Ana içeriğe geç

Sınırı Yaşamak

Birçok insan için Doğu Almanya çoktan tarih oldu, Almanya’nın bölünmüşlüğü otuz yılı aşkın bir zamandır geçmişte kaldı. O dönemlerin unutulmaması için hatıralar uyandıran yerlerin varlığı da bir o kadar önemli.

Kathrin Sander, 19.09.2023
Berlin'deki Doğu Yakası Galerisi, Duvar’ın resimlerle bezenmiş hali
Berlin'deki Doğu Yakası Galerisi, Duvar’ın resimlerle bezenmiş hali © picture alliance/dpa

Demokratik Almanya Cumhuriyeti ya da halk dilinde “Doğu Almanya” birçok insan için uzun zamandır tarihe karıştı, Almanya'nın bölünmesi otuz yıl öncesine dayanıyor. O zamanların unutulmamasını sağlayan anma yerleri şimdi bir o kadar daha önemli.

Berlin Duvarı

Duvar tarihe karıştı  ama birkaç parçası hala ayakta. Bunların en uzunu Berlin'in Friedrichshain semtindeki dünyaca ünlü Doğu Yakası Galerisi. 21 ülkeden 118 sanatçı, Duvar'ın 1,3 kilometrelik bölümündeki grafitileriyle kendilerini ölümsüzleştirdi; bunlardan biri, DDR Devlet Konseyi Başkanı Erich Honecker ile Sovyetler Birliği lideri Leonid Brejnev arasındaki ikonik “kardeş öpücüğü”nü gösteriyor.

Mitte ve Wedding semtleri arasındaki Bernauer Strasse'deki merkezi Berlin Duvarı Anıtı sizi tarihin derinliklerine götürür. Başka hiçbir bölge, ziyaretçilere Almanya’nın ikiye bölünmüş zamanı için bu kadar canlı bir his veren başka bir alan daha zor bulunur: Gözetleme kulesi ve devriye yolu ile ölüm şeridi burada yeniden inşa edildi ve bir “anma penceresi”, Duvar'da hayatını kaybeden insanların portrelerini gösteriyor. Doğu Almanya zamanında da Bernauer Strasse çok özel bir sınır bölgesiydi. Şimdi park manzarasının hakim olduğu bu yerde eskiden mezarlık vardı. Duvarı inşa etmek için 1000'den fazla mezarın taşınması gerekti ve mezarlık şapeli havaya uçuruldu. Bölünme kurbanlarının düzenli olarak anıldığı modern Barışma Şapeli, bugün anıtın bir parçasıdır.

Checkpoint Charlie Sınır Kapısı , bugün Berlin'in orta yerinde
Checkpoint Charlie Sınır Kapısı , bugün Berlin'in orta yerinde © picture alliance / ZB

Friedrichstrasse Kontrol Noktası

Bernauer Strasse'deki Duvar bir kilise cemaatini, dostları ve aileleri parçalayıp birbirinden ayırdığı gibi, iki Alman devleti arasında sınır trafiğinin yer etmesini de sağladı. Bu amaçla, 1962'de Tränenpalast  (Göz Yaşı Sarayı) inşa edildi, resmi adı: Berlin-Friedrichstrasse Sınır Kapısı. Bu check-in salonu artık hareketli bir serginin yeri. Fotoğraflar, belgeler, ses kayıtları, bagaj parçaları ve orijinal bir check-in gişesi, Almanya‘nın ikiye bölünmesinin on yıllar boyunca birçok insana nasıl bir acı yaşattığına dair otantik bir görüntü veriyor.

Köyün Orta Yerinden Geçen Ölüm Şeridi

Sınır ayrıca küçük köylerin içinden, örneğin, Jena'nın yaklaşık 80 kilometre güneyindeki Mödlareuth köyünün içinden bir ölüm şeridi geçiriyordu. Köyün ortasındaki dar Tannbach Deresi, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Doğu ve Batı arasındaki Demir Perde'nin bir parçası oldu. Mödlareuth-Doğu tarafı Sovyet işgal bölgesine aitti, batı kısmı ABD'nin koruması altındaydı. Savaş sonrası ilk yıllarda vatandaşlar hala geçişl izin belgeleriyle derenin diğer tarafına geçebiliyorlardı, ancak 1952'den itibaren SED rejimi önce yüksek bir çit, ardından 1966'dan itibaren 50 nüfuslu beldeyi çevreleyen 700 metre uzunluğunda bir beton duvar dikti ve köy “Küçük Berlin”e dönüştü. Duvarın bir kısmı ve eski sınır kulesi şimdi Mödlareuth'daki İkiye Bölünmüş Almanya Müzesi'nin bir parçası. Burada hâlâ bir sınır var, ancak iki eyalet arasında yalnızca görünmez bir sınır var, çünkü Mödlareuth'un batısı Bavyera, doğu kısmı Thüringen'e ait, ancak dar Tannbach Deresi’ni herkes sorunsuz geçebiliyor.

Mödlareuth'daki Müze: Bugün müze, o zamanlar günlük yaşamın kendisi
Mödlareuth'daki Müze: Bugün müze, o zamanlar günlük yaşamın kendisi © picture alliance/dpa

Sınır Ülkesi Aynı Zamanda Geçiş Ülkesiydi

Rahat 250 kilometre kuzeybatısında, eski Duderstadt-Worbis sınır kapısı bulunuyor. Almanya’nın ikiye bölünmesiyle bu sınır kapısı,  daha önceleri birbiriyle sıkı bağlantısı olan batıdaki Gerblingerode ve doğudaki Teistungen beldelerini ayırdı. Grenzlandmuseum Eichsfeld, bölünmüş Almanya'daki hayatı hatırlatıyor. Eichsfeld ilçesi, batıda yaşayan insanların en azından 1973'ten itibaren Doğu Almanya'daki arkadaşlarını ve ailelerini ziyaret etmelerini mümkün kılan sözüm ona “küçük sınır trafiği”nin damgasını taşıyordu. 1973 ve 1989 yılları arasında Duderstadt-Worbis'te neredeyse altı milyon sınır geçişi kaydedildi: Bu, bölünmenin insanların yaşamlarını ve ilişkilerini ne kadar büyük ölçüde etkilediğini gösteren muazzam bir sayı. Müze arazisi, Alman Demokratik Cumhuriyeti sınır muhafızlarının şalter ve sinyalizasyon sistemlerinin hâlâ gezilebildiği gözetleme sığınağı ve gözetleme kulesi dahil olmak üzere sınır tesislerini içeriyor.

Mültecilerin “İmhası” Hedefleniyordu.

Bad Sooden-Allendorf yakınlarındaki sınır bölgesi müzesi "Schifflersgrund", kaçış girişimlerine ne tür bir vahşetle karşılık verildiğini gösteriyor. Buradaki sergi, hayatlarını riske atarak Doğu Almanya'dan ayrılmaya çalışanların kaderine özel olarak odaklanıyor. Yalnızca Hessen ve Thüringen arasında bulununan eskiden iki Almanya’nın arasından geçen  sınır hattında,  26 kişi Doğu Almanya’dan batıya kaçmaya çalışırken öldü. Doğu Almanya tarafından her zaman resmen reddedilen vur emrinin metni, şok edici olduğu kadar üzücü de olan o zamanların bir belgesidir. Doğu Almanya sınır muhafızları mültecileri "imha etmek"le  yükümlüydüler.

© https://www.deutschland.de/tr

 

Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden

YouTube öffnen

Üçüncü taraf içeriği

İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.

Rıza formunu aç

Piwik is not available or is blocked. Please check your adblocker settings.