Endüstri nasıl biyolojiden ilham alıyor?
İster ahtapot ister baykuş: Almanya’daki birçok şirket teknik meydan okumaların üstesinden gelmek için doğal örneklerden yararlanıyor. Üç örneği gösteriyoruz.
İster kaz tüyü ceket, cırt bant veya uçak – birçok buluş aslında biyolojik örnekleri esas alıyor. Biyoniğe odaklanmış olan üç Alman şirketini tanıtıyoruz.
Ahtapotun yumuşak kuvveti
Robotlar uzun zamandır endüstriyel imalatın bir parçası. Güçlü robot kavrayıcıların kırılabilir nesnelerle nasıl çalışacağı sorusu uzun süre cevapsız kalmıştı. Ta ki Esslingen am Neckar’daki Festo aile şirketi kendi otomasyon çözümleri için doğanın sunduğu örneklerden yararlanana kadar. Buna göre “TentacleGripper” hareketli bir ahtapot kolunu esas alıyor. Hava basıncıyla hareket ettirilen yumuşak, esnek segmentlerden oluşuyor. Soft-Robotics sistemleri olarak adlandırılan diğerleri ise hassas objeleri güvenli bir şekilde kavramak ve hareket ettirmek için bir balık yüzgeci esnekliğine sahip.
Sessiz baykuşun sırrı
Havanın hareket ettirilmesi gerektiğinde, vantilatörler çoğu zaman rahatsız edecek ölçüde sesli çalışır. Şimdi Künzelsau’dan Ziehl-Abegg, tasarımları baykuş kanatlarını esas alan özellikle sessiz fan kanatları geliştirdi. Çünkü baykuşlar adeta sessiz uçuşlarıyla biliniyor. Sessiz vantilatörlerin fan kanatları tırtıklı kenarları ve özel profilleri ile bir peçeli baykuşun kanat tüylerini taklit ediyor ve böylece hava türbülansları ile birlikte oluşan gürültüyü de azaltıyor. Şirket vantilatörlerin yanında tahrik sistemleri ile regülasyon teknolojisi alanında da üretim yapıyor ve sıklıkla biyonik bulgulardan ilham alıyor.
Lotus etkisi nasıl çalışıyor?
Cihazların veya araçların yüzeylerinin hava şartlarına ve diğer çevre etkilerine karşı korunması gerekiyor. Lotus çiçeği bir örnek oluşturuyor: Bu Asya bitkisinin yaprakları her zaman temizdir. Bunu pürüzlü, kabarcıklı yaprak yüzeyi sağlıyor. Bu mikro yapı, sıvıların ve kir partiküllerinin yapışmasını önlüyor. Su yuvarlanır ve yanında kir ve toz partiküllerini götürür. Kimya holdingi BASF bu mikro yapıyı boyalarla ve katmanlarla taklit etti. İşlenmiş yüzeyler hidrofobik – yani suyu itici – özelliğe kavuşuyor ve özellikle inşaat ile otomobil endüstrisinde kullanılıyor. Kaplama çevre etkilerine karşı da koruma sağlıyor, böylece malzemeler daha uzun dayanıyor.
