Ana içeriğe geç

İki Ülkede Çalışmak

Maria Tandeck 27 yaşında ve işi gereği düzenli olarak Almanya'yla Polonya arasında gidip geliyor. „Bu yaşam tam bana göre“ diyor, bu özümsemiş Avrupalı bayan.

21.03.2017
© Stephan Pramme - Maria Tandeck

„Viadrina Avrupa Üniversitesi hukuk öğrencisiyken neredeyse her gün Almanya-Polonya sınırından geçtim: Dersler hem Frankfurt an der Oder kentinde, hem de Polonya'daki komşu kent Słubice'deydi. Viadrina'da günlük yaşam; burası Avrupa'nın bir minyatürü gibi. Bugün de sık sık iki ülke arasında yollardayım: Posen, Breslau ve Berlin'de çalışıyorum. Avrupa Sosyal Fonu tarafından teşvik edilen meslek içi eğitim projelerini bir Polonyalı şirket için koordine ediyorum . Hukukçu olarak bu kamu ihalelerine yapacağımız başvurularla da ilgileniyorum.  

Şu anda Berlin'deyim ve burada iki aylık bir staj yapmakta olan 65 Polonyalı işsiz gence refakat ediyorum. İnsanların iş hayatına adapte edilmesi konusunda Avrupa ülkeleri birbirinden çok şey öğrenebilirler. Mesleki eğitim, Avrupa entegrasyonuna yönelik büyük fırsatlara haiz. 

„Engelsiz Günlük Yaşam“

Alman-Polonyalı iş elemanı olarak yaşadığım bu hayatın bana göre olduğunu düşünüyorum. Ben gezici olmaktan hoşlanıyorum, Erasmus bursiyeri olarak Galler'de yaşadım, Brüksel'de Avrupa Parlamentosu'nda bir staj yaptım ve çok yer gezdim. Almanya'da üniversite tahsili ve çalışmayla geçirdiğim yedi yılın ardından yine vatanım Polonya'ya daha yakında olmak istedim, ama Berlin'den de ayrılmak istemedim. İki ülkedeki işim benim için iyi bir çözüm. Günlük hayatta bu konuda pek engel yok. Sorun yaşamadan gidip geliyorum ve başka bir bürokratik sorun da yok.  

Şimdiki durumum, olabildiğince çok kişiye Avrupa'nın reklamını yapmam için elverişli. Bunu oldum olası yaptım; ben coşkulu bir Avrupalıyım ve ne kazandığımızı her gün görüyorum. Ne var ki, Avrupa konusunda herkes aynı şekilde olumlu deneyime sahip değil. Mesleğim icabı işsiz gençlere refakat ettiğimden beri bu benim açımdan daha da netleşiyor.  Ben gençlerin, meslek eğitiminden sonra iş bulamadıklarında hayal kırıklığına uğramalarını anlayabiliyorum. Popülist mesajlar işte o zaman onları ağına düşürüyor. Onlara içtenlikle söylemek isterim ki, Avrupa'yı tanımak için bazı şeylere katlanmak zorundayız. Ve nihayetinde buna değer.

Avrupa'nın işinin şu anda kolay olmadığı benim için apaçık. Ama iyimserliğimi sürdürüyorum. Pazar günleri Berlin'deysem  ,Pulse of Europe‘ gösterilerine katılıyorum. Giderek çoğalan Avrupa yanlısı bu etkinlikleri son derece önemli buluyorum.“

Protokol: Helen Sibum

© www.deutschland.de