„Bern Mucizesi“ 60 Yaşında
1954’te Alman Milli Futbol Takımı, İsviçre’de Dünya Şampiyonu oldu.
Papa XII. Pius televizyonun tehlikelerine karşı uyarıyordu. Wolfsburg’da 600.000’inci tosbağa araba (VW) üretim bandını terk ediyordu. Berlin’de (Batı Berlin) ilk self servis ayakkabı mağazası açılıyordu. 1954 senesinden bahsediyoruz. Federal Almanya Cumhuriyeti henüz beş yaşındaydı. İşte o yıl, Federal Almanya Milli Futbul Takımı, o zamanlar henüz Almanya’ya dahil olmayan Sar’ı (şimdiki Saarland Eyaleti) 3-1 yenerek İsviçre’deki Dünya Futbol Şampiyonası’na katılma hakkını elde ediyordu.
Almanya, grup maçlarında Türkiye ve o zamanlar dünyanın en iyi takım olan Macaristan ile karşılaşmıştı. Sepp Herberg’in çalıştırdığı takım, Türkiye’yi 4-1 yenmiş, Macaristan’a ise açık farkla 8-3 yenilmişti. Ancak Fritz Walter, Helmut Rahn ve arkadaşları, bir play-off maçını kazanarak tur atlamışlardı. Turnuvanın devamında Yugoslavya ve Avusturya’ya karşı kazanmışlar ve bir sürpriz takım olarak Bern’de Macaristan ile karşı karşıya gelmişlerdi.
„Federal Almanya Cumhuriyeti’nin Asıl Doğuş Anı“
O maça kadar dört yıl boyunca hiç yenilgi almamış olan Macaristan’ı yenmek, neredeyse başarılması mümkün olmayan bir ödevdi. Daha oyunun altıncı dakikasında Macaristan ilk golünü atmıştı. Hemen iki dakika sonra 2-0 olmuştu bile. O zamanların radyo spikeri Herbert Zimmermann bu durumu „Korktuğumuz başımıza geldi.“ sözleriyle yorumlamıştı. Ancak sonrasında, bugün „Bern Mucizesi“ denen olay yaşanmıştı. Alman ekibi önce farkı bire indirmiş sonra da 18. dakikada skorda denge sağlamıştı. Maçın bitimine az kala da 3-2 galibiyet golü atılmıştı.
„Rahn vuruyor! – Gooool! Gooool! Gooool! Siz delirdiğimi sanıyorsunuz...“ Artık efsaneleşen radyo spikerinin bu sözleri ülkenin hafızasına kazınıyordu. Almanya dünya şampiyonu. Ancak, 1954’teki Bern zaferi, sadece bir sportif başarı değildi. Bu zafer, siyaset bilimcisi Arthur Heinrich ve tarihçi Joachin Fest’in daha sonra saptadıkları gibi „ Federal Almanya Cumhuriyeti’nin asıl doğuş anı“ idi. Bu zafer, daha sonradan ekonomi mucizesine dönüşen bir olumlu havayı başlatmıştı.
