Ana içeriğe geç

“Birbirinden o kadar da uzak değil”

Mülteci krizinde Almanya ile Çek Cumhuriyeti genelde farklı pozisyonlar alıyorlar. Göç Diyalogu başlığı altında yakın teması sürdürmek amaçlanıyor. Çek Hükümetinin baş danışmanı Vladimír Špidla’yla bir söyleşi.

24.11.2016
© privat - Vladimír Špidla

Sayın Špidla, Göç Diyalogu sizin hükümetinizin bir girişimiydi. Bundan beklentiler neler?

Bu fikir, Avrupa’da mülteci krizinin zirve yaptığı sırada ortaya çıktı. Tartışmalar giderek sertleşiyordu ve görüldü ki Almanya ve Çek Cumhuriyeti arasında çokça yanlış anlamalar söz konusu. Yanlış anlamalardan nefret ediyorum, siyasi diyalogu gereksiz zorlaştırıyorlar. Bu nedenle fikir alışverişi için daha iyi bir zemin yaratmayı amaçladık. İki ülke arasında var olan stratejik diyaloga bu Göç Diyalogunu da eklemek mantıklı bir şeydi.

 

Önümüzdeki günlerde Prag’da gerçekleşecek buluşma üçüncü olacak. Diyalog şimdiye kadar sizce ne getirdi?

Öncelikle Prag ve Berlin’deki buluşmalarda gördüğümüz üzere pozisyonlarımız aslında o kadar da birbirine uzak değil. Sanıyorum Çek Cumhuriyetinin gerçek bir entegrasyon politikası olduğunu görmek Almanya için ilgi çekici oldu. Bizde sunulan imkanlar, kapsam açısından elbette Almanya’nın ölçüleriyle kıyaslanamaz, ama içerik bakımından kıyaslanabilir. Biz de Almanya’daki entegrasyon programlarını gözlemledik, bunlardan biri de Eğitim Merkeziydi. Kayda değer bulduğum nokta, orada genç göçmenlerin ayrı bir sınıfta olmayıp Almanlarla bir arada öğrenmesiydi. Bu tür deneyimlerden bizdeki uygulamalarda da yararlanabiliriz.

 

Alman partnerlerin size yapacağı ziyaretin ana konuları neler olacak?

Göçün kaynağındaki sebeplerle mücadeleye yönelik olarak muhtemelen bir veya iki ortak proje başlatacağız. Nerede olacağı tam belli değil. Belki Ürdün’de; Zaatari Mülteci Kampında bunun için iyi bir zeminimiz var. Projelerin yeri ve yönünü konuklarımızla birlikte değerlendirmek istiyoruz. Ayrıca Prag’daki bir entegrasyon programını göstermek istiyoruz. Bu program göçmenlerin ilk gelişleri sırasında ve sonrasında yardıma yönelik olarak bir STK tarafından yürütülüyor.

 

Daha önce belirttiğiniz üzere Almanya ile Çek Cumhuriyeti arasında görüş farkları bulunuyor. İki ülke arasındaki ilişkilerde bu sebeple zorluk yaşanıyor mu?

Elbette durum çok sıkıntılıydı, konunun etraflıca ele alınıp tartışılması ihtiyacı vardı. Ama ilişkiler üzerinde uzun vadeli olumsuz bir etkisi kesinlikle yok, zira ilişkiler gayet sıkı ve iyi.

 

AB şu sıralar içeride de dışarıda da yoğun beklentilerle karşı karşıya, pek çokları Avrupa’nın bütünlüğünden endişeli. Diyalog çalışmaları bu sınavı atlatmada katkı sağlayabilir mi?

 

Kanımca evet. Göç Diyalogu da başlangıçta çok zordu. Şimdi iki ülkeden partnerler birbirlerine gerçekten çok daha yakın duruyorlar, buluşmalarda bu gayet açıkça görülüyor. Tatsız konuları da konuşmak için kişisel ilişkilere ve belli ölçüde cesarete ihtiyaç var. O zaman büyük soruların cevapları da kendiliğinden bulunabiliyor.

 

Vladimír Špidla hakkında: Špidla 2002-2004 arasında Çek Cumhuriyetinin başbakanlığını yaptı. 2004-2010 arasında İstihdam, Sosyal Güvenlik ve Eşit Haklardan Sorumlu AB Komiseri görevini yürüttü. Çalışma koşullarının iyileştirmesine yaptığı katkılar nedeniyle Köln kentinin Hans Böckler Ödülünü aldı.

Söyleşiyi Helen Sibum yaptı.