Rock ve popla Reformasyon
Popüler müzik çizgisindeki “Luther” oratoryosunda binlerce insan şarkı söylüyor.
Almanya. Martin Luther gerçek bir müzikseverdi. Ona göre müzik “Tanrı’dan gelen ve insanları mutlu eden olağanüstü bir hediyeydi”. Öğrencilik yıllarında koroda şarkı söyleyen Luther daha sonra teoloji öğreniminin yanısıra müzik üzerine de çalıştı ve hem beste hem de güftesi kendine ait şarkılar yazdı. Luther döneminden bu yana Almanya’daki kilise ayinlerinde yalnızca Latince değil, Almanca ilahi ve şarkılar da söyleniyor. Yani Luther’le “gerçek anlamıyla halk müziği”nin önü açılmış oldu.
Almanya çapında bir turne
Dolayısıyla Reformasyon’un 500. yıldönümü dolayısıyla “Luther” başlıklı bir pop oratoryosunun sahneye konması bu sürecin bir tamamlayıcısı niteliğinde. Almanya genelinde binlerce insan bu projeye şarkı söyleyerek katılıyor. Ülke çapında gerçekleşen turnenin her durağında pek çok amatör müzisyen yeni korolar oluşturuyor. Dortmund’da gerçekleşen prömiyerde şarkı söyleyen insanların sayısı 3.000’di. Projeye mevcut koroların yanısıra herhangi bir ekibe dahil olmayan ama şarkı söylemeye gönül vermiş amatör müzisyenler de katılabiliyor. Bu insanlar büyük seyirci kitlesi önünde sahne almadan önce profesyonel müzisyenlerle aylar boyunca prova yapıyor.
Almanya’nın en başarılı sahne yazarlarından Michael Kunze ve besteci ve müzik prodüktörü Dieter Falk bu oratoryoyu birlikte yazdı. İkili 20 şarkıyla Martin Luther’in kiliseye isyanını, cesaretini ve kaygılarını anlatıyor. Oratoryoda gospel ve rockun yanı sıra klasik koral tınıları da kendine yer buluyor. Dieter Falk Martin Luther’in kültürel önemine ilişkin “Reformasyon Batı Dünyası tarihindeki önemli bir dönüm noktasıydı ve modern toplumun oluşumunda bugüne kadar süren bir etki yarattı”, diyor ve şöyle devam ediyor: “Reformasyon yalnızca inanç dünyasında bir devrim yaratmadı. Toplumdaki önemli değişimlerin de önünü açtı: Evlilik ve aile yaşamında, eğitimde, bilimde, sanatta ve elbette müzikte.”