Fitness izleme sistemi yararlı mı yoksa tehlikeli mi?
Sağlıkları için kişisel verilerin kullanan insan sayısı her geçen gün artarken bu konudaki uyarılar da giderek artıyor.
Almanya’da her üç kişiden biri sağlık değerlerini kaydetmek üzere fitness tracker (fitness sayacı) olarak adlandırılan araç ve uygulamalar kullanıyor. Bilgi teknolojileri sektöründen bir meslek birliği olan Bitkom’un son araştırmasının sonucu bunu gösteriyor. En çok ölçülen değerler vücut sıcaklığı (kullanıcıların yüzde 99’u), ağırlık (yüzde 75), adım sayısı (yüzde 62) ve kat edilen mesafe (yüzde 57). Fakat araştırmaya göre katılımcıların yüzde 31’i tansiyonunu klasik ölçüm aletleriyle ölçerken bu miktar 65 yaş üstü grupta yüzde 60’a çıkıyor. Bitkom genel müdürü Dr. Bernhard Rohleder “wearables olarak adlandırılan ürünler hastalıkların önlenmesi ve hastaların tıbbi bakımı konusunda geleceğe dönük büyük bir potansiyele sahip” dedi.
Sağlık verileri karşılığında uygun fiyatlı sigorta
Öte yandan sağlık sektöründeki olanakların ve kullanıcıların artmasıyla bu konuya dönük eleştirel sesler de giderek yükseliyor. Tüketiciden Sorumlu Devlet Bakanı Heiko Maas Berlin’de Safer Internet Day kapsamında yaptığı açıklamada “kimse fizik kondisyonunun denetlenmesine razı olmaya zorlanmamalı”, demiş ve şöyle devam etmişti: “Örnek vermek gerekirse kimse sağlık verilerini paylaşmadığı için sağlık sigortası bakımından dezavantajlı konuma düşürülmemeli.” Bu verilerin kendisine yönelik eleştiriler de mevcut. Pazar ve düşünce araştırma kurumu YouGov’un Safer Internet Day kapsamında sunduğu bir tüketici araştırmasına göre pek çok kullanıcı waerable olarak anılan ürünlerin kullanımında belirli riskler olduğu görüşünde. Araştırmaya katılanların yüzde 32’si yanlış ölçüm değerlerinden ve yüzde 31’i yanlış sağlık önerilerinden endişe ederken yüzde 39’luk bir kesim de bu verilerin üçüncü kişiler tarafından kullanılmasını sakıncalı buluyor.
