Ana içeriğe geç

Filtre Balonundan Çıkmak

Yazar Juli Zeh, Berlin kültür dünyasının çok uzaklarında, bir Brandenburg köyünde yaşıyor. Ve o, „böylesi iyidir“ diyor.

14.01.2020
Yazar Juli Zeh
Yazar Juli Zeh © Peter von Felbert

„Unterleuten“ adlı romanında o, taşraya bir anıt bile dikti: Toplumsal siyaset tartışmalarında düşünsel açıdan güçlü çıkışlarıyla tanınan gazeteci yazar Juli Zeh, hemen hemen 15 yıldır Brandenburg eyaletinde küçük bir beldede yaşıyor. „Unterleuten“ adını verdiği hayali köyün ahalisi oldukça gergin bir görüntü verirken, yazar kırsal hayattan bizzat çok şey elde ediyormuş. Neden ve neyin buna rağmen eksik kaldığını bize deutschland.de ile yaptığı bu kısa söyleşide anlatıyor.

Bayan Zeh, Leipzig’den kırsal bölgeye taşınmanın sizin için “bir kurtuluş” olduğunu söylemiştiniz bir defasında. Hangi açıdan?

Bir yandan kendimi gerçekleştirmeye yönelik birçok olanağım var burada, yani çocuklarım ve hayvanlarım için daha büyük özgürlükler. Öte yandan kentli-akademik filtre balonunu terk ettim. Kentlerde insanlar sürekli birbirini es geçtiği için, orada asla karşılaşamayacağım insanlarla burada tanışıyor ve onlarla arkadaşlık kuruyorum.

Bir yazar olarak normal hayata katılmak istiyorum.
Juli Zeh

Bazıları, başarılı bir yaratıcı kişinin aslında Berlin’de – diğer sanatçıların, yayınevlerinin, iletişim ağlarının yakınında- „olmak zorunda“ olduğunu düşünebilir. Brandenburg’da, kültür dünyasından kopmuş hissetmemeyi nasıl başarıyorsunuz?

Ben burada kendimi kültür dünyasından epeyce kopmuş bile hissediyorum, ki bunun büyük avantajları var. Yazmam için bana daha fazla zaman kalıyor. Ayrıca kültür dünyası için değil, bilakis “normal” insanlar için yazıyorum. Burada, normal yaşama katılmak iyi şey.

Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden

YouTube öffnen

Üçüncü taraf içeriği

İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.

Rıza formunu aç

Piwik is not available or is blocked. Please check your adblocker settings.

Almanya’da – başka birçok ülkede olduğu gibi- büyük kentlerin müthiş bir çekim gücü var. Ama orta büyüklükteki kentler de çekim gücü kazanıyorlar, bir köye taşınmak daha ziyade nadiren görülen bir şey. Kırsal yaşam nasıl yeniden cazip hale gelebilir?

Taşranın sorunu,  elle tutulur, gözle görülür altyapı eksikliği. Çok az okul, çok az doktor, çok az otobüs ve banliyö treni var. Bu, buradaki yaşamı çok zorlaştırıyor. Almanya’nın tüm yüzeyinin ikamet edilebilir olması için, bu konuda acilen bir şeyler değişmek zorunda.   

Söyleşi: Helen Sibum

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany?
Subscribe here: