Ana içeriğe geç

Tedarik Zinciri Yasası geliyor

Hükümet, şirketlerden daha fazla küresel sorumluluk bekliyor. “Ekonomi Bilgeleri Kurulu” üyesi profesör Achim Truger açıklıyor.

Görüşme: Martin Orth, 13.06.2021
Asya’daki kadın terziler
Asya’daki kadın terziler © picture alliance/ANN

Giysiler Asya’dan, kakao ve meyveler Afrika’dan, kahveler Güney Amerika’dan: Alman şirketleri, kazançlarını, yeryüzünün başka bölgelerinde işlenilen ürünler üzerinden sağlıyor. Alman hükümeti, kendi küresel sorumluluklarını daha iyi yerine getirebilmek amacıyla şirketleri de sorumluluk alanına çekiyor. Bu bağlamda, “Tedarik zincirlerinde şirketlerin göstermesi gereken özen hakkındaki yasa” oluşturuldu. Yasayla ulaşılmak istenen ana hedef, küresel tedarik zincirlerinde insan haklarının korunmasının iyileştirilmesi, çocuk işçiliği ya da zorla çalıştırma yasakları gibi temel standartların gözetilmesi. Achim Truger, Duisburg-Essen Üniversitesi’nde sosyoekonomi profesörü. Çalışmalarının ağırlık alanının devlet faaliyetleri olduğu Truger, 2019 Martından beri de Alman Ekonomik Gidişat Uzmanları Konseyi üyesi (“ekonomi bilgesi”). Bize, bu yasanın önemi hakkındaki görüşlerini aktarıyor.

Profesör Achim Truger
Profesör Achim Truger © SVR

Sayın Profesör Truger, Alman ekonomisi yüksek kalite ve standart geleneği olan bir ekonomi. Buna rağmen bu tür bir tedarik zinciri yasası neden gerekli?
Evet, çok doğru, ancak Almanya ucuz tüketim malları da ithal ediyor ve tedarik zinciri boyunca ekonomik açıdan elverişli sayısız girdi üzerinden de kar sağlıyor. Burada aslında mesele, ahlak ve adalet. İthal ettiğimiz ve tükettiğimiz mallar, insan haklarına aykırı koşullarda üretilen mallar olmamalı. Ekonomi alanındaki aktörler, bu konuyla ilgili 2011 yılında gönüllü bir taahhütte bulundu aslında. Ancak Alman şirketlerinin yüzde 80’i bu yükümlülüğü henüz uygulamaya geçirmedi. İşte bu yüzden işin içine politikanın girmesi gerekiyor.

Tedarik Zinciri Yasası, Alman şirketlerinin AB düzeyinde benzer düzenlemelerin uygulanması için girişimlerde bulunmalarında teşvik edici bir unsur da olabilir.
Profesör Achim Truger

Bu uygulamanın Alman ekonomisinin rekabet gücü üzerinde olumsuz bir etkisi olmayacak mı?
Böyle bir sorumluluğu henüz üstlenmemiş olan şirketler için elbette bir takım maliyetler ortaya çıkacak. Öte yandan bunlar çok yüksek maliyetler değil. AB Komisyonu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ortaya çıkacak maliyetin ilgili şirketler için şirket satışlarının sadece yüzde 0,005’i oranında olacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, Alman şirketlerinin imajındaki ​​beklenen güçlenme, nihayetinde rekabet gücü için faydalı bile olabilir. Sorumluluğu bugünden üstlenmiş olan şirketlerse elbette bunun faydasını görecek.

Almanya çapında bir düzenleme yerine Avrupa düzeyinde hatta küresel düzeyde bir düzenleme daha mantıklı olmaz mıydı?
Bu tür düzenlemelerin etkinliği, elbette geçerlilik alanlarının genişliğine bağlı. Ancak geçerlilik alanı genişledikçe bir anlaşmaya varmanın da giderek zorlaşacağı çok açık. Bu bağlamda, ulusal sorumluluk düzeyindeki önlemler aslında iyi bir başlangıç. Fransa ve Hollanda’da halihazırda zaten benzer yasalar mevcut. Tedarik Zinciri Yasası, Alman şirketlerinin AB düzeyinde benzer düzenlemelerin uygulanması için girişimlerde bulunmalarında teşvik edici bir unsur da olabilir.

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: