Ana içeriğe geç

Sığınmacılıktan şirket sahipliğine

Suriyeli sığınmacılar Alman desteğiyle Türkiye’de başarılı şirketler kuruyor.

Andreas Mihm, 24.01.2024
GIZ Suriyeli sığınmacılara iş arayışında destek oluyor.
GIZ Suriyeli sığınmacılara iş arayışında destek oluyor. © picture alliance/dpa

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı lafı dolandırmıyor. Mehmet Tuncay Yıldırım, 400.000’in üzerinde Suriyeli sığınmacının Türkiye’nin Suriye sınırındaki iki milyonluk şehrine entegrasyonu sorulduğunda bir metaforla cevap veriyor: “Kız kardeşimin evine ziyarete gittiğimde buzdolabını açmadan önce izin isterim.”

Yıldırım’ın cevabı çift anlam taşıyor: Birinde Suriyelileri aile efradı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın on iki yılı aşkın bir süre önce ağırladığı “kardeşleri” olarak görüyor. Fakat bu onları “evin kurallarına uymaktan” muaf tutmuyor.

Kurallara bağlı kalmak sığınmacılar için kolay değil. Yurt dışındaki STK’lar ve devlet kurumları da Gaziantep’e yardımcı olmaya çalışıyor. Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu (GIZ), Federal Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı adına yıllardır bölgede aktif olarak çalışmalar yürütüyor. Sığınmacıların iş piyasasına entegre olmasına ve yasa dışı faaliyetlerini yasal bir işe çevirmelerine yardımcı oluyor.

Bu, oda başkanı Yıldırım’ın “Ev kuralları”na uyuyor: kaçak çalışmamak ve yerel çalışanlara ve işverenlere karşı haksız rekabet oluşturmamak. Yıldırım, heybetli çalışma masasının arkasından “Kayıt dışı işletmeleri kabul edemeyiz, bu bizim ekonomimize zarar veriyor” diyor.

Düzenli istihdama erişimin zorluğu

Bu istek her ne kadar anlaşılabilir olsa da yerine getirmesi de bir o kadar zor. Dünya Bankası’nın 2023 yılında belirttiği üzere “kayıt dışı ekonomi” uzun süreli bir etki yaratıyor. Türk tarımında kaçak çalışanların oranının yüzde 30 olduğunu belirtti. Kaçak iş piyasası, yani kayıt dışı çalışma, Suriyeli sığınmacılara tekstil sektöründe, gıda üretiminde, inşaat sektöründe ve hizmet sektöründe de “İş imkanlarına doğrudan erişim” olanağı sağladı. Çalışma yaşında olan yetişkin Suriyeli erkeklerin yüzde 95’i kaçak çalışırken her yirmi kadından sadece biri çalışıyor olmasına rağmen bunlar da genellikle kaçak çalışıyor.

Oda başkanı Yıldırım “Maalesef çoğu Suriyeli eğitimli iş gücü değil. Bu da kırılmalara yol açıyor” diyor. Önyargılar veya kötü deneyimler düzenli istihdamın önüne geçiyor. Mesela tekstil üreticisi İbrahim Kara Gaziantep’te çalıştıracak insan arıyor fakat Suriyeli istemiyor. Kültürlerin çok farklı olduğunu ifade ediyor.

GIZ destekli kuruluşlar

Kara, Muhammed Anwar Kattan’ı, Emel Shamma’yı ve Alaa Alani’yi tanımıyor. Bu kişiler Türkiye’deki 3,3 milyon Suriyeli sığınmacıdan yalnızca üçü. Çalışkan işçiler, becerikli iş insanları, saygıdeğer tüccarlar olarak tam tersini kanıtlıyorlar. Suriye’nin Halep kentinden Gaziantep’e kaçmışlar, belki biri daha önce diğeri daha sonra. Her biri Gaziantep’te GIZ desteğiyle bir şirket kurdu.

