“Duygular dağda her zaman bizimle”
Dağlardaki olağanüstü bedensel ve mental meydan okumalara girişmek için insanları büyüleyen şey ne? Alpinistler bunun sırrını paylaşıyor.

“Alp sporu bir insanın zamanının yüzde 100’ünü alıyor. Bedensel ve mental anlamda en iyi performansı doğru taktikle bir noktaya taşımak gerekiyor. Bu sporu bu kadar özel kılan şey işte bu” diyor Dörte Pietron. Kendisi Alman Alpler Derneği’nin (DAV) kadın ekspedisyon kadrosunun antrenörü. Tecrübeli kadın dağcılar 50’ye varan başvuru arasından rekabetçi dağcılık alanında “DAV Ekspedisyon Kadrosu”na seçiliyor. Üç yıl boyunca en üst düzeyde derinlemesine teorik ve uygulamalı alpinist eğitimi alıyorlar ve ortak bir ekspedisyona hazırlanıyorlar. Antrenör Dörte Pietron 2011 yılında kadınlar için ekspedisyon kadrosunu kurdu. Kendisi bundan önce karma bir ekipteki tek kadındı. “Bu kadroların ardındaki fikir Alpler Derneği’nde sadece genişliği değil aynı zamanda üst düzey performansı da teşvik etmek.”

Eğitimin sonunda ortak bir ekspedisyon yürütülüyor
Ekipte altı kadın alpinist ve iki kadın antrenör yer alıyor. Üç yıl süren eğitimde ekip pek çok antrenman kampını ziyaret ediyor ve büyük duvar tırmanışı, geleneksel tırmanış ve buz tırmanışı gibi beceriler konusunda eğitim alıyorlar. Kadınlar bu farklı tırmanma tekniklerini hem teorik hem de uygulamalı olarak öğreniyor. Pietron “İkinci yılda sahaya çıkıyoruz. Öğrendiklerimizi güvenli bir ortamda uyguluyoruz” diyor: Büyük oranda Alman Alplerinde antrenman yapıldığını belirtiyor. Eğitim süresinin sonunda ortak bir ekspedisyon yürütülüyor. Fakat ona göre sadece bedensel ve mental performans becerisi değil, aynı zamanda planlama, donanım ve taktik de önemli. Mesela kadronun son ekspedisyon hedefleri Grönland, Tacikistan ve Hindistan’dı.
Eğitim sırasında kişisel gelişim de büyük bir rol oynuyor. “Ekipte olduğum her şey olabilirim: cesur, endişeli, heyecanlı. Duygular dağda bize her zaman eşlik ediyor” diye bildiriyor kadro üyesi Anna Gomeringer. “Biz ekip olarak çalışıyor ve birbirimizi karşılıklı destekliyoruz”. Söz konusu olan kendini daha iyi tanımak ve kendine güvenmek. Gomeringer’in aklından hiç çıkmayan bir olay var: Tırmanma arkadaşıyla birlikte sarp bir kayanın önünde durmuştu ve en tepeye kadar başaramayacağını düşünmüştür. Ancak Dörte Pietron devam etmesi için kendisini motive etmiş. Gomeringer “Antrenörümün bana inandığını ve bana güvendiğini bilmek çok özel bir histi. Bu bana çok büyük bir özgüven verdi” diyor.

Alpler “zorlu ve vahşi bir ambiyans” sunuyor
Her iki kadın da Almanya’nın güneyindeki Alpler bölgesinde oturuyor. Alp sporu onlar için hayatlarının bir parçası. Kapılarının önündeki dağlara sahip olmak bunu mümkün kılıyor. Antrenör Dörte Pietron özellikle zirvenin yakınındaki Höllental’da çok sık geziyor. Kadın alpinist “Alplere bayılıyorum. Onlar iddialı ve vahşi bir ambiyans sunuyorlar. Ve yukarıdan ovalara doğru baktığınızda manzara tek kelimeyle nefes kesici” diyor.
Alman Alpler Derneği
Alman Alpler Derneği dünyanın en büyük dağcılık derneği. Henüz 1869 yılında kurulmuş. Günümüzde 1,5 milyondan fazla üyesiyle birlikte 355 şubeden oluşuyor. Dernek 325 dağ kulübesi ve barınak işletiyor. Dernek, Alman Olimpik Spor Birliği’ne (DOSB) üye.