Size bizim en sevdiğimiz yerleri tanıtıyoruz
Turist rotalarından uzak: deutschland.de’nin Yazı İşleri, Almanya’ya bir sonraki seyahatiniz için özel tavsiyelerini paylaşıyor.
Chiemsee kıyısındaki Prien’de göl ve dağ manzarası
Bölgenin zarafetinin tadına varmanın en iyi yolu, “Bavyera Denizi” diye de anılan göl çevresinde bir elektrikli bisiklet turu yapmak. Bisikleti Prien limanındaki bisiklet istasyonundan kiralayabilirsiniz. Bisiklete atladıktan sonra: Kuzey yönünde 30 kilometre uzunluğundaki güzergah Gstadt ve Seebruck’tan geçip Chieming’e varıyor, yol boyunca da etkileyici “Kampenwand” (Chiemgau Alplerinin 1669 yüksekliğindeki zirvesi) görüş alanınız içinde. Kiralık bisikleti Chieming’de iade ederek huzur adası Fraueninsel’e gitmek üzere vapura binin. Oradan diğer bir ada olan Herreninsel’e uzanın. Turun zirvesini Herrenchiemsee Sarayında yaşayın. Kral II. Ludwig, örnek aldığı Versailles Sarayı’nın görkemini bile geride bırakmış. Prien’e geçtikten sonra “Bayrisch Hell” birasını yudumlayıp keyifli bir akşam atıştırmasıyla günü tamamlayabilirsiniz.
Lahn Nehri kıyısındaki masalsı kent Marburg
Hessen eyaletinin bu orta bölgesinde dar ve içiçe geçen sokaklarıyla bu küçük kentin üzerinde eski dukalık sarayı yükseliyor. Grimm Kardeşler de Marburg’un zarafetinden ilham almışlardı. Kentin yukarı kısımlarının manzarasına, ahşap çatkılı duvarlarıyla geleneksel evler ve pazar meydanındaki Geç Gotik döneme ait Belediye Binası hakim, burada her tarafta sevimli kafeler ve barlar var. Marburg’un simge yapıları arasında Elisabethkirche (kilise) ve Lahn sırtlarındaki Spiegelslustturm (Keyif Kulesi) var. Bu kuleden kentin muhteşem manzarasına bakılabilir. İyi havalarda üniversite öğrencilerinin mola verdiği çayırlıkların çevrelediği vadiden akan Lahn’ın çağıltısı duyulabilir.
Wattenmeer’de (su basar kıyılar) muhteşem sessizlik
Kuzey Denizi’nin su basar kıyıları (Wattenmeer) elbette bilinmedik bir yer değil. Ama belli bir noktası için durum farklı. Sylt Adası’nın doğu kıyısındaki rüyamsı Keitum’dan söz ediyoruz. Buradaki dar sokakların adı Ingiwai ve Am Tipkenhoog. Ama burayı solunuzda bırakın ve “Am Kliff” yolunu bulun, mümkünse ılık bir yaz akşamında. Burada hafif yıpranmış bir bank göreceksiniz. Havanın laciverte çaldığı saatte med-cezir alanının muhteşem manzarasına dalın. Biraz da kuş cıvıltıları ve birkaç bulut bu manzarayı tamamlasın. Bunun dışında hiçbir şey olmasın. Sessizlik muhteşem olabilir mi? Burada evet.
Bisiklet otoyoluyla Ruhr Bölgesi turu
Ruhr Bölgesi Almanya’da hala pek de iyi bir çağrışım yapmaz: Bir zamanlar Avrupa’nın kömür ve çelik sanayisine ev sahipliği yapan bu havzanın zihinlerdeki karşılığı gri ve ruhsuzdur, zamanın biraz gerisinden gelmektedir. Bunun doğru olmadığına ”Radschnellweg Ruhr 1”de (RS1) (Hızlı Bisiklet Yolu) kendiniz tanıklık edebilirsiniz. Eskiden yük vagonlarının kömür çektiği bu güzergahta şimdi yeşillikler içinden ve kentlerin kıyısından geçerek bisikletle yol alınabilirsiniz. Güzergahın tamamı düzenlendiğinde 101 kilometre uzunluğunda olacak ve Hamm’dan Duisburg’a kadar uzanacak. Böyle bir uzun güzergah için bilinmesinde yarar var: Bisiklet otoyolu üzerinde konaklama tesisleri de var!
Dresden’in diğer tarafı
Frauenkirche’yi, Semperoper’i ve Grünen Gewölbe’deki sanat eserlerini görmüş olanlar çoktur. Pek güzel! Şimdi bu curcunadan ayrılmanın zamanı. Tramvayla Schiller Meydanı’na uzanın, “Blaue Wunder”i (Dresden’in en ünlü köprüsü) geçin ve tablomsu banliyö Loschwitz’i tanıyın. Teleferikle seyir platformuna çıkın ve kentin ve Elbe Vadisi’nin panoramasının tadına varın. Daha sonra Elbe’ye doğru inen “Weißer Hirsch” villalar semtinin iç içe dar sokaklarında gezinin. Yürüyüşte iyiyseniz Elbe’nin kuzey kıyısındaki yoldan kente dönebilirsiniz, eski ve yeni Dresden’in silueti de size eşlik edecektir.