Şansölye Adayları
Kişilik portreleri: Angela Merkel ve Martin Schulz Alman başbakanlık makamının adayları.
Makam Sahibi: Angela Merkel
„Ağır ve çekingen tavrına rağmen, dinamikliğini, gücünü başından beri hissediyordu insan“. Bu sözlerle tasvir ediyordu fotoğrafçı Herlinde Koelbl, genç siyasetçi Angela Merkel'den edindiği izlenimi „Time Magazine“ dergisine şansölyenin „Yılın Şahsiyeti 2015“ seçilmesi nedeniyle yazılan büyük portresi için. Çoğu kişi Angela Merkel'in çekingen ama kararlı tarzını, onun meslek hayatına -gerçekçi bir analiz yeteneği talep eden- doğa bilimleri dalında başlamış olmasıyla ilişkilendiriyor.
1954 doğumlu Merkel, doktoralı fizikçi ve Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nde (DDR) uzun zaman Doğu Berlin Bilimler Akademisi'nde çalıştı. DDR'nin dramatik boyutlarda siyasi dönüşüm yaşadığı 1989 yılında, „Demokratik Devinim“ Birliği'nde sorumluluk üstlendi; Ekim 1990'da, bölünmüş Almanya'nın yeniden birleşmesinden kısa süre önce o kuruluştan ayrılarak Almanya Hristiyan Demokratik Birlik partisine (CDU) geçti; bu partinin genel başkanlığı görevini 2000 yılında üstlendi ve aynı görevi bugün hala yürütüyor.
Şansölye Helmut Kohl'ün yönetimindeki 1990'lı yıllarda Angela Merkel, federal bakan oldu; önce Kadın ve Gençlik, daha sonra da Çevre Bakanlığı'nı yönetti. 2005'te Şansölye seçildiğinde ve o zamana kadar on iki yıllık görev süresi esnasında çoğu kişi –daha ziyade sabırla bekleyen politik tarzı nedeniyle de- onun bu işleri başarabileceğine pek inanmamıştı. Merkel'in 2015'te aldığı Almanya'nın sınırlarını mültecilere açma kararı, biraz da bu yüzden büyük sansasyon yarattı.
Angela Merkel Almanya'yı – ve kendi partisi muhafazakar CDU'yu – değiştirdi. Onun enerji dönüşümü yönündeki kararı ve „Herkese İçin Evlenme Hakkı“na ilkesel açıklığı çığır açıcı nitelikteydi. Angela Merkel aynı zamanda da istikrarı simgeliyor. Seçimi kazanması halinde Merkel, hükümetinin başarılı ekonomi politikasını böyle sürdürmek ve iş piyasasında tam istihdama ulaşmak istiyor. Dünyanın en uzun süre görev yapan başbakanlarından biri olan Merkel, bu özelliğiyle uluslararası arenada çok takdir gören bir partner.
Rakip: Martin Schulz
Martin Schulz tutkulu bir kişi. Eski savunma oyuncusu ve kitapçılık dalında mesleki eğitim görmüş biri olan Schulz'un tutkusu sadece futbol ve edebiyat için değil, aynı zamanda özellikle siyaset için; ve bir de, özellikle Avrupa için geçerli: 2012 – 2017 yılları arasında Schulz, 1994'ten beri mensubu olduğu Avrupa Parlamentosu başkanıydı.
Schulz Avrupa Parlamentosu'nun rolünü güçlendirdi ve dikkatleri sürekli Avrupa Parlamentosu üzerine çeldi. Örneğin, milliyetçi eğilimlere ve sağ popülist güçlere karşı Avrupa fikrini savundu ve demokrasinin budanmasına karşı mücadele verdi. Temmuz 2016'da hükümete ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı başarısız darbe teşebbüsünün ardından Türkiye'ye giden ilk yüksek düzeyli AB siyasetçisi oldu. Tüm tutkusuna karşın Avrupa Parlamentosu'nda partilerüstü uzlaşılar bulma yeteneği ona çok sempati kazandırdı.
Schulz, 1987'de henüz sadece 31 yaşındayken, Belçika ve Hollanda sınırının yakınındaki memleketi Würselen'e belediye başkanı oldu. Henüz yerel ve bölgesel politikacıyken, Avrupa'nın birliğinden yana tavır aldı; Fransa'nın Morlaix kentiyle kardeş şehirlik ilişkilerini geliştirmesi bunun bir örneği. İnsanlara ulaşıp onlara heyecan aşılayabileceğini, şansölye adaylığı kampanyasının başlangıcında da gösterdi. Hatta onun taraftarları, iİnternette „The Schulz“ başlıklı heyecan yaratan sansasyonel bir kampanya platformu bile yarattılar: Reddit platformunda şansölye adayı mizah dolu komik resimler ve caps'lerle ikonlaştırılıyor. Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD), Mart 2017'de Schulz'u yüzde yüz oranında bir onayla yeni genel başkanı seçti.
Sosyal adalet, Schulz'un seçim kampanyasının odağında yer alıyor: „Dayanışma Antlaşması“ niteliğinde bir Avrupa bütçesini savunması; veya çalışan kesim için geliştirme eğitimi ve iş kurma girişimini bir „Fırsat Hesabı“ aracılığıyla finanse etmek istemesi bunun örnekleri. Sade ilişkilerden gelme Martin Schulz için bu bir gönül meselesi.
