Ana içeriğe geç

“Cesaretleri bana umut veriyor.”

İnsan Hakları Sorumlusu Luise Amtsberg İran’daki kadınlardan etkilendiğini söylüyor. Fakat ülkedeki devlet baskısı artıyor.

Görüşme: Helen Sibum, 09.12.2022
Alman Hükümeti İnsan Hakları Politikası ve İnsani Yardım Sorumlusu Luise Amtsberg
Alman Hükümeti İnsan Hakları Politikası ve İnsani Yardım Sorumlusu © picture alliance/dpa

“Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğar.” İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde ideal olan bu şekilde ifade ediliyor. Peki, bildirgenin 1948’de kabul edilişinin 75. yıldönümüne bir yıl kala gerçek durum nasıl? Alman Federal Hükümeti Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Politikası ve İnsani Yardımdan sorumlu Luise Amtsberg’le.

 

Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden

YouTube öffnen

Üçüncü taraf içeriği

İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.

Rıza formunu aç

Piwik is not available or is blocked. Please check your adblocker settings.

Sayın Amtsberg, dünya çapındaki insan hakları gelişiminin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

İnsan haklarının içinde bulunduğu durumun pek çok bölgede kötüye gittiği gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekiyor; devlet baskısı artıyor, sivil toplum alanları daralıyor. Öte yandan devlet şiddetinden, hapis cezasından ya da karalamadan korkmayan sayısız insan hakları savunucusu da var. Bu yıl Fransız-Alman İnsan Hakları ve Sivil Toplum Ödülü’ne de layık görülen İran’daki protesto hareketinin kadınları bunun etkileyici bir örneği. Cesaretleri bana umut veriyor.

Ukrayna’daki savaş, İran’daki protestolar, Katar’daki Dünya Kupası insan hakları konusunun odağa gelmesini sağladı. Buradan bir imkan doğabilir mi?

İnsan haklarının toplumun daha geniş bir kesiminde tartışılıyor olması temelde olumlu bir gelişme. Dünya Kupası karşılaşmalarının gerçekleştiği stadyumların inşa edilme koşullarına Almanya’da yaşayan insanların kayıtsız kalmaması iyi ve çok önemli. Federal Hükümet olarak bize düşen görev, dış politikamızda insan haklarına daha yüksek bir öncelik vererek, ama aynı zamanda da sınırlı olduğumuz alanlarda şeffaflık sağlayarak bu gelişmelere yanıt vermek. Örneğin, İran’a yönelik yaptırımların bir gecede uygulamaya koyulması mümkün değil çünkü Avrupa Birliği düzeyinde bir anlaşmanın ve hukuki güvenliğin sağlanması gerekiyor.

 

Üçüncü taraf içeriği

İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.

Rıza formunu aç

Piwik is not available or is blocked. Please check your adblocker settings.

Almanya’nın insan haklarının korunması çalışmalarının odağında ne yer alıyor?

Uluslararası sistem üzerindeki baskı giderek daha da artıyor: dünya, uluslararası hukuka saygı duyan ve bu hukuku zayıflatmak isteyen ülkeler olarak ikiye bölünmüş durumda. Almanya, uluslararası hukuk ve insan hakları normlarının gözetilmesi ve yaygınlaştırılması için uluslararası düzeyde yoğun bir şekilde çalışmalarda bulunuyor. Alman hükümetinin feminist dış politikası da insan haklarının korunmasıyla yakından bağlantılı. Feminist dış politika çerçevesinde siyasi katılıma erişimin kadın ve erkekler arasında eşitsiz dağıldığını kabul ediyor ve bu güç yapılarını ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Bir diğer öncelik de Federal Hükümet’in koruma programlarının da yardımıyla, dünya çapında insan hakları savunucularının korunması. BM İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi’nin 25. yıldönümü olan 2023 yılını bu insanların çalışmalarını onurlandırmak ve daha güçlü bir şekilde desteklemek için kullanmalıyız.

Bu çerçevedeki en önemli ortaklarınız kimler?

Söz konusu insan hakları mücadelesi olunca bence en önemli ortaklar, bireylerden yerel gruplara ve uluslararası alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına bütün sivil toplum temsilcileri. Bu kişi ve kurumların deneyim ve uzmanlıklarının eylemlerimize rehberlik etmesi gerektiğini düşünüyorum.  Özellikle Küresel Güney’den gelen temsilcilerin sesi hala çok az duyuluyor. Benim rolüm onlarla Alman hükümeti arasında bir köprü olmak.

 

Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden

YouTube öffnen

Üçüncü taraf içeriği

İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.

Rıza formunu aç

Piwik is not available or is blocked. Please check your adblocker settings.

Kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet dünya üzerinde en sık rastlanan insan hakları ihlallerinden biri. Bununla nasıl mücadele edilebilir?

Kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel şiddet, ataerkil güç yapılarının korkunç belirtileri. Haince işlenilen bu şiddet biçimini ortadan kaldırmak için, bunun altında yatan güç yapılarına ulaşılması gerekiyor. Buna, sorumluların hesap vermesini sağlamak da dahil, keza uluslararası bağlamda da. Örneğin, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaştaki insan hakları ihlallerinin incelemede uygulanan soruşturma mekanizmasında, cinsiyete dayalı şiddet konusu öncelik verilen birşey, ne yazık ki bunun böyle olması gerektiği bugün bile genel kabul görmüş değil. Almanya'da da her üç kadından biri hayatında en az bir kez fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Hükümetin insan hakları sorumlusu olarak, insan haklarını dünyanın diğer ülkelerinde savunmanın her zaman özeleştirel bir bakışla birlikte gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyorum.

© www.deutschland.de