Ana içeriğe geç

Kent ve kırsal bölge: Karmaşık bir denklem

Kırsal bölgelerde köyler hayalete dönüşürken kentler her yeri kaplıyor mu? Bu o kadar da basit bir denklem değil. Almanya’da kent ve kırsal bölgelere ilişkin olgular ve eğilimler.

Tanja Zech, 06.08.2018
Frankfurter Skyline
© PantherMedia/sepavone

Kent ve kırsal arasındaki sınır nereden geçiyor? Kilometrekare başına 230 kişinin düştüğü yoğun yerleşim ortalamasına sahip bir ülke olan Almanya’da bu sınırı çizmek pek de kolay değil. Nüfusun yüzde 77’si kentlerde ve metropol bölgelerinde yaşarken yalnızca yüzde 15’lik kesim nüfusu 5.000’den küçük köylerde yaşıyor.

“Kentlileşmiş bir toplumda yaşıyoruz. Bu durum kırsal bölgeler için de geçerli” diyen Heidelberg Üniversitesi profesörü ve kent coğrafyası uzmanı Ulrike Gerhard şunları da ekliyor: “Kent ve onu çevreleyen kırsal birbirlerinin ayrılmaz parçaları.” Kent ve kırsaldaki yaşam tarzları arasında neredeyse fark olmamasının yanı sıra kentler ve köyler arasında iş ve konut trafiği iki yönlü akıyor.

Kırsaldan kaçış ve kentleşme

Almanya’da devletin federal yapısı ve 16 eyalet başkenti sayesinde metropoller ve taşra arasındaki uçurum pek çok ülkeye kıyasla çok büyük olmasa da kent ve kırsal arasında eşitsizlik mevcut. Büyük kentlerin çevresinde yer alan köyler gelişip zenginleşirken özellikle de ülkenin doğusu başta olmak üzere belli bölgeler nüfusun kırsaldan kente göçmesinden mustarip. Örneğin Brandenburg Eyaleti’nde yer alan belli kırsal bölgelerin 2035 yılına kadar nüfuslarının üçte birini göç sonucu kaybedebileceği tahmin ediliyor.

Bu bölgelerde istihdamın yanı sıra temel hizmetlere yönelik işletmelerin, muayenehanelerin ve bankaların eksikliği çekiliyor, okullar ve restoranlar kapanıyor. Bölgede kalan nüfus için yaşam kalitesi düşüyor ve hizmetlere erişebilmek için gitmeleri gereken mesafe artıyor. Özellikle de iyi eğitimli ve mobil genç nüfus taşrayı terk ettiği için uzmanlar beyin göçüyle yaşanacak kayıplara karşı uyarıyor.

Eşit yaşam koşulları için

Federal Yönetim bu gidişe bir dur demeyi planlıyor. CDU/CSU ve SPD hükümetinin koalisyon sözleşmesinde bu hedef şu şekilde ifade ediliyor: “Hedefimiz kırsal ve kentsel bölgelerde ve ülkenin hem doğusunda hem de batısında eşit yaşam koşullarının sağlanması.” Buna göre küçük yerel yönetimlere kendini yönetmeye dönük daha çok hak tanınması, internet şebekesinin geliştirilmesine hız verilmesi ve yerel ekonominin güçlendirilmesi hedefleniyor. Kimi köylerin sakinleri sorunlarına kendileri el atarak köy yaşamını daha cazip ve aktif hale getirmek için yaratıcı konseptler geliştiriyorlar.

Almanya’nın en çok tercih edilen kentleri

Bavyera Eyaleti’nin başkenti olan Münih Almanya’nın en yaşanılası kenti kabul ediliyor. Münih gibi metropollerin yanı sıra en çok göç alan yerler orta büyüklükteki kentler. Son yıllarda nüfusu en çok büyüyen kentler arasında Güney Almanya’da Fürth, Bamberg ve Passau; doğudaysa Chemnitz, Magdeburg, Schwerin ve Erfurt yer alıyor. Bu şehirler eğitim olanakları, modern istihdam koşulları, kültür ve boş zaman aktiviteleri ve görece uygun fiyatlı kiralarla yeni sakinleri kendine çekiyor.

Alman ulusal TV kanalı ZDF tarafından yapılan “Büyük Almanya Anketi” başlıklı araştırmaysa ilginç bir sonuca dikkat çekiyor: Almanya’da nüfusun çoğu kentlerde yaşasa da şehir sakinlerinin yüzde 44’ü kırsal yaşamın hayalini kuruyor.

Almanya’da kent ve kırsala dair araştırma ve linkler

Bertelsmann Vakfı araştırması: Küçük ve orta büyüklükteki kentler revaçta

İnteraktif harita: Almanya’da nüfusun gelişimi

Federal Yönetim ve eyaletlerin demografi portalı

“Die Zeit” gazetesinden: Kent, kasaba, önyargı

ZDF: Büyük Almanya Anketi

Mercer Vakfı araştırması: Quality of Living City Ranking 2018

© www.deutschland.de