Falling Walls Conference Berlin’de düzenleniyor

İnsanlar neden hasta olur? Nasıl oluyor da günümüzde dünya üzerinde hala 46 milyon insan köle olarak yaşıyor? Genom düzenleme yöntemi CRISPR gibi yeni teknolojiler beraberinde hangi tehlikeleri getiriyor? 16 uluslararası saygın bilimci, Berlin’de düzenlenen Falling Walls Conference kapsamında bu gibi sorulara yönelik araştırmalarını tanıttı. Bilimciler Berlin Duvarı’nın yıkılış yıldönümü olan 9 Kasımda kısa sunumlarla doğa bilimleri, sosyal bilimler, ekonomi ve teknoloji alanlarında bizi hangi önemli gelişmelerin beklediğini anlattı.

Dünyanın en saygın evrimsel tıp uzmanlarından Randy Nesse de konferansın konukları arasındaydı. Nesse’nin asli araştırma alanını pek çok hastalığın gerçek nedenleri oluşturuyor. Yaptığı araştırmalar Taş Devri’nden kalma pek çok biyolojik faktörün günümüzde sağlığımızı hala nasıl etkilemeyi sürdürdüğünü gösteriyor. İngiliz araştırmacı Kevin Bales de yaptığı kısa sunumda pek çok insan için artık güncel olmayan bir konu olan köleliği ele aldı. Bales, günümüzde modern köleliğin nasıl bir sektör haline geldiğini ve iklim değişikliği gibi küresel sorunlarla ne kadar yakından bağlantılı olduğunu gösterdi. Kanadalı düşünür Françoise Baylis ise yeni teknolojilerin beraberinde getirdiği etik sorulara odaklanıyor. Baylis genom düzenleme yöntemi CRISPR gibi yeni teknolojilerin bir yandan bugüne kadar tedavisi olmayan hastalıkların tedavisi konusunda doğurduğu umut, bir yandansa gen optimizasyonunun olası kötüye kullanımı dolayısıyla ortaya çıkan gerilimli ilişkiyi inceliyor.

“Falling Walls” etkinlikleri aynı zamanda Berlin Duvarı’nın yıkılışının yıldönümüne de denk gelen günlerde genç bilimcileri bir araya getirdi. 8 Kasım’da düzenlenen Falling Walls Lab kapsamında 50’yi aşkın ülkeden 100 genç araştırmacı fikirlerini tanıttı. Gençler bilimciler, Nobel Vakfı Başkanı Carl Henrik Heldin’in başkanlığını yaptığı jüriye fikirlerini tanıtmak için yalnızca üçer dakikaya sahipti. Tanıtılan fikirler arasında aşı maddelerinin entegre edildiği yenebilir bitkiler ve atmosferden içme suyu kazanımına olanak tanıyan bir teknoloji de vardı. Falling Walls Lab ödülünü almaya hak kazanansa, kahve telvesinden yakıt elde etmeye yönelik araştırmasıyla Vietnamlı Dang Huyen Chau oldu.

Falling Walls Lab’e katılan genç araştırmacılardan biri de Kenya’dan Ryan Awori’ydi. 27 yaşındaki mikrobiyolog, mevcut antibiyotiklere karşı dirençli mikropları etkileyebilecek bir antibiyotik üzerinde çalışıyor. “Kenya’da mikroplar büyük bir sorun teşkil ediyor”, diyen Awori açık yaralarda oluşan enfeksiyonların yüzde 50’sinden fazlasına bunların sebep olduğunu ve Kenya’da piyasada bulunan antibiyotiklerin pek çok mikroba karşı etkisiz kaldığını dile getiriyor. Awori’nin üzerinde çalıştığı antibiyotik, gelecekte pek çok hastaya yardımcı olma potansiyeline sahip. Bu preparat ilk testlerde şu anda kullanımda olan antibiyotiklerin pek çoğundan daha etkili olmuş.

Falling Walls’un Science Start-up of the Year 2016 ödülü içinse 23 genç şirket başvurmuş. Ödülü almaya hak kazanan biyoteknoloji şirketi Vaxxilon yeni aşı türleri geliştirmek için çalışıyor. Ayrıca henüz piyasaya sürülmesine izin verilmemiş ve çeşitli hastalıklara karşı kullanılma potansiyeli taşıyan kimi aşı maddelerinin patentini de elinde bulunduran şirket, önemli sorunları gidermeye dönük çalışmalar yürüten örnek bir işletme modeli sunuyor.