Ana içeriğe geç

Almanların Dış Politikaya Bakışı

Almanya, dünya siyasetinde sorumluluk üstleniyor; bunun ne anlama geldiği ve Almanya’daki vatandaşların bu konuya nasıl baktıkları sorusunu „The Berlin Pulse“ araştırması yanıtlıyor.

19.12.2017
So denken Deutsche über Außenpolitik
© dpa

Almanya. Kaçınmalı mı, karışmalı mı? „The Berlin Pulse“ Almanya’nın dünya siyasetinde oynadığı rolü analiz ediyor. Körber Vakfı (Körber-Stiftung), uluslararası alandaki partnerlerin Almanya’dan beklentilerini ve Almanların kendi ülkelerinin dış politikasına yaklaşımlarını aralık ayı başında çıkan bir yayınında bir araya getiriyor. Bu meyanda belirgin karşıtlıklar gün ışığına çıkıyor.   

En önemli çıkarımlar hangileri?

  • Terörle mücadele ve Almanya’nın ve müttefiklerinin güvenliği (yüzde71), çevrenin ve iklimin korunması (yüzde 67) ve insan hakları (yüzde 64); ankete katılanların görüşüne göre Almanya’nın küresel sorumluluk üstlenmesi gereken en önemli üç alan bunlar. Ne var ki, Almanya’nın uluslararası çatışmalara daha güçlü müdahalede bulunması gerektiği yolundaki kanı oldukça yavaş büyüyor. 2016’da bu görüşte olanlar yüzde 41 oranındaydı; şimdiki oran yüzde 43.
  • Mülteci krizi, dış politikanın karşısındaki en büyük meydan okuma olarak görülüyor (yüzde 26); bunu, Başkan Trump’ın yönetimi altındaki ABD ile (yüzde 19) ve Türkiye ile ilişkiler (yüzde 17) takip ediyor.
  • Ankete katılanların çoğunluğu, Almanya’nın gelecekte en fazla desteklemesi gereken dünya bölgesinin Afrika olduğunu düşünüyor. Bu, göç ve göçe zorlayan nedenlerle mücadele göz önünde tutulduğunda geçerli; çünkü tahminlere göre Afrika nüfusunun 2055 yılına kadar ikiye katlanması muhtemel.
  • Her iki kişiden biri, Almanya’nın AB içinde kendi çıkarları ile uzlaşmalar arasındaki uyumlu dengeyi sağladığını düşünüyor. Yüzde 88’lik bir kesim Avrupa savunma ortaklığından yanayken, sadece yüzde 39’luk bir kesim bir Avrupa Maliye Bakanı’ndan yana.

İçerdeki ve dışardaki yaklaşımlar nerelerde farklılık gösteriyor?

Almanların ucu ucuna kıt bir çoğunluğu, dünya sahnesinde itidalli bir tavrı uygun buluyor.  Ancak dünyanın tüm bölgelerindeki siyasetçiler ve uluslararası kuruluşların temsilcileri, Almanya’nın geçmişinin gölgesinden daha çok çıkarak daha fazla sorumluluk üstlenmesini talep ediyorlar. 

Almanya, küresel Avrupa’nın Beckenbauer’i olmalıdır.
Timothy Garton Ash, Britanyalı tarihçi

Dünya siyasetçileri ve uzmanları ne diyorlar?

Uluslararası alandaki siyasetçi ve uzmanlar „The Berlin Pulse 2017“ ile ilgili konuk yorumlarında, Almanya’nın dünya siyasetinden ne beklediklerini dile getiriyorlar. Bunlardan bir seçki:

  • ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice şu talepte bulunuyor: „Almanya gibi canlı bir demokrasi ve güçlü bir ekonomi, uluslararası alana daha etkin katkıda bulunmalıdır.
  • Nato Genel Sekreteri Jens Stoltenberg şöyle diyor: „Almanya, Avrupa’nın kalbi, en büyük ekonomisi ve ittifakımızın kalbidir. Almanya’nın davranışı, Nato’ya, Avrupa’ya ve uluslararası güvenliğe etki etmektedir.“
  • Britanyalı tarihçi ve Karl Ödülü sahibi Timothy Garton Ash, Avrupa’yı bir futbol takımına benzetiyor. Almanya’nın mutlaka bir antrenör olarak değilse de, takımı bir arada tutan merkezi bir oyuncu olarak sahaya çıkması gerektiğini belirterek „Almanya, küresel Avrupa’nın Beckenbauer’i olmalıdır“ diyor.

Araştırmaya kimler katıldı?

Körber-Stiftung, Almanların dış politikaya ilişkin görüşleri konusunda her yıl bir araştırma yaptırıyor. 2017 araştırması için ekim ayında, 18 yaşın üstündeki 1.005 Alman’ın 29 konuya ilişkin görüşü soruldu.

The Berlin Pulse 2017 (PDF)

© www.deutschland.de