Fındık turpların yetiştiği ve kuralların çiçek açtığı yer

Her şey bir sağlık önerisiyle başladı: Leipzigli doktor Moritz Schreber 19. yüzyılın ortalarında doğada bedensel idman hakkında vaaz veriyordu. Vefatının ardından adı, futbol ve guguklu saat kadar Almanya’nın bir parçası olan bir derneğe verildi – küçük bahçe ya da datsche de denilen Schrebergarten. 

Şimdi: “Ah, bu sadece sıkıcı bahçe cücesi fetişistleri için bir şey” diye düşünenler yanılıyor. İlerici aileler ve kentsel sebze hipsterları da doğaya yakın bir dinlence ve biyodinamik tarım için büyükşehirdeki boş parsellere özeniyor. Bazı yerlerde bekleme listelerinin ünlü anaokulu kontenjanlarından daha uzun olduğu konuşuluyor.  

Özel tasarım çitler 

Tabi ki yaklaşık 13.000 dernek altında organize edilen neredeyse 900.000 hobi bahçesi için kurallar var. Pek çok kural. Federal Hobi Bahçesi Yasası ve çok sayıda yönetmelik, tüzük ve mevzuat maksimum 400 metrekare büyüklüğündeki bahçe alanlarının nasıl kullanılabileceği, kullanılması gerektiği ve kullanılmak zorunda olduğu konusunda hiçbir soruyu cevapsız bırakmıyor. Örneğin, çardakların 24 metrekareden büyük olmaması, çitlerin tam olarak 1,25 metreye budanması gerektiği ve bitki dikiminin türü de hiçbir şekilde özel bir mesele olmadığı gibi konular yazıyor: Tüzüğe aykırı olarak bir mazı çiti veya hatta bir palmiye türü büyürse, dernek yönetim kurulu tarafından ihtar alırsınız. 

Yapılacaklar listesiyle kır ortamı 

Hobi bahçelerindeki boş zaman kır ortamının işte bazı mecburiyetleri de var. Yabani otları ayıklamak, domateslerin fazla sürgünlerden kurtarmak ve kabakları tam zamanında toplamak: Hobi bahçelerinde sadece fasulye, gül ve baharatlı bitkiler yetişmiyor, aynı zamanda komşu bahçelerle girilen sonsuz rekabette bahçecilik becerilerine olan talep de artıyor. 

Fakat tüm bu çabaya değiyor. Bazıların otobanın hemen kenarında yer alsa da hobi bahçeleri yeşil vahalar. Bu hummalı çalışmanın ardından kendi yetiştirdiğiniz organik havuçları ısırmak ve parsel komşunuza bir kez daha çitleri budaması gerektiğini dostça hatırlatmaktan daha güzel ne olabilir ki?