“Frankfurt yardıma hazır”
Sıradışı bir sivil toplum projesi çok kültürlü kentteki mültecilere yönelik yardım çalışmalarını koordine ediyor.

İnsanların yardım isteğinde hiç bir eksilme yok. Haftalardır büyük bir dayanışmayı yaşıyoruz.“ Meslektaşı Anita Heise ile birlikte “Frankfurt yardıma hazır – Mülteciler için gönüllü çalışma” adlı entegrasyon projesinin merkezi iletişim sorumlusu olan Dilek Akkaya durumu böyle özetliyor. Dilek Akkaya çalışmalarında “gönüllü çalışma kavramını bizim gibi son derece geniş algılayan pek çok insanla karşılaşmaktan” mutluluk duyuyor. Belediyenin sosyal hizmetler departmanının yanısıra onu aşkın vakıf da “Frankfurt yardıma hazır” çatısı altında bir araya gelerek mülteciler için çalışıyor. Bu kuruluşlar projeye başından beri dahil olan Frankfurt Politeknik Topluluğu’ndan Deutsche Bank Vakfı’na ve Hertie Vakfı’na kadar uzanıyor. “Biz finansörlerden ve dini kuruluşlardan bağımsız çalışıyoruz“ diye vurguluyor Dilek Akkaya. Böylece pek çok farklı yardım önerisini olabildiğince kapsamlı şekilde birleştirebilmenin mümkün hale geldiğini belirtiyor.
Dilek Akkaya ve Anita Heise’nin yönetimindeki koordinasyon merkezi Frankfurt’taki mültecilerin durumuna ilişkin bilgileri topluyor ve onların ihtiyaçları, yardım edilebilecek konular, inisiyatifler ve projeler konusunda “mümkün olduğunca geniş bir görünürlük” oluşturmayı hedefliyor. En büyük görevlerden biri mültecilere yönelik gönüllü çalışmalardaki aktörlerin iletişiminin sağlanması. “Frankfurt yardıma hazır”ın internet sayfası yardım gönüllüleri için Almanca öğrenmeye yönelik projelerden Caritas ve Diakonie gibi kilise yardım kuruluşlarının giysi depoları gibi pek çok farklı yardım çalışması olanağı konusunda bilgilere yer veriyor. Kuruluş örneğin pek çok yardımseveri “Kadın Büroları”nın Bockenheim semtinde bulunan ve mülteci kadınların ve kız çocuklarının eğitim, kültür ve oryantasyon gibi alanlarda çeşitli hizmetlere kavuştuğu açık bir buluşma merkezi olan “Café Milena“ya yönlendirmiş. “Frankfurt yardıma hazır”ın çalışanları bunun gibi pek çok projeye katılım için kişisel görüşme olanağı sunuyorlar; ayrıca kuruluş düzenli olarak bilgilendirme toplantıları da organize ediyor. “Frankfurt yardıma hazır” gönüllüler için eğitim seminerleri de düzenliyor. Bu seminerlerde “kültürlerarası bağlamda iletişim” ya da reşit olmayan mültecilerle çalışırken dikkat edilmesi gereken farklar gibi konular işleniyor. Mültecilere farklılıkları değerlendirecek şekilde nasıl yaklaşılması gerektiği sorusu da ele alınıyor. Dilek Akkaya “her ne kadar pek çok insan böyle yaklaşsa da mülteciler homojen bir grup değil”, diyor ve ekliyor. “Tek bir mülteci tipolojisi diye bir şey yok.“
Duyarlı ve dikkatli bakmak – “Frankfurt yardıma hazır”ın özellikle yardım çalışmaları ve malzeme yardımları konusuna çok önem verdiği bir yaklaşım bu. Dilek Akkaya “ihtiyaçlara uygun yardımlar için” çalıştıklarının altını çiziyor. Bu her beden kıyafetin kullanıcısının bulunmayabileceğinden Frankfurt’un semtlerinde hangi yardım çalışmalarının bulunduğuna ilişkin bilgilere dek uzanıyor. “Yardıma hazır gruplar bir araya gelen üniversite öğrencilerinden düzenli olarak bir araya gelen insanlara dek uzanıyor”, diyen Akkaya şunları ekliyor: “Gönüllülerin birbirlerini bulabilmesi ve insanların kendi kendilerine aynı semtte benzer yardım projelerinin üçüncü ya da dördüncü kere tekrarlamaması mantıklı.“ Burada “Frankfurt yardıma hazır”ın birleştirici karakteri ortaya çıkıyor: “Biz geniş bir yardım çalışmaları yelpazesine hakimiz ve buna uygun şekilde aracı olabiliyoruz.
Kendisi Türk kökenli olan Akkaya’ya göre “Frankfurt yardıma hazır”a gösterilen büyük ilgi sakinleri yaklaşık 170 farklı milletten gelen ve toplam 200’ü aşkın dil ve kültür geleneğini barındıran bu çok kültürlü kentin kendine has karakterini de ortaya koyuyor. “Farklı uyruk ve kültürlerin temas halinde olması neredeyse buranın doğasının bir parçası; bu beraberinde özel bir açık görüşlülüğü de getiriyor. Bunun farkındayız ve bununla daima gurur duyuyoruz.“