Ana içeriğe geç

“Vatandaşlığa kabul, entegrasyonun katalizörüdür”

İş Piyasası ve Mesleki Araştırma Enstitüsü'nden (IAB) sosyolog Yuliya Kosyakova çifte pasaport imkanının ­nitelikli çalışanlar için vatandaşlığı daha çekici hale getirdiğini söyledi.

Röportaj: Helen Sibum, 21.11.2023
Yuliya Kosyakova
Yuliya Kosyakova © privat

Sayın Prof. Kosyakova, önümüzdeki yıllarda Almanya'nın ne kadar nitelikli çalışana ihtiyacı olacak?

İstihdam potansiyelimizi sabit tutabilmek için yılda 400.000 nitelikli çalışana ihtiyacımız var. Ve net olarak aslında Almanya'da kalan 400.000 insan var. Bunu açıklamak için: Bu rakam yaklaşık olarak Lüksemburg'un istihdam edilebilir yaştaki nüfusuna karşılık geliyor. Ve bu nitelikli çalışanlar dışarıdan gelmeli çünkü Almanya'daki yurt içi potansiyeli neredeyse tükenmiş durumda: Artık kadınlardaki istihdam oranı yüksek ve emeklilik yaşı keyfi olarak artırılamıyor. Bu yüzden acilen nitelikli çalışan göçüne ihtiyacımız var. Bu boşluğu kapatamazsak çok problemli bir durumla karşı karşıya kalacağız. IAB'nin tahmini, göç olmazsa 2060 yılında çalışan her 100 kişiye karşılık yaklaşık 80 kişinin emekli olacağını gösteriyor. Bu oran 1990 yılında henüz 100:30'du. Nitelikli çalışan göçü bu artışı ciddi oranda azaltabilir.
 
Şu anda Almanya'daki işçi göçünün rolü nedir?

Şimdiden büyük bir öneme sahip. Geçtiğimiz on yıl içinde iş gücü artışının neredeyse yarısı yabancı uyruklu vatandaşlıklardan geliyor. Bu, esasen AB'den önemli ölçüde azalan istihdam göçüyle ilgiliydi. Bu arada üçüncü ülkelerden sadece birkaç kişi çalışmak için Almanya'ya gelmeye devam ediyor. Federal Göç ve Göçmenlik Dairesi'ne göre 2021 yılında bu sayı 40.000 civarıydı.

Geçtiğimiz on yıl içinde Alman politikasının ve toplumunun göçe karşı tutumu nasıl gelişi?

Almanya'nın göç ülkesi olma yolunda çeşitli aşamaları vardı. Sosyoloji 1955 ile 1973 yılları arasını işe alma ve misafir işçi aşaması olarak tanımlıyor. Almanya'nın işçi çekmek amacıyla Avrupa'nın çeşitli ülkeleriyle yaptığı anlaşmalarla şekillendi. Alman ekonomisi o dönem bir patlama yaşadı ve iş gücüne büyük bir ihtiyaç oluştu. 1973 ile 1980/1981 yılları arasındaki konsolidasyon aşamasını 1998 yılına kadar süren bir savunma aşaması takip etti. O dönemde petrol krizi, ekonomik kriz, durgunluk ve işsizlik tehditi nedeniyle işe alımlar durmuştu. 1998 yılındaki hükümet değişimiyle kabul aşaması başladı. Sosyolojik açıdan bakıldığında 2015 yılından beri modern bir göç ülkesi olma yolunda hedef aşamada bulunuyoruz.  

Devlet uyumu dayatamaz ama eylemlerinin bir sinyal etkisi vardır. Vatandaşlık yasasında yapılması planlanan değişiklikler böyle bir sinyal mi?

Vatandaşlığı kolaylaştırmak ve hızlandırmak kesinlikle pozitif bir işaret. Çünkü nitelikli çalışanların sadece gelmesini değil, aynı zamanda kalmasını da istiyoruz. Vatandaşlık bir devletin verebileceği en yüksek öncelik olarak kabul ediliyor, çünkü bu sizi tüm hak ve sorumluluklarıyla toplumun bir üyesi haline getiriyor.

Bununla birlikte, vatandaşlığa kabul edilenler arasında nitelikli çalışanların oranı şu ana kadar düşüktü; reformlar bu konuda bir şeyleri değiştirebilir mi?

