Ana içeriğe geç

“Doğayı doğallığına bırakmak”

Almanya’daki doğal hayatı koruma alanları – Peter Südbeck, bu alanların insanlar ve çevre için önemini anlatıyor

13.01.2022
Helgoland doğal hayatı koruma alanındaki yavru boz foklar.
Helgoland doğal hayatı koruma alanındaki yavru boz foklar. © nightsphotos - stock.adobe.com

Milli Doğal Alanlar Derneği (Nationale Naturlandschaften) Almanya’daki milli park, doğal park ya da biyosfer rezerv alanı gibi geniş bir alana yayılan doğal hayatı koruma alanlarını bir çatı altında birleştiriyor. Dernek Başkanı, aynı zamanda Aşağı Saksonya Subasar Denizi Milli Parkı’nın yöneticisi de olan Peter Südbeck.

Doğal hayatı koruma alanları ve bununla bağlı olarak gelen kısıtlamalar halk tarafından nasıl karşılanıyor?
Alman vatandaşları çalışmalarımızı iyi tanıyor ve çalışmalarımızın merkezindeki hedef olan hayvanlarla bitkilerin ve onların yaşam alanlarının korunması hedefimize ulaşmamızda bize destek oluyorlar. Vatandaşlar, koruma tedbirlerinin neden gerekli olduğunu, doğanın doğal ve dinamik nitelikteki değişimine izin verilmesinin - doğayı doğallığına hatta vahşiliğine bırakmanın - neden iyi ve önemli olduğunu ve tam da bu yüzden buralarda her şeyin yapılmasına neden izin verilmediğini çok iyi anlıyor. Doğanın korunmasına ek olarak, iklim koruma ve sürdürülebilirlik alanlarındaki çalışmalarımız da toplumda her geçen gün daha da artan bir ilgi ve takdirle karşılanıyor. Somut veriler üzerinden rahatlıkla söyleyebildiğimiz üzere çalışmalarımızın kabul görüyor olduğu bilgisi bizi motive ediyor ve çalışmanın devamı için güç veriyor.

Doğal hayatı koruma alanlarında kaç kişi çalışıyor?
Milli doğal alanlarda çalışanların sayısı 2.000’e varıyor. İşlerine yüksek bir motivasyonla bağlı olan çalışanların arasında 500’ün üzerinde orman muhafaza görevlisi de yer alıyor. Ayrıca milli doğal alanların, bölgelerindeki sürdürülebilir kalkınma üzerindeki olumlu etkilerinden yararlanabilenlerin sayısı da oldukça yüksek. Örneğin, doğayı keyifle koruma, sürdürülebilir ve iklime duyarlı bir yaşam vizyonunu bizimle paylaşan 2000’den fazla sertifikalı milli park ve biyosfer rezerv alan ortağımız bulunuyor. Bu bağlamda orman muhafaza görevlilerimize müthiş önemli bir rol düşüyor.

Peter Südbeck, Aşağı Saksonya Subasar Denizi Milli Parkı’nda.
Peter Südbeck, Aşağı Saksonya Subasar Denizi Milli Parkı’nda. © Saskia Schutter

Orman muhafaza görevlilerinin ne tür görevleri bulunuyor?
Gerek Doğa Bilinci Araştırması’nda elde edilen bulgular gerekse de korona yılında yaşananlar, orman muhafaza görevlilerimizin büyük öneme sahip olduğunu gösterdi. Onlar, milli doğal alanlarımızın bir nevi sözcüleri, çünkü doğrudan bu alanlarda bulunuyorlar ve ziyaretçilerle diyalog halindeler. Göz kulak oluyor, altyapının sorunsuz bir şekilde idamesini sağlıyorlar ama her şeyden önemlisi: insanların sorularına cevap verebiliyorlar, örneğin rehberli bir tur kapsamında ziyaretçilerin doğayla yakınlaşmasını sağlıyor ve böylece de doğaya duyulan hayranlığın, ziyaretçilerin bireysel davranışlarının temeli olmasında ve bu yaklaşımın yaygınlaştırılmasına katkıda bulunuyorlar. Geniş bir alana yayılan koruma alanlarında yüksek nitelikli bir orman muhafaza görevlileri sisteminin daha da geliştirilmesi, Almanya’daki doğal hayatı koruma alanlarının geleceği için önemli bir etken.

Koronanın milli doğal alanlar üzerinde nasıl bir etkisi oldu?
Bu zor dönemde, doğal hayatı koruma alanlarımızın muhteşem doğasına bir özlem söz konusu kesinlikle, çevremizdeki değerlere, tanıdık, özgür ve biz insanlar tarafından değiştirilmemiş olana dönüş özlemi. Milli doğal alanların çok özel bir şekilde temsil ettiği yaklaşım da işte bu: doğanın biz insanlar üzerindeki iyileştirici etkisi. Korona kesinlikle pek çok kişiyi doğa ve çevreyle olan ilişkimiz konusunda düşünmeye itti. Koruma altındaki alanların özellikle de bu tür bir doğallığı temsil eden ve doğal dinamik gelişime izin veren milli parkların en önemli işlevlerinden biri de bu. Özellikle de nüfusun yoğun olduğu bölgelere yakın olan milli parklarda ziyaretçi sayısında çok güçlü bir artış yaşanıyor, ziyaretçi sayısındaki artış sadece buralarla da sınırlı değil. Ne yazık ki bu durum aynı zamanda, trafik kaosuna, dolup taşan park yerlerine, hassas alanlarda birtakım sorunlara, bitki örtüsünün çiğnenerek zarar görmesine de neden oluyor. Bu da yine, orman muhafaza görevlilerinin koruma altındaki alanlarda sundukları koruma ve denetimin, sistematik olarak geliştirilmesinin ve milli doğal alanları hem güncel hem de gelecekteki zorluklara karşı daha güçlü bir şekilde desteklenmesinin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Bunun hem doğanın hem de biz insanların yararına olduğu çok açık.

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: