BM Güvenlik Konseyi: Almanya sorumluluk üstlenmek istiyor

Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler’in merkezi karar alma organı – burada barış operasyonları kararlaştırılıyor, yaptırımlar uygulanıyor ve önemli kararlar alınıyor. Son olarak 2019/20 döneminde kurul üyesi olan Almanya, tekrar dahil olmak istiyor. 2027/28 görev dönemi için seçimler Haziran 2026’da yapılacak. Federal Hükümet adına bir sandalye için başvuru, giderek istikrarsızlaşan bir dünyada Almanya’nın sorumluluğuna dair bir işaret. 

Çok taraflılıkta güvenilir ortak 

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz BM Genel Sekreteri António Guterres ile Berlin’deki bir buluşmada şunları vurguladı: “Tam da sayısız krizin devam ettiği bu zamanlarda Almanya çok taraflı sistem için güvenilir bir ortak ve dayanak olmaya devam ediyor. Biz Birleşmiş Milletler’e inandığımız için bunu yapıyoruz. Bizim için bu, güçlünün hukukuna değil hukuk ve kurallara dayalı bir dünya düzenine bir yatırım demek.” 

Almanya’nın Güvenlik Konseyi’nde daimi olmayan bir sandalyeye başvurusunun arkasında da bu duruş yatıyor. Son olarak Almanya bütçesinden BM’deki çalışmalara yapılan yıllık ödemeler beş milyar Euro’un üzerine çıkmıştı – barış misyonları, insani yardım ve kalkınma işbirliği için. Almanya en büyük finansörler arasında yer alıyor ve 50 yıldan uzun bir süredir güvenlik, eğitim ve insan hakları için çok sayıda programa destek oluyor. 

Reform ihtiyacı ve net hedefler 

Dışişleri Bakanı Johann Wadephul adaylıkta yenilenme için bir işaret de görüyor. Wadephul’un Eylül 2025 tarihinde BM Genel Kurulu’nda ifade ettiği üzere kuruluşunun üzerinden 80 yıl geçtikten sonra Birleşmiş Milletler “Büyük meydan okumalarla karşı karşıya: Bir bütçe krizi, bir çok taraflılık krizi ve devletler hukukuna saygı eksikliği”. Tüm üye ülkeleri BM Antlaşması’nın prensiplerini korumakla yükümlü.  

Wadephul “Etkili ve güçlü bir Birleşmiş Milletler’e her zamankinden çok ihtiyaç duyuyoruz” dedi. Güvenlik Konseyi’nin, özellikle yetersiz temsil edilen Afrika, Asya ve Latin Amerika için ilave daimi ve daimi olmayan sandalyelerle, dünyanın gerçeğini daha iyi yansıtması gerektiğini belirtti. Dışişleri Bakanı Almanya’nın adaylığı için üç temel hedeften söz etti: “Adalet, barış ve saygı”. Wadephul kendinden emin bir şekilde ekledi: “Biz bu masaya aitiz. Biz sorumluluk alıyoruz. Biz Birleşmiş Milletler’in sistemine inanıyoruz.” 

Almanya seçimde Avusturya ve Portekiz ile rekabet ediyor. Her iki ülke de aynı şekilde barışçı siyaset ve çok taraflı gelenek söylemlerini vurguluyor. Ancak Almanya yıllardır süren çalışmaları, Güvenlik Konseyi’ndeki deneyimi ve ekonomik olduğu gibi politik ağırlığı sayesinde de şüphesiz ikna edici önkoşulları taşıyor.