Öyle olacağını düşünüyorum. Araştırmalar, nitelikli çalışanlar için vatandaşlığa alınmayı daha da çekici hale getirecek özellikle iki şeyin olduğunu gösteriyor: daha kısa prosedür süresi ve çifte vatandaşlık olasılığı. Değişim planları her ikisini de öngörüyor: Vatandaşlığa geçişin sekiz yıl yerine beş yıl, özel durumlarda ise üç yıl sonra mümkün olması gerekiyor. Çoklu vatandaşlık da temel olarak kabul edilmeli. Böylece nitelikli çalışanlar da dahil vatandaşlığa kabul ihtimali ciddi oranda artıyor.
 
Vatandaşlığa kabul entegrasyonda nasıl bir rol oynuyor?

Vatandaşlığa kabul, entegrasyonun katalizörü, bu bilimsel olarak kanıtlandı. Vatandaşlık alan göçmenler daha iyi dil bilgisine, daha yüksek eğitime, daha fazla sosyal ilişkilere sahipler ve siyasi olarak da daha iyi entegre oluyorlar.  

Temmuz 2023'te yeni Nitelikli Çalışan Göç Yasası kabul edildi, zaten 2020 yılında bir reform yapılmıştı. Geçen yılın gelişimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

2020 reformuyla hukuk sisteminde, örneğin puan sistemine geçiş gibi esaslı bir değişim olmadı. Sistem, akademik eğitimi olmayan kişilerin yüksek okul diplomasına sahip kişilerle denk hale getirilmesiyle biraz daha açıldı. Ayrıca mesleki diplomaların tanınması için ülkeye giriş imkanları yaratıldı. Tüm bunlar şimdiye kadar somut olarak hiçbir etkisi olmayan küçük reformlardı. Aksine, pandemi sırasında istihdam amaçlı göç azaldı. Daha sonra rakamların nasıl gelişeceğini bekleyip görmemiz gerekiyor.

Yeni FEG'yi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yeni yasa pek çok küçük ve birkaç büyük değişiklik içeriyor. Küçük değişikliklerden biri, AB üyesi olmayan ülkelerden gelen yüksek nitelikli kişilerin göç yolu olan AB Mavi Kart'ın gelir sınırlarının gerçekçi bir düzeye indirilmesidir. Ayrıca aile birleşiminin kolaylaştırılması da planlanıyor. Bu sosyal bileşenler hem nitelikli iş gücünün kazanılması için çok önemli, aynı zamanda kalmalarını da amaçlıyor. Bunların hepsi mantıklı ancak geçerli çerçevede. Ancak asgari maaş eşiğinin aşılması durumunda denklik testinin iptal edilebilmesi yeni. Ancak Mavi Kart dışındaki bu maaş eşikleri hala çok yüksek. Almanya'da hemen çok yüksek maaş almaları mümkün değil. Bence FEG'in yaratıcı öğelerinden biri de Fırsat Kart. Yurt dışında tanınan mesleki diplomaya veya yüksek okul diplomasına sahip kişiler mesleki tecrübe ve dil bilgisi gibi kategorilerde yeterli puana ulaşmışsa iş aramak için on iki aya kadar Almanya'da kalabilir.

Bu değişiklikleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doğru yönde ilerliyorlar. Çeşitli yeni erişim imkanları var ve mevcut olanlar da kolaylaştırılıyor. Yeni yasanın artık diplomanın Almanya'da tanınmasına bu kadar bağlı olmaması çok önemli. Çoğunlukla yurt dışından tanınma hiç uygulanamıyordu veya diplomalar tam olarak tanınmıyordu ve nitelikli çalışanların ek yeterlilikler almak zorunda kalması, prosedürlerin uzamasına ya da tamamen başarısız olmasına neden oluyordu. Bu nedenle engeller azaltıldı fakat ayrıntıda hala yüksekler. Ayrıca, çok sayıda düzenlemenin yurt dışında anlaşılıp anlaşılmadığını da zaman gösterecek çünkü nitelikli çalışan eksikliğini gidermek için buna acilen ihtiyaç var.

YULIYA KOSYAKOVA
Nürnberg'deki İş Piyasası ve Mesleki Araştırma Enstitüsü'nde (IAB) araştırma alanı göç, entegrasyon ve uluslararası iş piyasası araştırmalarına başkanlık ediyor. IAB, Federal İş Ajansı'nın (BA) araştırma birimidir. Ayrıca Kosyakova, Bamberg Otto-Friedrich Üniversitesi'nde Göç Araştırmaları Profesörü. Sosyolog Ukrayna'dan geliyor ve 20 yılı aşkın bir süre önce Yahudi kontenjanlı mülteci olarak Almanya'ya geldi.