Ana içeriğe geç

Biontech’in arkasındaki iki beyin

Uğur Şahin ve Özlem Türeci, Mainz’daki ilaç firmasını kurdular – şimdi de koronaya karşı bir aşı buldular.

11.11.2020
Araştırmacı çift Özlem Türeci ve Uğur Şahin.
Araştırmacı çift Özlem Türeci ve Uğur Şahin. © imago images / Sämmer

Kansere karşı mücadeleyle başlıyor hikaye. 2008’de karı-koca Uğur Şahin ile Özlem Türeci Mainz’da Christoph Huber’le birlikte ilaç ve kanser tedavisi araştırmaları için Biontech firmasını kurdular. Şimdi Biontech ABD’li partneri Pfizer’le birlikte, inceleme sonuçlarına göre Kovid-19’a karşı yüzde 90’ın üzerinde koruma sağlayan bir aşı buldu.

Firmayı başından itibaren 55 yaşındaki Şahin yönetim kurulu başkanı olarak yönetiyor, 53 yaşındaki Türeci firmanın tıbbi yöneticisi. Eşlerin ikisi de tıp doktoru, Homburg’daki Saarland Üniversite Kliniği’nde tanışmışlar. Türkiye’de doğan Şahin tıpta uzmanlığını Köln’de yapmış ve babası bir otomobil fabrikasında iş bulduğu için anne babasıyla birlikte Almanya’ya gelmiş. Saarland Üniversite Kliniği’nde 1992-2000 arasında bilim insanı ve iç hastalıkları hekimi olarak çalışmış. 1999’da moleküler tıp ve immünoloji alanında doçentlik tezini vermiş. Almanya’da doğan ve babası hekim olan Türeci Homburg Üniversitesi’nde tıpta uzmanlığını yapmış. Bir söyleşide asli güdüsünün yardım etmek olduğunu söylemiş. Bu açıdan da değişen bir şey yok: Toplum önüne çıkmaktansa yayınlarla ve araştırmalarla ilgilenmeyi tercih ediyor.

Bu veriler muhtemelen bizi olası çözüm için bir adım ileriye götürecek.
Uğur Şahin, tıpçı

Şahin de dünya borsalarından tanıdık fit CEO’lar gibi değil, geride durmayı tercih eden bir bilimci. Konuya odaklı ve yumuşak bir sesle insan hücresindeki karmaşık süreçleri anlatıyor. Araştırmanın ara sonuçları için “Gerek bizim firmamız, gerekse bilimde yenilikçi bir çözüm için dönüm noktası” tanımlamasını yapıyor. “Bu veriler bizi küresel pandemi olayında olası çözüme bir adım daha yaklaştıracak.”

Şahin bir söyleşide, kazanılan başarının “Işık Hızı” adlı bir araştırma projesinin sonucu olduğunu belirtiyor. Burada elzem olana yoğunlaşarak bekleme sürelerini ortadan kaldırmak amaçlanmış. “Bu bakışı ekipte ve herkeste oluşturabilmek için ışık hızı kavramını getirdik. Işık hiç yerinde durmaz, sürekli hareket halindedir, böylece bu proje gecikmeler olmadan en yüksek öncelikle yürütüldü.”

© www.deutschland.de