Muhammet zarif hediyelik eşya ambalajları, eşantiyon ürünler ve ahşap okul malzemeleri üretiyor. Ve bir avuç çalışanıyla birlikte halı sektörü adına konteynerler dolusu halı örneği üretiyor. İşler iyi gidiyor. Mimar, 2023 yılı ciro hedefini aşmış. Şu anda ikinci bir bilgisayar kontrollü freze makinesini satın almayı planlıyor.

Emel bir şekerleme dükkanı işletiyor. Dedesinin tariflerine göre lokum yapıyor. Başarıyla. 39 yaşındaki kadın 2022 yılında meyve suyuyla katılaştırdığı fıstık ve fındıklardan 160.000 Euro ciro elde etmiş, geçtiğimiz yıl ise bu rakam 200.000 Euro’yu aşmış. 2020’de kurduğu lokum mutfağında ve satışta 17 kişi çalışıyor. Türk otelleri ve turizm merkezleri en önemli alıcıları. 2017’ye kadar Halep’te ev hanımı olarak yaşayan Emel, şekerlemelerini körfez ülkelerine ve Almanya’ya da satıyor.

Alaa, şirketi Aladdin ile Türk ev sahiplerine sıcak su üretimi için solar termik sistemler satmak ve kurmak istiyor. 40 yaşındaki mühendis, şirketini daha da büyütmek için bir sermayedar arıyor.

Türk bürokrasisinin rehberliği

GIZ’in rehberliği olmadan bu noktaya gelemezlerdi. Danışmanlar sığınmacılara resmi çalışma piyasasına girişte yardımcı oluyor. Onlara Türk bürokrasisi üzerinden iş kurma yolunda rehberlik ediyorlar. GIZ’den Beytullah Bayar en başta çalışma izninin geldiğini söylüyor. Dünya Bankası raporuna göre Türkiye bunlardan yılda yalnızca 100.000 tane veriyor ki bu “yok denecek kadar düşük bir sayı”. Kısıtlayıcı yönetmeliklerin ve bürokrasinin de sığınmacıların büyük bir çoğunluğunun kayıt dışı ekonomide çalışmaya yönelmesinin nedeni olduğu ifade ediliyor.

Ayrıca yabancıların yıllık olarak yenilemesi gereken izin belgesinin bedeli 200 ila 300 dolar. Yani yarım asgari ücret. Bayar “Pek çok şirket bunu iyi bulmuyor” diyor. Bu nedenle GIZ altı aya kadar maaş veya sosyal güvenlik gibi doğrudan yardımlarda bulunuyor. Deneyimler şunu gösteriyor: Bayar, “Pek çok şirket sonrasında bu insanları tutmak istiyor. Bu şekilde stabil bir istihdam yaratıyoruz” diyor.

Kendisi de Suriye'den gelen GIZ danışmanı Ali Azizi, GIZ'in şirket kuranlara piyasayı analiz etmeleri, temas kurmaları ve yetkililerle anlaşmaları konusunda yardımcı olduğunu söylüyor. Fakat her startup fikri desteklenmiyor. Örneğin gıda satan dükkanlar kapsama dahil değil. Aziz, şirket kuruluşu için 17 çalışma adımının gerekli olduğunu söylüyor: Bu listenin vergi belgelerinden ve e-imzaya ve kart okuyucudan yangın söndürücü belgesine kadar uzayıp gittiğini belirtiyor.

1.000 işletme yasa dışı olmaktan kurtarıldı

Alman hükümeti 2019’dan 2024’e kadar bu tür projeler için 74 milyon Euro ayırmış. Bununla birlikte Gaziantep’te 500’den fazla şirket yasa dışı olmaktan kurtarılmış, Türkiye çapında ise bu sayı 1.000’in üzerinde. Böylece 1.300 yasal istihdam yaratılmış.

Muhammed, Emel ve Alaa Türkiye’de kalmak istiyor. Emel ve Alaa zaten Türk vatandaşlığına başvurmuş. Böylece geçici sığınmacı olarak seyahat sınırlamaları da kaldırılmış. Sonunda yetkililerden izin istemeye gerek kalmaksızın şehir dışındaki müşterileri ziyaret edebilecekler.