Ana içeriğe geç

İklim için dış politika

Federal hükümet politikalarında iklim değişimiyle mücadele önemli bir ağırlık noktası – geçen yıla kısa bir bakış.

20.12.2022
İklim değişikliği buzların erimesine ve deniz seviyesinin yükselmesine neden oluyor.
İklim değişikliği deniz seviyelerinin yükselmesine neden oluyor. © picture alliance / NurPhoto

İklim krizi, tüm devletlerin yüzleşmesi gereken küresel bir sorun. Tam da bu yüzden küresel ısınmayla mücadele sadece tek tek devletlerin değil, herkesin ortak görevi. Üç milyardan fazla insan, bugün iklim değişikliğinden halihazırda ağır bir şekilde etkilenen ve bu yüzden de geçim kaynaklarının ciddi şekilde tehdit altında olduğu bölgelerde yaşıyor. Küresel ısınmanın, bilim insanlarının sınır değer olarak belirlediği 1,5 dereceyle sınırlandırılabilmesi için sera gazı salınımlarının dünya çapında büyük ölçüde azaltılması gerekiyor, bu da ancak uluslararası iş birliğiyle başarılabilecek bir görev. Alman iklim dış politikasının çıkış noktasında da bu yer alıyor. Almanya, 2022 Haziranında Elmau Şatosu’nda gerçekleştirilen G7 zirvesinin ev sahibi ve dönem başkanı olarak, 2025 yılına kadar uluslararası iklim finansmanına en az 6 milyar avro katkıda bulunacağını teyit etti.

Alman iklim dış politikasına örnek:

Almanya, iklim değişikliğiyle mücadelenin finansal zorluklarının üstesinden tek başına gelemeyecek durumda olan pek çok az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeyle ulusal iklim ortaklıkları kuruyor. Bu ortaklıklar çerçevesinde parasal desteğin yanı sıra bilgi aktarımı da sağlanıyor, ortak projeler gerçekleştiriliyor. Bu amaçla sadece ulusal değil, bölgesel ve yerel düzeyde de iklim ortaklıkları kuruluyor.

En önemli yedi demokratik sanayi devleti ve AB’nin bir araya geldiği G7 zirvesinde rotasyon temelli dönem başkanlığını yürüten Almanya, iklim değişikliğiyle mücadeleye odaklanmaya devam ediyor. Dışişleri Bakanlığının İklimden Sorumlu Müsteşarı Jennifer Morgan daha önce şunları söylemişti: “G7, iklim krizine karşı dünya çapında verilecek mücadelenin motoru ve öncüsü olmalı.” Zirvede iddialı iklim koruma tedbirleri, hızlandırılmış karbonsuzlaştırma yoluyla endüstriyel dönüşüm ve özellikle de az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle yakın iş birliği konularında mutabakata varıldı.

6-18 Kasım tarihleri arasında Mısır’da düzenlenen Dünya İklim Konferansı COP27 sonunda ortaya çıkan en önemli sonuçlardan biri de iklimin açtığı zararlar için yoksul devletlerin faydalanabileceği bir tazminat fonu ve bu devletlere sunulacak finansal destek oldu. Devlet Bakanı Anna Lührmann konferanstan önce bunu Almanya’nın önemli hedeflerinden biri olarak nitelendirmişti.

Plastik atık oluşumunun önüne geçilmesi yıllardır Alman çevre politikasının temel kaygılarından biri. Bu nedenle de Birleşmiş Milletler Çevre Meclisi UNEA’nın 2022 Martında Nairobi’de gerçekleştirilen 5. oturumunda plastik atıklarla dünyanın kirletilmesine son verilmesi kararı, Almanya tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. Almanya Federal Çevre, Doğa Koruma, Nükleer Güvenlik ve Tüketicinin Korunması Bakanı Steffi Lemke, Almanya’nın bu kararı “Paris İklim Anlaşması ile kıyaslanabilecek” büyük bir başarı olarak gördüğünü söyledi.

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: