AB’nin en yüksek mevkiini üstlenmeye hazır

Ursula von der Leyen ışıl ışıl gülümsemesiyle bilinir. Fakat geçtiğimiz aylarda bu gülümsemeyi koruyabilmek için kendini epey zorlaması gerekti. Alman siyasetçi önce Avrupa Paralamentosu tarafından son derece küçük bir oy artısıyla seçilebildi. Daha sonraysa üye ülkeler tarafından yeni komisyondaki görevleri üstlenmek üzere aday gösterilen ekibinden üç aday AP milletvekilleri tarafından reddedildi. AB Konseyi ve Parlamentosu arasındaki bu siyasi güreşin ceremesini çekmek zorunda kalansa Komisyon’un müstakbel başkanı oldu. Kasım ayı başında gerçekleşmesi gereken göreve başlama sürecinin muhtemelen birkaç hafta ileri alınması gerekecek; üstelik tam da Avrupa için zorlu bir süreçten geçilirken. Yani Hristiyan Demokrat Partili (CDU) siyasetçi için oldukça pürüzlü bir başlangıç. Fakat 1,61 metrelik boyuyla her ne kadar ufak tefek ve narin yapılı olsa da Ursula von der Leyen siyasetteki karşı rüzgarların kendisini bir köşeye savurmasına bugüne kadar asla fırsat tanımadı. Aşağı Saksonya eyaletinde uzun yıllar eyalet başbakanlığı yapmış Ernst Albrecht’in kızı olarak siyasi alanda etkili bir aileden gelse de siyasetin üst kademelerindeki rolünü her zaman kendi dişi ve tırnağıyla kazandı, çelikten iradesi ve tükenmez pür enerjisi sayesinde.

Peki Avrupa Birliği’nde elde edilebilecek bu en üst düzey görevi almaya hazırlanan kadın kim? Berlin siyaset çevrelerinde “UvdL” kısaltmasıyla anılan gerçek anlamıyla bir “power-woman”: Uzman doktor, yedi çocuk annesi ve başarılı bir engel atlama binicisi olmasının yanı sıra Almanya’nın en tecrübeli kadın siyasetçilerinden biri. Federal cumhuriyet sisteminin karmaşık siyasi güç ilişkileri ağı içerisinde zorlu arabuluculuk süreçleriyle kabul edilebilir tavizlerde uzlaşmayı öğrenmiş olması, onun Brüksel’deki en önemli sermayesi olacak. Von der Leyen Komisyon Başkanı olarak üye ülkelerin taleplerinin karmaşası içerisinden siyasi olarak gerçekleştirilebilir seçeneği bulup ortaya çıkarabilme ve bunu AB Konseyi’nde bir araya gelen devlet başkanları için cazip bir forma sokmak için çok ciddi bir nabız tutma becerisi geliştirmesi gerekecek. Bu görevi ona gönül rahatlığıyla teslim edilebilir. Alman siyasetinde yıllarca hükümet görevlerinin sorumluluğunu üstlenerek her biri oldukça inatçı olabilen 16 farklı eyaleti ikna edebilme becerisini edinebilmiş bir siyasetçinin AB ülkeleriyle de anlaşabilmesi için güçlü bir donanıma sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Doğum yeri: Brüksel

Bu avantajlara Leyen’ın uluslararası geçmişi de ekleniyor. Brüksel’de doğan siyasetçi hayatının ilk 14 yılını burada geçirdi ve Fransızcası bugün de mükemmel seviyede. O dönemde AB’de üst düzey bir memur olan babası, Albrecht ailesi Hannover’e taşınana kadar Rekabet Komisyonu Genel Direktörlüğüne kadar yükselmişti. Daha sonra buradaki seçim kampanyalarına sık sık dahil edilen tüm aile Hannover parklarında midilliler, keçiler ve köpeklerle muhabirlere poz veriyor ya da onları görkemli salonlarında oda müziği toplantılarına davet ediyordu. Böyle zamanlarda CDU’nun önemli isimlerinden olan babasının “Röschen” (minik gül) diye çağırdığı Ursula, muhabirleri büyüleyerek piyano resitalleri veriyordu. Yani siyasi gösteri sanatının ana kurallarını henüz küçük yaşta öğrenmişti.

