurmuş ve İtalya’ya doğru yola çıkmışlardı. Türkiye kıyılarından henüz uzaklaşmamışken gemiden ayrılan kaçakçılar gemilerden birine kontrolü otomatik pilota bağlama cüretini dahi göstermişti. Böylece gemideki mülteciler için hayati tehlikeyle dolu yolculuk başlarken kaçakçılar milyonlarca Avro değerinde kazanç sağlamıştı: Suriyeli mülteciler “Merkur”, “Blue Sky M” ve “Ezadeen” adlı gemilerdeki bu yolculuk için kişi başı 4500 ila 6000 ABD doları arasına ödeme yapmıştı. Yani kaçakçılar, üç gemiye bindirdikleri toplam 1766 göçmenin ödediği toplam parayla yaklaşık 9,5 milyon ABD doları elde etmişti.
Mültecilerin şansı sonunda gene de yaver gitti: İtalya kıyılarında sahil korumanın gerçekleştirdiği hayati riskler taşıyan kurtarma manevraları sayesinde başıboş hayalet gemiler kontrol altına alınabildi. Görevliler mültecileri sağ salim İtalya kıyıların ulaştırdı ve pek çoğu buradan yasa dışı yollarla yoluna devam etti. Olaylardan yalnızca birkaç gün sonra Almanya sınırında yakalanan dört Suriyeli de onlardan bazılarıydı.
Mülteciler sorgularında Federal Alman polisi yetkililerine yaptıkları açıklamalar bu olayın sorumlularının Almanya ve Türkiye’de olduklarını ortaya koydu Federal Alman Polisi Basın Sözcüsü Gero von Vegesack bunun üzerine Türk meslektaşlarıyla iletişime geçtiklerini anlattı. Hem Alman hem de Türk emniyet makamlarının katılımıyla 20 Ocak 2015 tarihinde “Wave” adlı araştırma komisyonu kuruldu. Bu komisyon çerçevesinde Federal Alman emniyeti ve Türk emniyeti Dresden Cumhuriyet Savcılığı, Mersin Cumhuriyet Savcılığı’nın yönettiği soruşturma kapsamında işbirliği yapacaktı. Basın sözcüsü bu işbirliğini şöyle değerlendirdi: “Bugüne kadar böylesine yoğun bir işbirliği gerçekleşmemişti. Bu aynı zamanda hem çok yüksek bir meblağın söz konusu olması hem de çok büyük bir kaçakçılık ağının izini sürmemizden ötürü eşi görülmemiş bir girişimdi.”
Böylece Türk ve Alman emniyet mensupları sınırları aşan ortak bir çalışma yürüterek bilgi alışverişinde bulundu ve düzenli telefon görüşmeleriyle sürekli iletişim halindeydi. Ayrıca soruşturmanın Alman müfettişi Türkiye’ye ziyarette de bulundu. Komisyon kurulduktan bir yıl sonra Türk ve Alman yetkililerin ortak kararıyla harekete geçildi ve 20 Ocak 2016 sabahı Türkiye ve Almanya’da aynı anda 26 ev ve ofise eşzamanlı operasyon düzenlendi. Federal Alman polisinin gerçekleştirdiği video kaydı operasyondan görüntülere yer veriyor: Bu görüntülerde polis ekiplerinin Berlin’deki şüphelilere ait bir evin kapısını kırarak içeri girdikleri ve sonunda Suriye kökenli şüphelilerin apartman binasından çıkarıldıkları görülüyor. Lübeck’teki operasyon da benzer görüntülere sahne olmuş: Polis burada da Facebook üzerinden hayalet gemilerle gerçekleşecek yolculuğun duyurusunu yapan Suriyeli bir mültecinin evine baskın düzenledi. Ayrıca Köln, Hannover ve Berlin’deki başka noktalara düzenlenen operasyonlarda da tutuklanan şüphelilerin evleri aranarak bilgisayar, cep telefonu, delil niteliğindeki not defterleri ve dokümanlara el konuldu. Vegesack kaçakçılara karşı düzenlenen operasyonda 500’e yakın federal polisin görev aldığını belirtiyor.
Türkiye’deki polis ekipleri de İstanbul, Mersin, İzmir ve Hatay’daki on eve operasyon düzenleyerek on kişiyi gözaltına aldı. Basın sözcüsü Vegesack “Bu operasyonla 380 göçmenin daha Avrupa’ya kaçırılmasını engellemiş olduk” diyor. Federal Alman polisinin operasyonlarda gözaltına aldığı şüphelilerden beşi kar amacıyla 1766 göçmeni kaçırma suçlamasıyla mahkeme karşısına çıkarılacak. Sanıklar suçlu bulundukları takdirde on yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilir. Federal Emniyet Genel Müdürü Dieter Romann tutuklanmaların yapıldığı gün gerçekleştirdiği basın konferansında şu açıklamayı yaptı: “Soruşturmanın sonuçları göçmen kaçakçılarının, kaçırdıkları insanların sağlık ve yaşama haklarını hiçe saydıklarını açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor. Burada söz konusu olan katiyen ‘kaçışa yardım’ değil. Bu insanların tek amacı mültecilerin sırtından para kazanmaktan ibaret.” Alman makamları tutukluların ifadeleri ve soruşturmanın ilerlemesi doğrultusunda kaçakçılık şebekesinin diğer üyelerine de ulaşabilmeyi umuyor. Gero von Vegesack da açıklamasında Türk makamlarıyla gerçekleştirdikleri yoğun işbirliğinin aynı hızda sürdürüleceğini dile getiriyor.