Özgür bir bilimden yana
Dünyanın yer yerinden bilim insanları “March for Science” eylemiyle bilimin ve araştırmanın özgürlüğünün korunması için sokağa iniyor. Almanya’nın 20’den fazla kenti buna dahil.
Bilimi önemseyen insanlar kısa açıklamalarla ilanı aşklarını yapıyorlar: #meinewissenschaft hashtag’i altında Instagram’da araştırmayı ve bilimi niçin önemli bulduklarını ifade ediyorlar. Ve savundukları tutumu kamuoyu önünde ortaya koyuyorlar. Sözgelimi Leipzig’deki Helmholtz Çevre Araştırmaları Merkezi’nden Hauke Harms “Hem dünya görüşünü hem olguları dikkate alan bir eğitim sisteminden yanayım, ama bu ikisini karıştırmaması şartıyla” diyor. Ya da Alman Elektronlar Senkrotonu DESY’de görevli astroparçacık fizikçisi Johannes Knapp’ın cümlesi: “Sınır tanımayan bir bilimsel işbirliğinden yanayım, zira dünyanın geleceğiyle ilgili sorunların çözümünde kökenlerinden bağımsız olarak dünyanın en iyi kafalarına ihtiyaç var.”
Almanya’nın en büyük araştırma kuruluşu olan Helmholtz Topluluğunun bünyesinde çalışan Harms ve Knapp, kamuoyuna yönelik açıklamalarıyla dünya çapındaki “March for Science” çağrısına uyan bilim inanlarından. Söz konusu çağrı, bilimsel özgürlüğü destekleyen ve Almanya’da da karşılık bulan Uluslararası Bilim Özgürlüğü hareketinin eyleminden biri. Bu hareket bilim karşısında şüpheler dile getiren ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’a tepki olarak ve Trump’ın göreve gelmesinden sonra ortaya çıkan “Women’s March on Washington”dan ilhamla gelişti. “March for Science” 22 Nisanda sadece Washington’da değil dünyanın farklı yerlerindeki 500 kentte yapılacak. Almanya’da insanlar en az 21 kentte (örneğin Berlin, Hamburg und Münih’te) biraraya gelecekler, etkinlikler kapsamında konuşmalar, tartışmalar ve performanslar da var.
Behind the scenes at the March for Science
Bu hareket kuşkusuz 22 Nisanın ötesinde de aktif olacaktır. Özellikle “March for Science” gibi bir girişim kesin yanıtlar vermek ve hakikati tekeline almak gibi bir iddia sunmaz. Veya Alman Araştırma Topluluğunun (DFG) başkanı Peter Strohschneider’in “Spiegel” dergisinde yayınlanan “March for Science” konusundaki deneme yazısında söylediği gibi: “Ortak yaşamımızın dayanağı: Hakikati arama işi, bilim eliyle yapılan şekliyle de iktidar baskılarından uzak olmalıdır.”
Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel insanların bilime özgürlük talebini görünür kılmak amacıyla sokağa çıkmasını övgüyle karşıladı. “Özellikle ileri teknoloji ülkesi Almanya sahip olduğu uluslararası ağı, üniversitelerden, araştırmacı firmalardan ve bilim örgütlerinden oluşan yenilikçi araştırma çevrelerine borçlu.” Gabriel, Avrupa‘da da olmak üzere bilimin nasıl giderek daha fazla baskı altına girdiğini kaygıyla izlediğini söyledi: “Eğer bilimciler siyasi nedenlerle işlerinden atılırlarsa, üniversiteler kan kaybeder ve araştırma alanları ciddi bünyesel olarak zayıflarsa, bunlar bizim demokrasi anlayışımıza da saldırıdır. Buna karşı durma kararını vermemiz gerekir. Dünyayı gelecek yönünde kurarken serbest akademik tartışmaya ve dayanakları sağlam bilimsel bilgilere ihtiyacımız var.”
