Kendi ritmi olan bir kültür şehri

Neredeyse hiç gürültü çıkarmayan bir büyük şehir. Dresden’i tanıyanlara sorarsanız Dresden bir köy diyeceklerdir. Üstelik bunu bir iltifat olarak dile getirirler. Büyüklüğüne ve yarım milyonu aşan nüfusuna karşın Dresden’de zaman daha yavaş akıyor. Dresden’de keşmekeşe yer yok. Burayı ziyaret edip eski kent merkezinde görkemli barok yapıların Elbe kıyısında sıralandığı ve Brühlsche Terasse ile çerçevelenmiş ünlü “Canaletto Manzarası”nı gören herkes bunu hissedebilir. Burada kentin hala ne kadar tarihe ev sahipliği yaptığını görebilirsiniz.

Zwinger, Semperoper ve Frauenkirche

Kentin çehresini belirleyen hükümdar II. August (Saksonya Elektörü olarak Güçlü August ya da I. Friedrich August olarak da bilinir, 1670 –1733) bir efsaneye göre tam da Brhülsche Terasse’de gerçek anlamıyla izini bırakmıştır: Bu set yapısının korkuluklarında eğilmiş bir nokta bulunur ve bunu kralın bizzat başparmağıyla bastırarak yaptığı rivayet edilir. Brühl Terası’ndan çok uzaklaşmadan Dresden’in diğer çarpıcı yapılarını da görmek mümkün: ünlü resim müzesiyle Zwinger sarayı, duvarlarında Saksonya krallarını resmedildiği bir duvarında Fürstenzug diye anılan porselen duvar resmi bulunan saray, Avrupa’nın en büyük mozaiği, Semperoper ve Frauenkirche.

Elbe’nin öte yakasında, Brühl Terası’nın hemen karşısındaki Neustädter Ufer her yaz “Elbe Kıyısı Film Geceleri”ne ev sahipliği yapar. Ziyaretçiler fonda eski kent merkezinin manzarasıyla açık hava sinema gösterimlerini izleyebilir ve konserleri dinleyebilir. Fakat Dresden yılın her mevsimi sinema, müze, tiyatro ve galeri zenginliğiyle bilinir. Kentin öne çıkan bir yeri de Kraftwerk Mitte. Eskiden Isıtma merkezi olarak kullanılan yapı geçtiğimiz yıllarda Saksonya’daki en popüler gece kulüplerinden ve kentin önemli kültür ve yaratıcılık merkezlerinden biri haline geldi.

Kent daha konforlu zevkler de sunuyor. Noel öncesine denk gelen Advent haftalarında kentin ünlü Noel pazarı Striezelmarkt kent yaşamının önemli etkinliklerinden biri haline gelir. Dresden’e özgü Noel kekini (Christstollen) bir kere tadan herkes bunun nedenini bilir.

Dijital Dresden Gezisi

Opera binası Semperoper, Frauenkirche, Rezidans Sarayı… Saksonya’nın başkenti bu şehirde barok tarzının cazibe dolu eserleri birbirini izliyor. Barok çağının bütün ihtişamını burada bir 360° şehir turunda keşfetmeniz mümkün. Görülmeye değer yerleri dışardan görmekle yetinmeyenler, bu sanal turla dünyaca meşhur Zwinger Sarayı’nı içeriden de inceleyebilirler. Matematiksel Fiziksel Enstrümanlar Salonu’nu ve Rezidans Sarayı’ndaki Türckische Cammer (Türk Odası) veya Albertinum’daki Heykel Koleksiyonu’nu burada görebilirsiniz.

Dresden’in tarihi hakkında daha fazlasını bilmek isteyenler, Dresden Teknik Üniversitesi ve Würzburg Üniversitesi’nin UrbanHistory4D başlıklı ortak projesinden yararlanabilirler. Burada, bu Alman kentinin zaman içindeki gelişimi tarihi kaynaklarla, özellikle fotoğraflarla ve sanal mekânsal bir model aracılığıyla yaşanır kılınıyor.