Almanya Ukrayna’yı nasıl destekliyor
Almanya, Putin’in Ukrayna’ya yönelik saldırısına sert bir yaptırım paketi ve silah teslimatıyla karşılık veriyor.
Federal Alman hükümeti Ukrayna’ya yönelik saldırıyı şiddetle kınıyor ve saldırıya benzeri görülmemiş önlemlerle tepki veriyor. Avrupa Birliği’ndeki ortaklarıyla birlikte Almanya, kapsamlı bir yaptırım paketini kabul etti. Ukrayna’ya tam destek sözü veren hükümet ayrıca ülkeye doğrudan silah teslimatını da onayladı. Şansölye Olaf Scholz, saldırı için doğrudan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i sorumlu tutuyor: “Bu savaş Putin’in savaşı.”
“Bir dönüm noktası yaşıyoruz”
Şansölye Scholz, Federal Meclis’te yaptığı bir hükümet açıklamasında, Rusya Devlet Başkanı’nı “gözünü kırpmadan bir savaş başlatmakla” suçladı. Bir dönüm noktası yaşadığımızı ifade eden Scholz, “Bu gelişme sonrasında dünya artık eskisi gibi olmayacak” dedi. Buradaki temel meselenin, gücün yasaları ihlal edip etmeyeceği olduğunu belirten Scholz sözlerine şöyle devam etti: “Mesele bizim, Putin’in zamanı geriye döndürüp 19. yüzyıldaki süper güçler zamanına geri gitmesine izin verip vermeyeceğimiz meselesidir, Putin gibi savaş çığırtkanlarına sınır çizecek gücü toplayıp toplayamayacağımız meselesidir.” Televizyonda halka hitaben yaptığı bir konuşmasında Scholz, bu savaştan doğrudan Rusya Başkanı’nı sorumlu tutmuştu.
“İçinde bulunduğu bu umutsuz durumda Ukrayna’yı desteklemeliyiz”
Şansölye Scholz ve Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Almanya’nın Ukrayna’yla tam bir dayanışma içinde olduğu konusunda Ukrayna’ya güvence verdi. Federal Mecliste gerçekleştirilen özel bir oturumda konuşan Scholz, “İçinde bulunduğu bu umutsuz durumda Ukrayna’yı desteklemeliyiz” dedi. Federal Hükümet bundan hareketle ülkenin savunulmasında kullanılmak üzere Ukrayna’ya silah gönderme kararını aldı. Scholz, Putin’in saldırganlığı karşısında başka bir tepkinin söz konusu olamayacağını ifade etti. Dışişleri Bakanı Baerbock da benzer bir tonda şöyle dedi: “Bugün eğer farklı bir dünyada yaşıyorsak, siyasetimiz de farklı olmalı.”
“Bu savaşı başlatma kararını veren Rus halkı değil, Putin’dir”
Şansölye Scholz, yaptığı hükümet açıklamasında, Rusya’da Putin’in eylemlerini protesto eden insanlara da saygılarını sundu ve Almanya’nın, Rusya’da Putin’in iktidar aygıtına cesurca karşı çıkan ve Ukrayna’ya karşı açtığı savaşı reddeden herkesin yanında olduğunu ifade etti. Scholz ayrıca Rus şehirlerindeki protestoların “müthiş bir cesaret ve yiğitlik” örneği olduğunu söyledi. Federal Meclis’teki konuşmasında Scholz, bu bağlamdaki ayrıştırmanın ne denli önemli olduğunu da vurguladı: “Bu savaşı başlatma kararını veren Rus halkı değil, Putin’dir.”
Rus ekonomisini etkileyecek eşi benzeri görülmemiş bir yaptırım paketi
Ukrayna’ya yönelik saldırının ardından Almanya ve AB’nin yanı sıra ABD ve diğer başka ülkeler de çeşitli yaptırımların uygulanması kararını aldı. Yaptırımlardan biri, Rus bankalarının, bankalar arası uluslararası finansal iletişim sistemi SWIFT’ten çıkarılarak bankaların uluslararası fon transferinde bulunmalarının engellenmesi. Yaptırımlar Rusya Merkez Bankası’nı da hedef alıyor. Alınan diğer önlemler, ulaştırma ve enerji sektörlerini etkiliyor. Ayrıca doğrudan Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’u etkileyecek yaptırımlar da söz konusu. İki politikacının AB’deki varlıklarının dondurulması planlanıyor.
Doğu Avrupa’daki NATO devletlerinin korunması
Ukrayna’ya yapılan saldırı sonrasında Şansölye Scholz Almanya’nın, NATO Sözleşmesi’ndeki destek verme yükümlülüğünü “kayıtsız şartsız olarak” yerine getireceğini açık ve net bir şekilde belirtti. Scholz, yaptığı bir hükümet açıklamasında şöyle dedi: “İttifak topraklarının her bir metrekaresinin savunulmasında müttefik ülkeler olarak sahip olduğumuz kararlılığı Başkan Putin hafife almamalı.” Alman Ordusu, Doğu Avrupa NATO ülkelerine verdiği desteği arttırdı. NATO, hızlı müdahale birliklerini doğuya konuşlandırma kararını aldı.
Güvenlik için belirgin ölçüde daha fazla yatırım
Federal Hükümet, Alman Ordusu’nu güçlendirmek ve Almanya’nın savunma harcamalarını büyük ölçüde artırmak istiyor. Bunun için savunma harcamaları için bir kereye mahsus olmak üzere 100 milyar avroluk ek fon ayrılması planlanıyor. Ayrıca, her yıl gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde ikisinden fazlası yine savunmaya yatırılacak. “Net olan bir şey var, o da özgürlüğümüzü ve demokrasimizi korumak için ülkemizin güvenliğine çok daha fazla yatırım yapmamız gerektiği” diyen Scholz bunu “önemli, milli ulusal bir çaba” olarak nitelendirdi.
