Ingolstadt – İlerleme ve teknoloji
Deutschland.de “Benim kentim” serisinde çeşitli kentlerin belediye başkanları, başarılarının sırlarını anlatıyor. Serinin 23. bölümünde konuğumuz, Ingolstadt Belediye Başkanı Dr. Christian Lösel.
Sayın Dr. Christian Lösel, kentinizi özel kılan nedir?
Ingolstadt ekonomik açıdan Almanya’nın en başarılı kentlerinden biri. “Teknoloji ile bir adım önde” olmak, bu kentin günlük yaşamının bir parçası. Öte yandan eski Bavyera gelenekleri ve bu dönemin havası da kentteki varlığını sürdürüyor hala, zira Ingolstadt, bir zamanlar Bavyera Dukalığı'na başkentlik yapmış, Dukalık Ordusunun kalesi olmuş, ayrıca da uzun bir üniversite tarihine sahip bir kent.
Makam odanızın penceresinden dışarı baktığınızda, gördüğünüz manzara nedir?
Ofisimin penceresi Belediye Binası önündeki meydana bakıyor. Bu kentin sakinleri bu meydanda kutlama yapmayı çok sever. Örneğin Alman milli takımının 2014’teki Dünya Şampiyonluğu, ERC Ingolstadt buz hokeyi takımının 2015’te kazandığı ikincilik ya da FC Ingolstadt 04 futbol takımının Almanya birinci ligine yükselmesi, tüm bunlar bu meydanda kutlanmıştır. Ingolstadt son yıllarda sporla ilgili alanlarda göze çarpan başarılar elde etmiş bir kent.
Kentte zaman geçirmeyi en çok sevdiğiniz mekan neresi?
İşle ilgili meselelerde en çok Eski Belediye Binası’nın tarihi toplantı salonunda olmayı seviyorum. Burası kent sakinleri ve kent için özveriyle çalışarak çeşitli hizmetler vermiş olanların onurlandırıldığı bir yer. Ayrıca burası son derece özel bir mekan; 1516 yılında bira için çıkarılan Bavyera Saflık Kanunu, Belediye Binası etrafında halka ilan edilmiştir. Bu yasa halen geçerli olan en eski gıda tüzüğüdür. Özel yaşamımda ise Altmühltal ya da Tuna Nehri çayırları gibi Ingolstadt yakınlarındaki mesire yerlerinde, göllerde ailemle birlikte vakit geçirmekten hoşlanıyorum. Tuna Nehri çayırları, kent merkezine müthiş yakınlıkta doğa ile iç içe emsalsiz bir ortam sunuyor. Özellikle önerebileceğim bir yer de, Avrupa’daki en büyük meşe ormanı olan Gerolfing Meşe Ormanı.
Kentinizde yaşamış olan tanınmış kişilerden en çok değer verdiğiniz kişi kim?
Tarihsel açıdan yaklaştığımızda, inşa ettirdiği yapılarla kentin bugünkü imajında bile hala son derece belirleyici olan, 15. yüzyılda yaşamış Ingolstadt Dükü Sakallı Ludwig geliyor hemen akla elbette. Etkileyici Yeni Şato, görkemli Liebfrauen Katedrali ya da bir zamanlar Ingolstadt Üniversitesi’ni ağırlamış olan bina, bugün eski kent merkezinin en önemli mimari simgeleri arasında bulunuyor. Bugünü düşünürsek de, aslında gerek girişimci veyahut çalışan olarak gerekse de gönüllü olarak büyük bir özveriyle kentimizi her alanda daha ileriye götürmek için çaba sarf eden pek çok Ingolstadt sakinini anmak gerekir.
Turistlere göstermek isteyeceğiniz yer neresi olurdu?
Ingolstadt misafirlerine kentin Brückenkopf bölgesini göstermeyi isterim. Burada, ünlü mimar Leo von Klenze’nin Dukalık Ordusu kalesini genişletmek üzere inşa ettiği klasik askeri yapı örneklerini görmek mümkün. Örneğin, Münih’teki siyasi ortamın tehlikeli bir havaya büründüğü zamanlarda kraliyet ailesinin çekildiği “Tilly Reduit” mutlaka görülmesi gereken bir yapı. Kaleye dahil olan yapıları, bir açık hava müzesindeymişçesine eski kent merkezi çevresinde gezinerek keşfetmek mümkün.
Kentinizin insanlarını tanımak için en uygun fırsat nedir?
Ingolstadt sakinini en iyi geleneksel bira bahçelerimizin birinde tanımak mümkün. Ayrıca büyük festivaller de bu konuda güzel bir fırsat sunuyor; örneğin iki yılda bir, değişimli olarak düzenlenen Dukalık Festivali’yle Halk Festivali. Bu festivallerde kent sakinleri yaşam dolu, bütün canlılıklarıyla kutlamalara katılıyor, eğleniyor.
Tatilinizi geçirmeyi tercih ettiğiniz yer neresi?
Ingolstadt’ın on kardeş kentinden birinde. Zira Ingolstadt sakinleri, kendilerini tüm dünyada evlerinde gibi hisseder. Son derece misafirperverlerdir, bu yüzden de her yerde dostları vardır.