Siyasete ertelemeli geçiş

Ailesinin geçmişine rağmen von der Leyen’ın siyasete geçişi hayatının ileri aşamalarında gerçekleşti. Ursula başta ailesinin baskın yaşam biçiminden uzaklaşarak Londra’da ekonomi öğrenimine başladı. Fakat bu alan ilgisini çekmeyince altı dönemin ardından okulu bıraktı, Hannover’e geri döndü ve tıp öğrenimine başladı. Daha sonra eşi olacak Heiko von der Leyen’la da üniversitede tanıştı. Bu dönemde Heiko’nun SPD üyesi olmasını ya da arabasının tamponunda nükleer enerjiye hayır çıkartması olmasını önemsemedi. Ursula von der Leyen 20 dönemin ardından mezun olup doktorluk diplomasını alan von der Leyen bu sırada bir yıldır evliydi ve ilk çocuğunu doğurmuştu. Giderek büyüyen aile, daha sonra klinik araştırmalar yürüten bir şirketin genel müdürlüğüne gelecek olan ve o dönemde tıp profesörlüğüne yükselmiş Heiko’nun saygın Stanford Üniversitesi’nde çalışmaya başlaması dolayısıyla Kaliforniya’ya taşındı.

Von der Leyen ailesi 1996’da yeniden Hannover’e taşındı. Ursula von der Leyen ABD dönemini ardında bırakırken mükemmel bir İngilizcenin yanı sıra ABD ve Anglosakson düşünce biçimini de iyice kavramıştı. Hannover’deki ilk beş yılında hastanede çalıştıktan sonra 2003 yılında siyasete geçiş yapmaya karar verdi ve kariyerinde yıldırım hızıyla yükseldi. İlk denemede eyalet parlamentosu milletvekilliğine seçilmeyi başardı ve siyasi çıraklık döneminde olmasına rağmen eyaletin sosyal güvenlik ve sağlık bakanlığı görevine getirili. Von der Leyen kısa sürede Başbakan Angela Merkel’in dikkatini çekmeyi başardı. Daha sonra aile bakanlığına getirilen von der Leyen Berlin’de tüm çocuklar için anaokulu hakkı ve iş ve aile yaşamının dengelenmesine dönük haklar için başarıyla çalıştı. Dört yıl sonra federal çalışma bakanı olduğundaysa Alman şirketlerinin denetleme kurullarında kadın kotası için vereceği uzun mücadele başladı. Yıldızı giderek yükselen von der Leyen artık Merkel’in halefi olmaya aday isimler arasında favori olarak görülüyor ve hatta “yedekte bekleyen başbakan” olarak anılıyordu. Böylece Merkel onu son bir sınava soktu ve 2013 yılında Alman federal siyasetinin en zor görevine getirdi: Savunma bakanlığı. Fakat “UvdL”nin yıldızı birdenbire sönmeye başladı. Zira askerlerle doğru ilişki düzlemine bir türlü geçmeyi başaramadı.

Derken bu düşüş son buldu ve von der Leyen yeniden yükselmeye başladı. Üstelik ne kendisi ne de başkası fark etmeden: Savunma bakanı olarak 17 Haziran’da uluslararası havacılık fuarı için Paris yakınlarındaki Le Bourget’ye gittiğinde Fransa Cumhurbaşkanı da buradaydı. Etkileyici havası, kapsamlı teknik bilgisi ve elbette akıcı Fransızcası sayesinde Nato ve güvenlik polikası üzerine yürüttüğü sohbetten sonra Elysée Sarayı’ndan gelen rivayetlere göre Emmanuel Macron bu sofistike Alman siyasetçiden çok etkilenmiş. Belki de Macron Avrupa Parlamentosu seçimlerinde PPE’nin komisyon başkanı adayı olan Manfred Weber’e alternatif olarak Ursula von der Leyen’ı göstermeye ve bu önerisiyle Angela Merkel’i bile şaşırtmaya bu görüşmeden sonra karar vermiş olabilir. Yani insan hayatında o geçici anın getireceği uzun vadeli sonuçların farkına varmadan belli adımların rayına oturduğu o önemli anlar gerçekten de gelebiliyor. AB Komisyonu Başkanlığı Ursula von der Leyen için yalnızca siyasi kariyerinin taçlandığı nokta değil, aynı zamanda Brüksel’e yani yuvaya dönüş anlamına geliyor. Böylece döngü de tamamlanmış oluyor.

Daniel Goffart haber dergisi “Focus”un Berlin baş muhabiri ve 2019 Kasım’ı başında Almanya’da Piper Yayınları tarafından yayınlanacak “Ursula von der Leyen” biyografisinin yazarı (Ulrike Demmer ile birlikte).

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: