Büyükelçi Weber-Lortsch Myanmar’da
deutschland.de’nin „Auf Posten (Görevde)“ dizisinde Alman Büyükelçileri, diplomasinin perde arkasına ve ev sahibi ülkeye bakış imkanı sağlıyorlar. Bölüm 3: Myanmar’da Christian-Ludwig Weber-Lortsch.
Almanya ile bulunduğunuz ev sahibi ülke arasındaki ilişkilerde şu sıralarda hangi konular belirleyici rol oynuyor?
Şubat ayında Cumhurbaşkanı Joachim Gauck kapsamlı bir reform ve modernleştirme ortaklığının yolunu açtı. Alman ekonomisinin ve Goethe Enstitüsü’nün delege ofisi ile gelişme yardımı ortaklarımız GIZ ve KfW burada kamplarını kurdular. Bu ülkede alım, satım yapmak veya yatırım gerçekleştirmek isteyen şirketlere yardım ediyoruz. Göttingen kentinde doktorasını yapmış olan Myanmar’ın yeni Eğitim Bakanını, eğitim alanındaki işbirliğini daha da geliştirmek için, Almanya’ya davet ettik. Ayrıca, AB ile birlikte barış sürecine ve 2015 seçimlerinde demokratik ve barışçıl bir iktidar değişimine destek olmaya çalışıyoruz.
Bulunduğunuz ev sahibi ülke ile Almanya’yı özel biçimde bir birine bağlayan şey nedir ve ilişkileri özellikle hangi alanda derinleştirmekten memnuniyet duyardınız?
Bizler eski dostlarız. Bu yıl, diplomatik ilişkilerimizin 60’ıncı yıldönümünü kutluyoruz. Bağımsızlıktan sonra bu ülkenin en önemli gelişme ve ekonomi ortakları arasındaydık. Bugün, eğitim, ekonomik gelişme ve istihdam yoluyla Myanmar’ın yeniden yapılanmasına destek olmaya çalışıyoruz. Berlin Duvarının yıkılmasından 25 yıl sonra kendi dönüştürme deneyimlerimizden yararlanarak katkıda bulunuyoruz. Politik vakıflarımız, ulusal barış sürecinde önemli bir rol oynuyorlar. Kısa başlık: Hukuk Devleti ve Eyalet Sistemi
2011 yılında ülkenin açılışından bu yana siz Myanmar’da Büyükelçisiniz. Gelişmeleri siz şahsen nasıl yaşıyorsunuz?
Rangun metropolünde hayat daha renkli, daha hızlı, daha uluslararası ama aynı zamanda daha pahalı oldu. Şehrin genel görünümü ise hala geleneksel vurgu taşıyor: Gökdelenden, polisten veya mini etekten daha çok tapınaklar, sütunlar ve longhiler göze çarpıyor. 65 siyasi parti ve sansürsüz medya var. Değişimi gözden kaçırmak mümkün değil. Ancak parıltılı cephelerin yanısıra hala korkutucu boyuttaki yoksulluk ta gözden kaçmıyor. Günde sadece bir Euro ile geçinen insanlar için demokrasi çoğunlukla masalvari bir rüya.
Myanmar, 2014’te Güney Doğu Asya Ulusları Birliği’nin (ASEAN) dönem başkanlığını alıyor. Bu genç demokrasi kendini nasıl sunuyor, devletler birliği hangi ilerlemeleri kaydediyor ve bunlar Almanya ve AB açısından ne içeriyor?
Myanmar’ın ilk ASEAN zirvesi bir başarıydı. Daha kısa süre öncesine kadar birliğin bir nevi problemli çocuğu durumundaki bu ülke, kompetan bir kriz yöneticisi ve dürüst bir arabulucu olarak kendini kanıtladı. 2015 Ekonomik Birliği’ne yönelik ödevlerde ilerleme kaydedildi. AB’den farklı olarak, ASEAN uluslarüstü bir yapılanmaya sahip değil. Herşey ulus devletlerin rızasını alacak şekilde müzakere edilmek zorunda. Yine de: Tarihi, etnik ve dini farklılıklara rağmen burada ortak birşey gelişmekte. Sadece ekonomik anlamda değil. Siyaseten de 600 milyon Güney Doğu Asyalı, aşırı güçlü komşularına karşı kendi benliklerini ve çıkarlarını korumaya çalışıyorlar.
Bir ülkenin iç görünümü ile dış görünümü genelde farklılıklar arz ediyor. Sizin kişisel deneyimlerinize göre Myanmar’a ilişkin söylenmesi gereken şey nedir?
Myanmar, çoğu kişi için, hakkında az bilgi sahibi olduğumuz yabancı bir dost olarak kalıyor. Politik tartışma sıklıkla, Nobel Ödülü sahibi Aung San Suu Kyi’nin bir zamaların askeri muktedirlerine karşı yürüttüğü özgürlük mücadelesine indirgeniyor. Oysa bu „altın ülke“ son derece karmaşık bir oluşum; köklü bir tarihe sahip çok uluslu bir devlet, 135 azınlık, çeşitli diller ve inançlar vede belirgin sosyal çelişkiler: Fakir bir nüfusa sahip zengin bir ülke. 60 yıllık iç savaş geride derin kırılmalar bıraktı. Savrulmaları alt ederek gücün ve kaynakların adil bir şekilde paylaşılmasını sağlamak gerekiyor. Federalizm her soruna çare olmasa da, bölgeleri ve azınlıkları aynı ölçüde güçlendirmeye ve dahil etmeye yardımcı olabilir.
© www.deutschland.de
