Ana içeriğe geç

Avrupa Değerleri Hakkında Münakaşa

Avrupalıların kendi değerlerini ve AB’nin geleceğini özeleştirel bir yaklaşımla tartışmaları neden gerekli.

15.03.2018
Mohamed Amjahid, Leipzig Kitap Fuarı „Europa21“ Küratörü
Mohamed Amjahid, Leipzig Kitap Fuarı „Europa21“ Küratörü © Götz Schleser

Almanya. Adalet, demokrasi ve insan hakları, Avrupa değerleri olarak biliniyor; gelgelelim bu değerler ne derece benimseniyor? Leipzig Kitap Fuarı ve Robert Bosch Vakfı;  sivil toplum, kütür, bilim ve medya alanlarından değişik uluslara mensup konukları, Avrupa hakkında bir tartışma sohbetine davet etti. Fuarın ğğırlıklı konularındandan „Europa21“in küratörü Mohamed Amjahid’e üç soru yönelttik:

Sayın Amjahid, bizim „Avrupa değerleri“ ile özeleştirel bir yüzleşmeye girmemiz neden gerekli?  
Eğer „Avrupa değerleri“ sırf  özel bir grup için geçerliyseler, burada bir hata var demektir. Bu arızayı görünür kılmak, benim için önemli. İkinci adımda şu soru surulabilir: Bu değerler neler ki? Ve bunların geçerliliği hakkında bir mutabakat mevcut mu? Bu konular hakkında insanın kendisiyle ve başkalarıyla münakaşa etmesi iyidir. Ve umarım bu münakaşa esnasında kişinin nerede durduğu, Avrupa’da nelerin iyi yürümediği ve de savaş ve barış gibi, ya da refahın paylaşılması gibi zorlayıcı konularda hangi çözümler bulunabileceği netlik kazanır. Bu yapıcı münakaşayı bir yazar ve gazeteci olarak ben her gün yapıyorum. Bunu „Europa 21“le Leipzig Kitap Fuarı’nın orta yerinde sürdürmek istiyorum. 

Eğer ‘Avrupa değerleri’ sırf özel bir grup için geçerliyseler, burada bir hata var demektir.
Mohamed Amjahid, Leipzig Kitap Fuarı kapsamındaki „Europa 21“in küratörü

Kabaran milliyetçilik ve kuzeyle güney, batıyla doğu arasındaki ekonomik eşitsizlik AB’nin içerideki biriliğini tehdit ediyor. Üye ülkelerin kendi aralarındaki bağın güçlendirilmesi  nasıl başarılabilir?
Bu konuda da yapıcı münakaşaya tüm içtenliğimle güveniyorum. Çekinmeden bir duruş sergileyerek ama daima saygıyla. Avrupa’da insanların kırmızı çizgiler konusunda da hemfikir olmaları önemli. İnsan onuru ve fırsat adaleti daima muhafaza edilmek zorunda. Avrupa Birliği üyesi bazı ülkelerde eş zamanlı olarak hem böylesine bir Avrupa coşkusu (barış, hareketlilik, iç pazar...) ve hem de milliyetçilik kılığında bir Avrupa şüpheciliğinin nasıl paralel yaşanabildiği benim için bir muamma.

Bazen, “milliyetçilik çok aptalca!” diye düşünüyorum; ama aynı zamanda neden bir Avrupalı’nın İtalya’da “Beş Yıldız”, Almanya’da “Almanya İçin Alternatif”, Macaristan’da “Fidesz” gibi bir partiye veya neden Brexit’e oy verebileceğini de anlamak istiyorum.

Bundan sonra ne olacak? „Europa21“ etkinliğinden gelen öneriler toplumsal gündeme nasıl aktarılabilir ve Avrupa’yı nasıl değiştirebilir?  
Sadece yazarlar çoğaltıcı değil. Leipzig’deki izleyiciler ya da benim okurlarım da, bu düşünce mekanında oluşan fikir ve esinleri umarım okullara, eski ve yeni medyaya, özel mekanlara taşıyacaktır. Bir yazar, bir gazeteci veya bir küratör olarak Avrupa’yı ve dünyayı değiştiremem; ama diyaloğa girmek için bir katkıda bulunabilirim. Ancak, bu katkının kabul görmesi de gerekir. Medya mensubu ve kültür alanda etkin biri olarak ben, işbirliğine mecburum.  

Mohamed Amjahid haftalık „Die Zeit“ gazetesinin redaktörü ve Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu muhabiri aynı zamanda „Beyazların Arasında. Ayrıcalıklı Olmanın Anlamı (Unter Weißen. Was es heißt, privilegiert zu sein)“ adlı kitabın yazarı.

Röportaj: Tanja Zech

15-18 Mart 2018 Leipzig Kitap Fuarı

Kitap Fuarının Ağırlıklı Konusu“Europa21”

”Avrupa Hakkında Konuşmak” Röportaj Dizisi

© www.deutschland.de